Röportajlar

Yeni teklisi “Kar Tanesi”ni dinleyicilerle buluşturan Özkan Yavaş ile bir röportaj…

Uzun yıllardır müziğin içinde olan ve müziğin eğitiminden gelen bir isim olan Özkan Yavaş, 2013’te Aylardan Yıllardan ikilisini yayınladıktan sonra, 2020’ye Orhan Ölmez’in Ölmez Müzik etiketiyle art arda iki Orhan Ölmez eserini dinleyicilerle buluşturdu; Özledim ve Kar Tanesi. En son Kar Tanesi’yle gündemde olan Yavaş ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklilerini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Aylardan Yıllardan’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Müzik yolculuğum çok erken yaşta kaybettiğim rahmetli babamın bana hediye ettiği darbuka ve org ile başladı. Evimizin arka odasına geçip yakınlardaki düğün salonundan gelen müzik seslerini orgumda çalmaya çalışırdım, arada bir de oraya düğünleri izlemeye gider, orada çalan müzisyenleri dinlerdim. O zaman ilkokul üçüncü sınıfta falandım, sonra biraz geliştirip eve gelen misafirlere konser vermeye başladım. Lise yıllarında babamı kaybettikten sonra müziğe daha çok sarıldım ve arkadaşlarımız ile gruplar kurup, kendi konserlerimizi düzenliyorduk. Bir tane depomuz vardı; orada prova yapar, kendimize afiş hazırlar, afişleri yapıştırıp konserimize reklam yapardık. Çok güzel günlerdi… Konservatuvarı kazanınca müziğe akademik pencereden bakmaya başladım ve müzik aslında mesleğim olmuştu. Hayatıma İzmir’de devam ettim üniversite yıllarımda hem  okul ve  derslerin yanında birçok sahne çalışmaları yaptım. Müzisyen olarak birçok değerli arkadaşıma eşlik ettim, gündüzleri okula uyuyup gittiğimi pek hatırlamıyorum, geceleri çalışıp gündüz okula ya gidemezdim ya da geç kalırdım, çünkü okumak için para lazımdı. Türkiye’nin birçok yerinde hem müzisyen hem de solist ve vokalist olarak sahne çalışmaları yapmaktaydım. 2010 yılında İstanbul’a yerleştim müzisyen ve vokalist olarak sahne çalışmaları yaptım artık çevrem ve  işimdeki kimliğim oturmuştu. Yurtdışı yurt içi konserleri ve turneler devam ediyordu sonrasında bir proje teklifi geldi. Rahmetli Müşfik Kenter ile tiyatro oyununda onun okuduğu şiirlere piyanoda eşlik ettim ve “Müşfik Kenter’i Dinliyorum” isimli oyunla hocam ile yaklaşık iki yıl aynı sahnedeydim; Müşfik hocamızın rahmetli olmadan önceki son oyununda da beraberdik. Kenter Tiyatrosu ailesinin içinde bulunmak benim için çok ayrı ve özeldir. Kendi projemi yapmak istiyordum; bestelerim vardı benden başkalarının da dinlemesini istiyordum zamanı geldiğini bir anda düşündüm, evet bir anda… 

Aylardan Yıllardan’ı yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bir gün Beşiktaş’tan Üsküdar’a vapurla geçmek üzereyken karar verdim ve birkaç telefon görüşmesi yaptım, şarkılarımı kayıt etmekle başlayan, ‘Bir duyayım bakalım, nasıl olacak?’ diye başladığım proje iki şarkılık bir çiftli şeklinde yayınlandı. 2013 yılının son aylarıydı; şarkı yayınlandığında geri dönüşler beni mutlu etmişti, ilk tecrübemdi ve sıkıntılar da yaşadım tabii ki. Ama bir hatıra bıraktım diye düşünüyorum. Aylardan Yıllardan sektörümüzün bir başka boyutunu görmemde tecrübe oldu. Bu boyut reklam, pazar, medya ve ürettikten sonra dinleyiciye sunma kısmıydı, o konuda çeşitli izlenimlerim oldu ve sistemi anlamama yardımcı oldu.

Aylardan Yıllardan sonrasında 6 yıllık bir ara var. Bu 6 yılda neler yaptınız?

-Konserler, etkinlikler, sahne çalışmaları devam etti, güzel projelerde yer aldım. Tiyatrolara oyun müzikleri, beste çalışmaları, kayıtlar yaptım ve yapmaya devam ediyorum, sonuçta müziğin her kısmında bulunuyoruz ve bu işimiz. Çok değerli insanlar tanımaya devam ettim, farklı projelerde tecrübelerim oldu; mesela Halil Sezai’nin başrollerini üstlendiği “İncir Reçeli 2” filminde müzisyen rolünü üstlendim, aslında bir anlamda işimi oynadım! (gülüyor). Çok keyifliydi. Müzik sanatının hem arkasında hem de önünde çalışmalarımı sürdürdüm. 

Orhan Ölmez ile yollarınız nasıl kesişti?

-Aslında çok geçmişe dayanır. Değerli sanatçı ve çok sevdiğim abim Orhan Ölmez ile çok eski yıllardan ilk albümü ”Su Misali”ni çıkartmadan çok öncesinden tanışıyoruz, benim ilk müziğe adım attığım zamanları bilir. Kendisi konservatuvar yıllarında İzmir’de okuyorken benim kuzenim ile dönem arkadaşıydılar ve ben de kuzenimin yanına sürekli giderdim, öğrenci evleri vardı İzmir Bornova’da, hep birlikte çalar ve söylerlerdi… Ben de dinlerdim, izlerdim ve eşlik etmeye çalışırdım. Orhan abi ile o yıllar çok vakit geçirdik ve beni tarzı , besteleri, duygusu inanılmaz etkilemişti. Ben o yıllar lisedeydim. Bir yıl sonra ise çok istediğim konservatuvarı kazandım Orhan abilerin okuldaki son senelerine yetiştim. Bir yıl aynı dönem içerisinde okuldaydık ve onların dönemi mezun oldu. ”Dön Desem” isimli şarkıyı Özcan Deniz’den ilk duyduğumda çok sevinmiştim ve gururlanmıştım. Orhan abi birkaç yıl sonra albümünü yayınladı. Uzun bir süre görüşemedikten sonra 2014 yılının bahar aylarında yine çok sevdiğim değerli sanatçı Baha abimin provaları için gittiğim stüdyoda yıllar sonra tekrar karşılaştık, benim için çok acayip ve duygusal bir gündü.

 Art arda iki Orhan Ölmez klasiği “Özledim” ve “Kar Tanesi”ni seslendirdiniz. Bu şarkıları yeniden yorumlamaya nasıl karar verdiniz?

-Orhan Ölmez’in ilk albümü “Su Misali” benim için çok ayrı bir öneme sahiptir. O yıllardan beni tanıyan eski dostlarımız beni o albümle özdeşleştirmişlerdi ve sürekli arabamda o albümü çalardım; bana ‘Özkan artık ameliyatla alacağız bu kaseti arabanın teybinden’ derlerdi ve espri yapıp gülüşürdük! (gülüyor) Tanıdığım bir insanın önemli bir yere gelmesi ve müzik sektörüne adını altın harflerle yazdırması benim için büyük mutluluk olmuştu ve bu hayranlığa da dönüşmüştü. Yıllar sonra ise karşılaşmıştık tekrar ve birlikte çalışmaya başlamıştık. Benim daha önceden projelerim olduğunu ve yeni çalışmalar yapmak istediğimi Orhan abi biliyordu ve bunları hayata geçirmem için sürekli destek ve yanımda oldu. Bir gün konser dönüşü araba da giderken ben ilk albümün bende olan değeri ve ”Özledim” şarkısını da sahnelerimde hep söylemem, şarkıyı çok sevmemden dolayı fikirlerimi paylaştım ve ortak bir karar ile şarkının demo çalışmalarını yapmaya başladım ve çok değerli müzisyen arkadaşlarımızın da desteğiyle şarkıyı tamamladık. ”Özledim” isimli şarkının kayıtlarını yaparken, çok sevdiğim ve beni etkileyen bir şarkı olan “Kar Tanesi”nin de demo kaydını gerçekleştirdim ve Orhan abi için aslında bu bir sürpriz oldu. ”Özledim”den haberi vardı ama ”Kar Tanesi”nden yoktu, götürüp dinlettim ve Orhan abinin tecrübeleriyle de şarkıyı şekillendirip tamamladık. 

Her iki teklide de Orhan Ölmez’in size enstrümanıyla eşlik etmesi nasıl gelişti? (elektro bağlama-perdesiz gitar)

-Aslında günümüzde yapılan düet kavramına biraz farklı açıdan baktık. Burada iki kişi söylemiyor, düet projeler çoğunlukla iki kişinin şarkıyı seslendirmesiyle yapılmakta. Orhan Ölmez çok iyi bir enstrümanist ve müzisyen, şarkıya farklı bir duruş ve duygu kazandırmak istedik ve enstrümanlarla bunu yapmaya çalıştık. Biz biraz da işin mutfağında gelmemiz sebebiyle  çalışmalarımızda  daha fazla titiz davranıyoruz, olduğundan daha çok dinliyoruz ve işimizi yaparken yaşıyoruz.   

Teklileriniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Orhan Ölmez’in onu çok seven kaliteli ve değerli bir hayran kitlesi var. Yola çıkarken her türlü yorum, kıyas olacağını iyi biliyordum ve bekliyordum. Orhan Ölmez hayranları beni çok destekledi ve hiç kötü yorum almadım. Beni seven ve takip edenler ya da yeni tanımış ve dinlemiş olanlar ise çok çok güzel yorumlar ve duygularla geri dönüşler yaptılar. Müzik sektörü içerisinden de basından da çok güzel geri dönüşler aldım. Herkese çok teşekkür ediyorum.

Kar Tanesi’nden sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Şu sıralarda önümüzdeki aylarda çıkartacağımız şarkımızın kayıtlarını yapmaktayız. Sonlara yaklaştık diyebilirim, çok güzel bir eser dinleyicileri bekliyor olacak; bu eseri iki versiyonla ve iki klip ile yayınlamayı planlıyoruz.

Özkan Yavaş’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Kar Tanesi”ni tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.