Röportajlar

Bağımsız Sahne #121: İlk teklisi “Tanrının Gazabı”nı dinleyicilerle buluşturan Ezgi Kardelen ile bir röportaj…

Bağımsız Sahne köşesinin yüz yirmi birinci konuğu müziğin eğitiminden gelen ve zaman içinde şarkılarını yazmaya başlayan ve rock tınılı kendi eseri “Tanrının Gazabı”nı ilk teklisi olarak dinleyicilerle Ezgi Kardelen oldu. Halen Opera bölümünde eğitimine devam eden Ezgi Kardelen (Ezgi Kardelen Turan) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Tanrının Gazabı”na kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Bu sürece girmem benim için biraz zaman aldı ve açıkçası korkuyordum. Bir şeyler üretip insanlara sunmak benim için gericiydi çünkü beğenilmeyecek düşüncesiyle bir süre kendimde tuttum diğer bestelerimde de yaptığım gibi. Sonra ortaya bir ürün koymadan da hiçbir şekilde gelişim gösteremediğimi fark ettim. Konservatuvarda aldığım şan dersi sesimi çok fazla değiştirdi. Opera bölümü okuduğum için teknik anlamda daha fazla şeyler öğreniyorum ve yaptığım tarzla da alakalı değil fakat sesimi geliştirme konusunda bana çok şey kattığı epey ortada. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Tanrının Gazabı”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Hür Kır ile yollarınız nasıl kesişti?

-Bir tekli yayınlamaya bir yerden başlamam gerektiğini fark ettiğimde karar verdim. Evet henüz 22 yaşındayım, bir şeyler için de geç değil ama kariyerimin temellerini atmam gerektiğini ve hedeflerime ulaşabilmek için bir adım atmam gerektiğini farkettim. Kararımda da durdum. Bu şarkıyla ilgilenirken bir yandan da sahneler almaya çalışıp ufak bir kitle oluşturmaya çalıştım. Her şey bir nevi istediğim gibi de gitti. Hür Kır ile kesişmemiz aslında sosyal medya üzerinden oldu. Bu tarz şarkı çıkarma konularında da bir ürün ortaya koyabilmek için iş yaptığın insanla gerçekten iyi anlaşabilmek gerek. Bizde de aslında öyleydi. Şarkının aranjesi için Hür Kır’la çalışmaya başladık. Müzikalite açısından zengin olsun istediğim için üzerine armoniler de yazdık. Akustik gitarı, bas gitarı ben çaldım. Elektro gitar Hür Kır’a ait. Mix-mastering’i yapıldı sonrasında. Gayet güzel bir şarkı ortaya çıkardığımızı düşünmekteyim.

Tanrının Gazabı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şarkı çıktıktan sonra o kadar fazla güzel geri dönüşler oldu ki bir kez daha doğru bir şey yaptığımı fark ettim. Tabii ki yapıcı eleştiriler de oldu. Bir dahaki yaptığım teklide de bu eleştirilere kulak vererek devam edeceğim. Aslında benim için tutması veya çok dinlenmesi önemli değildi. Önemli olan dinleyen insanların verdiği tepki ve insanlarda uyandırdığı o duyguydu. Bunu da karşı tarafa yansıtabildiysem ne mutlu bana.

Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum size müziğiniz adına yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?

-Kesinlikle. Gayet konforlu bir alan sağlıyor. Gerek söz gerek müzik gerek tarzım olsun istediğim gibi bir şarkı oluşturup kimsenin baskısı altında kalmadan bunu yapabilmek beni ben yapan bir şey ve şarkıda beni bulabileceksiniz bu sayede.

Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

-Opera okuyorum ama yapmak istediğim tarz bu değil. Şarkılarım genelde rock üzerine ama bir dahaki şarkı bol synth soundlu olacak

Tanrının Gazabı’ndan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Hazırladığım ve elimde olan birkaç bestem var. Albüm hazırlığındayım. Fakat albümden önce albümün de içinde olan bir tekli daha paylaşacağım. Sonrası daha bol müzikli!

Ezgi Kardelen’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Tanrının Gazabı”nı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.