Bağımsız Sahne köşesinin yüz yirmi altıncı konuğu içinde lise yıllarından beri müzikle ilgilenen, lisans eğitimi anlamında Tıp alanında ilerlese de müzik tutkusunu taze tutarak kendi şarkılarını yapmaya başlayan, alternatif tınılı kendi eseri ilk teklisi “Boşluk”u dinleyicilerle buluşturan Beste Tanrıyakul oldu. Tanrıyakul ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Boşluk”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Kendimi bildim bileli müzik yapıyorum. 5 yaşında klasik piyano eğitimi almaya başladım, ilkokuldan itibaren korolarda yer aldım. O yaşlardan itibaren vokal/piyanist olarak sahne alıyordum, ardından lisede rock grubumla Vodafone Freezone yarışmasına katıldık. Sonrasında Tıp Fakültesi’nde öğrenim görürken akustik gitara başladım. Önceden hobi olan bu tutkum, son 2 yıldır profesyonel bir şekilde devam ediyor. Ankara’nın seçkin mekanlarında sahne alıyorum.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Boşluk”un oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Kemal Çalıkoğlu ile yollarınız nasıl kesişti?
-Uzun süredir şarkı sözleri yazıyordum, müzik teorisi konusunda kendimi geliştirdikten sonra ve deneyimlediğim duygular sonucunda Boşluk’un oluşması kaçınılmazdı diyebilirim. İlk başta gitarda yazmıştım şarkıyı, tek isteğim içimdeki çığlıkları duyurmaktı. Ardından klavyede glass harp sound’u ile interlude kısmını yazarken şarkıda ana temanın klavyeye daha uygun olduğunu fark ettim, bu şekilde klavyenin hakim olduğu bir şarkı oluştu. Kemal ile aynı liseden mezunuz, uzun süreden sonra Kahve Festivali’nde yollarımız kesişti. İyi ki de kesişmiş, şarkının zihnimdeki versiyonunu koruyarak en iyi hale gelmesinde bana çok yardımı oldu.
Boşluk ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Boşluk kendim için yazdığım bir şarkıydı, kendi içime sinmesi benim için yeterliydi. Hiç beklemediğim kişilerden bile olumlu dönüşler aldım, şarkının duygusunu iyi aktardığımı görmüş oldum. Ayrıca her yaştan insanın beğenmesi beni şaşırttı ve çok mutlu etti!

Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum size müziğinizi dağıtıp sunarken yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Bağımsız bir şekilde şarkı çıkartmak kesinlikle özgürleştirici bir yol. Sektöre uyum sağlamaksızın kendi anlatmak istediğimiz hikayeyi anlatmamız, istediğimiz türde müziği yapabilmemiz çok değerli. Müzik yolculuğumda en çok istediğim şey kendi sanatçı kimliğimi korumak ve sadece daha çok insana ulaşsın diye mainstream müzik yapmamak. Bağımsız olmak kendine yabancılaşmadan, içimizdeki otantik parıltımızı korumamızı sağlıyor bence.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Alternatif, sad indie, singer-songwriter, ambient pop türlerinin sentezi bir müzik üretiyorum. Müziğimde varoluş, aşk, kaybolmuşluk hissi, yalnızlık gibi temaları işliyorum. Şarkılarda sözlerin, en az melodi kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Şarkılarımda gerçek benliğimi ortaya koyarak hissetmeyi ve hissettirmeyi amaçlıyorum.
”Boşluk”tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Çok yakında “Seninle Yalnızlık” adlı ikinci teklim yayında olacak. Üretime devam etmeyi ve bunun sürekli hale gelmesini hedefliyorum. Çünkü bana en çok yaşadığımı hissettiren şey müzik icra etmek ve yaratmak.
Beste Tanrıyakul’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Boşluk”u çeşitli dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle