Bağımsız Sahne köşesinin kırk altıncı konuğu, mesleki anlamda Kimya Mühendisliği eğitiminden gelse de, müziğe olan tutkusuyla Ege Üniversitesi dönemiyle birlikte müzik çalışmalarına başlayan, müzik gruplarında yer alan, kendi şarkılarını yazan; bu şarkıların pek çoğunu YouTube hesabında da yayınlayan ve art arda teklilerin ardından en son “Alkışlar”ı dinleyicilerle buluşturan Tuğçe Bürge… Bürge ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Düşünceli’ye kadar olan müzik yolcuğunuzda neler yaptınız?
-Müziğe başladığım zamanlar elektro gitarist olarak bir kariyer planlasam da kendi şarkılarımı yazdıkça şarkı söylemek istediğimi de fark ettim ve ses eğitimi almaya başladım. Zamanla solist olarak gruplarda yer almaya başladım. Düşünceli’den önce uzun süre sahne aldığım Whisper isimli bir grubumuz vardı. Bornova’da ve Alsancak’ta pek çok mekanda sahne aldık. Sonrasında kendi solo projeme ağırlık vermeye karar verdim ve 2015 yılında Roxy Müzik Günleri’ne katılıp sahne için İstanbul’a davet edildikten sonra ekibimi kurdum ve kendi adımla devam edeceğim müzik yolculuğum başlamış oldu. 2016’da da ilk şarkım “Düşünceli”yi dinleyicilerimle buluşturdum.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Düşünceli’nin oluşum süreci nasıl gelişti? İlk üç teklinizin de düzenlemesini üstlenen Özgür Bakkaloğlu ile yollarınız nasıl kesişti? Düşünceli ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Aslında Düşünceli’den önce de iki şarkımın akustik versiyonlarını paylaşmıştım ama prodüksiyon anlamında ilk ağırlık verdiğim şarkı “Düşünceli” oldu. “Düşünceli” bir anda yazıp bestelediğim şarkılar arasında, birbirini çok iyi tanıdığını düşünen iki kişinin nasıl da zamanla değişim gösterdiği ve birbirini tanıyamaz hale geldiklerini anlatıyor. Bir veda şarkısı diyebiliriz. Düşünceli’den önce “Sadece Şansıma Güven” isimli bir şarkımda da Özgür Bakkaloğlu’yla çalışmıştım. Özgür abi, İzmir’in değerli müzisyenlerindendir. Kendimi aranje konusunda yetersiz gördüğüm zamanlarda bir aranjöre ihtiyaç duydum ve Özgür abi de kafamdaki tarzı anlayıp en güzel şekilde şarkılarımı düzenledi. Düşünceli’yle ilgili çok güzel dönüşler aldım ve açıkçası benim de hala en sevdiğim şarkılarımdan biri.
İkinci tekli “Bir İki Nota”nın oluşum süreci nasıl gelişti ve şarkı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Bir İki Nota” aslında “Düşünceli”den önce yazdığım bir şarkıydı. Yine Özgür Bakkaloğlu ile çalıştık. Kayıt süreci en keyifli olan şarkılarımdandır. Sondaki vokalleri hiç tecrübeleri olmasa da kuzenim ve arkadaşlarımla birlikte söylemiştik, harika bir anı oldu bizim için. Her ne kadar sözler bir hayal kırıklığını anlatsa da sanırım majör olduğu için insanların neşeli bulduğu bir şarkı oldu.
Üçüncü tekli “Bulutlar”ın oluşum süreci nasıl gelişti ve şarkı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Bir gün annem hep hüzünlü şarkılar yazdığımı biraz da neşeli şarkılar yazmamı istediğini söyledi. Ben de hem o anki ruh halimi anlatan hem de dinlediklerinde insanlara enerji veren bir şarkı yazmak istedim. Ortaya “Bulutlar” çıktı. Annemin de en sevdiği şarkım oldu, başardım! (gülüyor)
En son “Alkışlar”ı yayınladınız. Şarkının oluşum süreci nasıl gelişti?
-Alkışlar, bugüne kadar yaptıklarımdan çok daha farklı bir tarzda oldu. Biraz da şarkının hikayesinden kaynaklı bir tarz değişikliği oldu bu. Zor bir dönemde yazılmış sonra aylarca hiç yüzüne bakılmamış bir şarkı aslında, ne zaman hissettirdikleri yok oldu o zaman düzenlemesini tamamlamaya karar verdim. Mix-Mastering Yağız Polat’a ait, geri kalan her şeyini kendim yaptığım ilk şarkım olduğu için de çok değerli benim için.
Alkışlar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Özellikle eski şarkılarımı bilenlerden gelecek yorumları merak ediyordum eski şarkılarım daha rock tarzında olduğu için ama korktuğum gibi olmadı hem müzisyen arkadaşlarımdan hem de dinleyicilerden çok güzel dönüşler aldım.
Bununla birlikte Alkışlar’ın düzenlemesini de üstlendiniz. Bu bağlamda bu durum size yapmak istedikleriniz bakımından özgür bir alan sağlıyor mu?
-Bir şarkı yazarken kafamda nasıl bir şey istediğimi de canlandırıyorum, şarkımın hissiyatını yansıtacak enstrümanları düşünüyorum ve teknoloji sayesinde istediğim enstrümanları midi klavye eşliğinde yazabiliyorum. Gönül isterdi ki hepsini canlı canlı kaydetme imkanımız olsun ama bu dönemde çok da kolay değil. Avantajlı yönlerinden biri de kendim üretirken içime sinmeyen bir yer varsa onu anında değiştirebilme özgürlüğümün olmasını da seviyorum.
Ayrıca müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu? Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki fark nedir? Artıları, eksileri nelerdir?
-Günümüzde çoğu müzisyen bu şekilde ilerliyor. Bir şirketle anlaşma yaptığınızda anlaşmanın koşullarına göre daha avantajlı ya da dezavantajlı olma ihtimali var. Şu an için bu şekilde ilerlemeyi düşünüyorum ama ileride koşullara göre daha farklı bir yol izleyebilirim.
Öte yandan kendi şarkılarınızın yanı sıra çeşitli şarkıları yorumlayıp YouTube hesabınızda paylaşıyorsunuz. Bu tarz çalışmaları yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve sizce YouTube, yorumlarınızı duyurmada etkili mi?
-YouTube’a gitar soloları ya da sevdiğim gitaristlerin coverlarını çalarak video çekmeye başladım. Özellikle Steve Vai – Tender Surrender coverım sayesinde pek çok müzisyenle tanışma fırsatım oldu. YouTube’da düzenli bir şekilde paylaşım yapılırsa daha fazla insana ulaşma ihtimaliniz artıyor ama düzenli video koymayı başaramıyor olmam bir yandan da popüler olan şarkıları coverlamak yerine genelde kendi sevdiğim şarkılara yer vermem etkileşimi olumsuz etkileyebiliyor.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Alkışlar olsun ya da şu an düzenlemekte olduğum şarkılar olsun artık müziğim hakkında diyebileceğim en doğru şey sanırım rock olmadığı olur! (gülüyor) Eskiden daha pop rock sayılabilecek bir tarzım vardı, şarkılarda gitarlar ağırlıklı olmalıydı artık o şekilde bakmıyorum. Değişime açığım ve şarkılarımın hissiyatı ne ise o hissi en iyi şekilde verebilecek tarzda müzik yapmayı seçiyorum.
Alkışlar’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Birikmiş pek çok şarkı var. Zamanla hepsini düzenleyip paylaşmayı amaçlıyorum.
Tuğçe Bürge’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Alkışlar”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle