Geçtiğimiz aylarda Retro Yapım etiketiyle ilk albümü ‘Yer Gök Benim‘i dijital platformlarda dinleyicilerle buluşturan sanatçı İlker İnan ile Bi’Kuble için, ‘Yer Gök Benim‘den önceki müzik yolculuğunu, ‘Yer Gök Benim‘i ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Yer Gök Benim’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Albüme kadar olan zaman sürecinde gitar eğitmeni olarak bir çok öğrenciye ders verdim. Koşulların çok zorlu olması ve ne yazık ki gereken değer ve önemin tartışılır halde olduğu bar veya gece programlarına çıkmayı tercih etmedim. Her daim müziğe olan sevgimi canlı tutmaya çalıştım. Kendi bakış açım ve birikimlerimin el verdiği kadarıyla, samimi besteler yapmaya yoğun uğraş verdim ve Yer Gök Benim albümüyle hikayeme insanları davet etme fırsatını elde ettim.
Yer Gök Benim’in oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda Deprem Gürdal ile yollarınız nasıl kesişti?
–Yer Gök Benim albümü aslında benim “Gel” isimli şarkımı kaydetme isteğimle stüdyo arayışındayken, tamamen bir rastlantı üzerine Retro stüdyolarının önünden geçmem ve cam kapıyı farkedip “burası da bir stüdyo galiba” diyerek içeri girmem, şarkıyı burda kaydetmeye karar vermemle başladı. Retro ekibi ile kısa zamanda aramızda oluşan samimiyet tek şarkının kaydının albüme dönüşmesini sağladı. Bu süreçte Retro stüdyolarının sahibi Yakup Senem‘in ve kardeşim diyebildiğim Yönetmen Mustafa Ekinci‘nin bu kararda etkisinin büyük olduğunu söylemeliyim. Albüm süreci başladığında “Çekemedim” isimli şarkının aranjesi üzerinde Mustafa Ekinci ile uğraşırken Deprem Gürdal stüdyoya geldi ve ilk tanışmamız o gün gerçekleşti. Anlık görüş alışverişlerinde bulunurken bir anda şarkının aranjesini Deprem üstlendi. Bu başlangıçla birlikte Deprem‘in bana olan sonsuz diyebileceğim desteği de başlamış oldu. Ve tüm albümün aranjelerini belirli bir süre sonunda üstlendi. Bir çok şarkıyı ilmek ilmek işledi diyebilirim. Deprem Gürdal‘ın kendi eserlerini de çok beğenmemden dolayı, albüme katkısının benim arzuladığımın ötesine geçeceğini bilmem beni ayrıca bu süreçte çok heyecanlandırmıştır. Kendisi benim çok saygı duyduğum bir müzisyen ve hayatımda hep var olmasını arzu edeceğim bir dosttur.
Retro Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?
–Retro ile yollarımızın kesişmesi tamamen bir önceki soruda açıkladığım gibi plansız ve tamamen bir rastlantı neticesiyle oldu. Bana bir çok dost kazandırmasıyla benim gönlümde ki yeri hep ayrı olacak bir yerdir. Çok değeli müzisyenler ve müziğe gönül vermişlerle burası sayesinde tanıştım. Mustafa Ekinci, Deprem Gürdal, Barış Yetkin ve bir çok isim burası sayesinde hayatıma girdi.
Yer Gök Benim ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
–Yer Gök Benim albümüyle ilgili hep olumlu geri dönüşler aldım. Tüketimin bu kadar hızlı olduğu günümüzde ben kalıcı olması arzusuyla elimden gelen en samimi albümü bir çok dostumun desteğiyle yapma fırsatını elde ettim. Tarafıma hediye edilen bu albüm beni arzu ettiğim duygularla çok şükür ki buluşturdu. Yer Gök Benim albümünün çok uzun vadede tüketim toplumu haricinde duygulara, birikimlere değer veren dinleyicilere uzun yıllar hizmet edeceğini düşünüyorum. Her hangi bir maddi beklentimin ve kaygımın olmamasının, albümü benim istediğim, arzu ettiğim yere sakin ve uzun vadede bir gün ulaştıracağından da eminim.
Günümüzde CD olarak yayınlanan albüm sayısı azalırken ve birçok albüm CD şansı bulamadığı ve dijitalde görülen ilgiye orantılı olarak CD basımı yapılan bir dönemde ilk albüm çalışmanız da dijital olarak dinleyicilerle buluştu. Bu bağlamda ilerleyen zamanlarda Yer Gök Benim’in CD olarak yayınlanması düşünülüyor mu?
-Ben 1984 doğumluyum. Ankara‘nın Polatlı ilçesinde doğdum. Biz eskiden kasetler henüz çıkmadan ön sipariş yapar, yeni çıkacak şarkıları ilk duyan olmak isterdik. Ve aldığımız albümleri en az 1 yıl dinlerdik. O dönem o şekilde lezzetliydi. CD yoktu. CD çıktı kaset yok oldu. Şimdi yeni teknolojilerle CD de yok olma sürecine girdi gibi görünüyor. Her yeni dönem bir şey getirirken diğerini götürüyor. Ancak baki olan müzik… Ben de olaya bu yönüyle bakıyorum. Ben şarkıların kendi gereksinimleri doğrultusunda evrileceği kanaatindeyim. Bu da süreç kendi yolunu yaratıyor demek oluyor benim adıma, bu yol CD ile devam edebilir, kaset ile ya da sadece bir sosyal site üzerinden. Ben şu an CD‘yi gereklilik olarak görmüyorum.
Bu çalışmadan sonra yapmayı düşündüğünüz projeler var mı?
-Bir çok proje var. Adım adım üzerinde çalışıyoruz. Olgunlaşma sürecini tamamlayan her ürünü sergilemek, bu hazzı yaşamak belki de beni hayatta bağlayan, var olduğumu hissettiren, yegane tutkum. Umarım nefes aldığım sürece, bu yolculuğuma devam edebilirim.
İlker İnan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. ‘Yer Gök Benim’i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle