Röportajlar

İlk teklisi “Hoşça Kal”ı dinleyicilerle buluşturan Hande ile bir röportaj…

Hande Ülker Şen… Müziğin eğitiminden gelen ve hala müzik öğretmenliğine devam eden Hande, sözleri kendisine, müziği Harun Hardal’a ait olan ilk teklisi “Hoşça Kal”ı geçtiğimiz haftalarda Seyhan Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturduk. Hande ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Hoşça Kal’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı? 

-Müzik kendimi bildim bileli hayatımda… Şanslıydım çünkü ailem yeteneğimi 3 yaşımda keşfetti ve bu konuda beni eğitime yönlendirdi. İlkokulla birlikte TRT Ankara Radyosu Çoksesli Müzik Çocuk Korosu’nda eğitim almaya başladım. Eğitimim 4 yıl sürdü ve sesime yön vermeyi bu yıllar içerisinde öğrendim. Ortaokulda gitar çalmayı öğrendim ve beste yapmaya-söz yazmaya başladım. Lisede çeşitli sahne çalışmalarında yer aldım ve mezuniyet sonrası ilk senemde Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Temel Bilimler bölümünü kazandım. Okul yıllarında sahne çalışmalarıma devam ettim. Bir yıl sonrasında Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Pedagojik Formasyon eğitimimi tamamladım ve müzik öğretmeni oldum. Dört yıl boyunca Aliağa Belediyesi Sanat Evi bünyesinde solfej, çocuk ve gençlik korosu eğitmenliği görevini üstlendim. Ağaband orkestrasında solist olarak 3 yıl görev aldım. Şu anda öğretmenlik görevime Özel Aliağa Fen Bilimleri Okullarında müzik öğretmeni olarak devam ediyorum. En sonunda kabuğuma sığamadığımı fark edip çalışmalarımı daha geniş kitlelerle paylaşmaya karar verdim ve ilk tekli çalışmam Hoşça Kal’ı sizlerle paylaştım. Yani müzik hep benimleydi ve hep benimle olacak. Konservatuvarın bana kattıklarına gelecek olursak aslında anlattığım gibi müzik eğitimim çok küçük yaşta başladı. Eğitimci olduğum içinde sanıyorum hangi alanda olursa olsun insanın severek yaptığı işini ileriye taşıyabilmesi ve kendini geliştirebilmesi için doğru eğitimi alması gerektiğine inanıyorum. Konservatuvar beni profesyonel alana taşıdı.

Profesyonel bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda Hoşçakal’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Besteyi yapan Harun Hardal ve düzenlemenizi üstlenen Cemal Yüktaşıyan ile yollarınız nasıl kesişti?

-Yıllardır hayal ettiğim bir konuyu gerçeğe dönüştürmeye karar verdim. Bunun için de çok mutluyum. “Hoşça Kal” bir dinleyicime dahi hitap edebildiyse bu benim için büyük bir kazanç. Harun Hardal benim konservatuvar yıllarından çok yakın arkadaşım, zaten okulda tanıştık ve hiç kopmadık. Kendisinin de 2 tekli çalışması var. Cemal Yüktaşıyan ile Harun sayesinde tanıştım ve çok sevdiğim bir arkadaşım oldu. Her ikisi de Hoşça Kal için büyük emek verdi. İkisi de iyi müzisyenler. Hoşça Kal’ın sözlerini bir gece vakti yazdım ve Harun’a gönderdim… Harun, sözleri bana 2 ay sonra bestesi yapılmış olarak tekrar bana gönderdi ve duygusu çok güzel, olması gerektiği gibiydi. Güçlü söz ve müziğe sahip olduğuna inandığım bir çalışma çıktı ortaya, arkadaşlarıma emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Çok kıymetliler. Ama sevgili yönetmenim ve dostum Demet Bozkurt’a da çok teşekkür etmeden geçmek istemem. Ondan bahsetmeden olmaz… Emeği çok büyük.

Seyhan Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Seyhan Müzik piyasa içerisinde başarılı ve iyi yerlere gelmiş bir şirket. Arkadaşım Ulviye Koçak sayesinde şirketle yollarımız kesişti. Çalışmayı kendileri ile paylaştım çok beğendiler. Anlaşmalar yapıldı ve Seyhan Müzik bünyesinde Hoşça Kal’ı dinleyici ile buluşturduk.

Hoşça Kal ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şimdiye kadar çok güzel dönüşler var. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Diliyorum daha geniş kitlelere ulaşır ve yıllarca söylenen bir şarkı olur. Daha önce söylediğim gibi bir kişi dahi sevip benimsese benim için çok büyük bir mutluluk. Tarzından dolayı sanıyorum Arap ülkelerinden dinleyiciler çok olumlu tepkiler veriyor ve sosyal medya kanalıyla sürekli bana ulaşıyorlar. Ne mutlu bana!

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

Yazılan sözün de bestelenen müziğinde bir şeyler anlatması benim için çok önemli. Benim müziğimin ve sözlerimin içi boş değil, bu hep böyle olacak. Çünkü müzik, duyguların en güçlü ifade biçimi. Farklı bedenlerde farklı karakterlerle farklı yaşamlar içerisinde olabiliriz. Fakat duygularımız ortak, buna çok inanıyorum. Bunun inancı ile şarkı yapıyorum. Diliyorum ki bu duygum herkese ulaşıyor ve kendini ifade edebiliyordur.

Hoşça Kal’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabi ki var. Ben üretmeye devam ediyorum. Fakat bundan sonraki çalışmalarımı YouTube üzerinden kendi sayfamda paylaşmayı hedefliyorum. Hande olarak çıkış yaptım fakat YouTube sayfam Hande Ülker Şen olarak aktif. Hoşça Kal’ı beğenip takip etmek ve güncel bilgi almak isteyen herkes takip edebilir. Geçmiş yıllarda yapmış olduğum arşivimde pek çok çalışmam var. Ama içime sinen ve “Evet, bu olmalı!” dediğim eserleri paylaşmak benim için önemli olan. Çıkarmayı planladığım bir şarkım daha var, bu sefer sözü ve müziği bana ait olan bir şarkı olacak.

Hande’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Hoşça Kal”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.