Sanatın pek çok alanında yetişen sanatçıların içinde başarılarıyla dikkat çeken isimlerin içinde doğuştan ya da sonradan oluşan bir engeli olan sanatçılar da hissiyatlarıyla yapmış oldukları çalışmalarla engelleri sanatları ve bu bağlamda yaratıcılıkları vesilesiyle başarıyla kaldırmaya devam ediyor. Özgür Altınok da doğuştan görme engelli bir müzisyen olarak hayatının her anında hem azmi hem de eğitimi ile zaten o engeli kaldırabilmişlerden olarak müzik ile olan yolculuğuna devam ederken bu sefer önemli bir adım atarak kendi eseri ilk teklisi “İptal”i Gürkan Kömürcü’nün prodüksiyonu olarak dinleyicilerle buluşturdu. Altınok ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “İptal”e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda yurt içi ve yurt dışındaki konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?
-Aslında herkesin bildiği o müzisyen klişesi benim için de geçerli. İlkokulda ailemin keşfettiği müzik yeteneğim beni konservatuvara yönlendirdi. Orta ve liseyi Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda bitirdikten sonra, Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümüne devam ettim. Sonrasında ise, Berklee College of Music’de elektronik müzik ve keman bölümünde okudum. Yurda döndükten sonra müzik öğretmenliğine başladım ve çeşitli radyo programlarına imza attım. Berklee döneminde farklı müzisyenlerle çalışma ve değişik müzik türlerini deneyimleme fırsatım oldu.
Bununla birlikte görme engelli bir müzisyen olarak müziği görmeden, sadece hissederek yapmayı kendi pencerenizden nasıl tanımlarsınız?
-Müzik, herkesin de bildiği gibi işitsel bir sanat kolu. Dolayısıyla iyi bir müzisyen olabilmek için, hatta müzisyen olabilmek için aslında görmeye gerek yok. Müzik, genel anlamda sadece his ile icra edilen bir sanat dalı. Sonuç olarak, görme engelli olmak veya olmamak bu anlamda bir şey fark ettirmez.
Ayrıca sizi Engelsiz Sahne programında da izledik. Programa katılmanız nasıl gelişti ve programla ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Programın öncesinde katıldığım farklı etkinliklerden benim ismimi duymuş olan yetkililer bana ulaştı ve sürece dahil oldum. Programın sonrasında gerek yakın çevremden, gerekse programı izleyip bana sosyal medyadan ulaşan dinleyicilerden çok olumlu dönüşler aldım.
Öte yandan bir dönem aktif olan TRT Kent Radyosu’nda “Kent Show” programını yaptınız. Buradaki yayınlarınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-2015-2017 yılları arasında Kent Show, 2017 yılında ise TRT FM’de “Günaydın Türkiyem” isimli radyo programlarını hazırlayıp sundum. Bu iki program da dinleyiciler tarafından ilgiyle karşılandı. Önümüzdeki süreçte ise, gerek dijital podcast alanlarından gerek geleneksel radyo mecralarından dinleyicilere tekrar seslenmeyi tasarlıyorum.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve “İptal”in oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi ve prodüksiyonunuzu üstlenen Gürkan Kömürcü ile yollarınız nasıl kesişti?
-Özellikle pandemi sürecinde yoğunlaşan, bir prodüksiyon ortaya koyma ve insanlarla paylaşma isteği oldukça fazlalaştı. Bu bağlamda, sözü ve bestesi bana ait olan “İptal” isimli şarkıyı hazırladım. Gürkan Kömürcü benim çok eskiden beri tanıyor olduğum ve müzikal olarak kendimi çok yakın hissettiğim bir arkadaşım. Prodüksiyon safhasında sürekli bir fikir alışverişi sonucunda bu projeyi hazırladık.
İptal ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkıyı dinleyicilerle buluşturduğum andan itibaren, hem profesyonel müzisyenlerden, hem de ilk defa tanışıyor olduğum müzik dinleyicilerinden oldukça teşvik edici ve olumlu dönüşler aldım.
Klibinizi yöneten Yekta İsmail Gök ile yollarınız nasıl kesişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yekta ile Gürkan Kömürcü vasıtasıyla tanıştık. Çok kısa sürede keyifli bir uyum yakaladık. Klibin çekilme süreci ve sonrasındaki çalışmalar çok verimli geçti. Klibi izleyenlerse, şarkıyla oldukça uyumlu olduğunu ve şarkının ruhunu klibin de yansıttığını söylediler.
Ayrıca YouTube’da çeşitli şarkıları yorumlamaya devam ediyorsunuz. Sizce YouTube, çalışmalarınızı duyurmak için etkili mi?
-Günümüzde YouTube, Instagram gibi sosyal medya platformları, müzisyenlerin eserlerini dinleyicilerle vasıtasız buluşturabilmesi adına çok önemli bir fırsat. Müzisyenlerin arada hiçbir aracı olmadan, insanlarla paylaşmasını sağlaması açısından bu tür platformları çok değerli buluyorum. Ayrıca; iyi bir ürünün ne olursa olsun, er ya da geç dinleyicisini bulacağından da eminim.
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Birçok müzik tarzını dinleyen ve icra eden biri olarak popüler müzik müzisyeni olduğumu söyleyebilirim. Ama “İptal” özelinde ben kendi şarkımı kaliteli bir popüler müzik örneği olarak tanımlıyorum.
İptal’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-İptal’den sonra, kendi orijinal şarkılarımın yanı sıra, çeşitli cover şarkıları da dinleyicilerle buluşturmayı düşünüyorum. İzin verdikleri sürece, onların hayatlarına sesimle eşlik edebilmeyi umuyorum.
Özgür Altınok’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İptal”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle