Berk Göknil… İçindeki müzik tutkusuyla yaptığı eserleri yayınlamaya karar veren Göknil, kendi oluşumu BG Record olarak kendi eseri ilk teklisi “İyi ki Varsın”ı Şubat ayında dinleyicilerle buluşturdu. Göknil ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle İyi Ki Varsın’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Elime gitarı ilk aldığım 15’li yaşlarımda bir hayal kurdum. O güzel 90’lı yılların müziklerine ve Türkçe Pop Müziğimizin gelişimine tanıklık etmiş biri olarak “Acaba bir gün benim de bir şarkım radyolarda çalınır mı? Hatta klibim televizyonlarda çıkar mı?”. Çocukken kurduğum bir hayaldi aslında. Bu bağlamda enstrüman anlamında olmasa da kendimi olabildiğince şan konusunda geliştirmeye çalıştım.Değerli üstadlarımızdan dersler almaya çalıştım. Amatör bir şekilde 25’li yaşlarımda gündüzleri çalışırken akşamları mütevazi mekanlarda çalıp söylemeye çalıştım. Sözler yazıp besteler yapmaya çalıştım. Aslında biriktirmeye çalıştım. Sonra çeşitli sebeplerden dolayı 10 yıl kadar müzikten koptum. Ben bunu kendi adıma yine sözlerin ve melodilerin yaşanmışlıklarla birikmesi olarak değerlendiriyorum. 35 yaşında çok üzüntülü olduğum bir kış gecesinde elime gitarı aldım ve sözler-melodiler çıkmaya başladı. Notlar almaya ve bunları kayıt etmeye başladım… ve geldiğimiz şu zaman diliminde çeşitli tarzlarda birçok bestem oluştu! Kulağıma melodiler fısıldandıkça beste yapmaya ve söz yazmaya devam ediyorum.
Profesyonel bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda İyi Ki Varsın’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen İsmail Berk Eyüpoğulları ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bir sabah beraber askerlik yaptığımız değerli müzik insanı ve sevgili dostum aranjör Uğurcan Sezen ile telefonda sohbet ederken onun bana olan inancı ve desteği ve en önemlisi “Haydi dostum!” Demesi ile kendimi bir anda stüdyoda mikrofonun başında buldum. Bu çalışmamızda enerjisi yüksek genç bir arkadaşımıza teslim olmak, şarkıya mütevazi bir kimlik ile o dinamizmi katabilecek ve abartıdan uzak bir şarkı haline getirebilecek bir müzik insanı olmalıydı. Bu bağlamda sevgili Uğur sağ olsun beni adaşım Berk Eyüpoğulları ile tanıştırdı. Berk de dinlediği bestelerimden “İyi ki Varsın”ı düzenlemek istedi. Kendisinin ellerine sağlık. Tam da hayalini kurduğum aranjmanı gerçekleştirdi.
İyi Ki Varsın ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkının gitarla seslendirdiğim en amatör haline çevremden olumsuz yorumlar almamıştım. Şu anki profesyonel haline de olumsuz bir yorum almadım. Ama bu elbette herkesin beğeneceği ve dinleyeceği anlamına gelmez. Beğenmek-beğenmemek bunlar çok göreceli kavramlar. Fakat bu çalışmamın içinde olan gerek stüdyo aşamasında gerekse klip aşamasında emek vermiş tüm ekip arkadaşlarım ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. Hepimizin içi bu anlamda çok rahat. Onlara buradan bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
Bununla birlikte prodüksiyonuzu da kendiniz üstlendiniz. Bu bağlamda BG Record’u kurmaya nasıl karar verdiniz ve bu durum size yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Çok kıymetli plak şirketleri ile iletişime geçme şansımız oldu. Hatta çok önemli bir plak şirketinden sözleşme de geldi. Fakat sözleşmeyi okuyunca iş insanı kimliğimden dolayı ve bu çalışmamın tüm aşamalarını maddi-manevi karşılamış bir isimsiz şarkıcı/müzisyen/besteci olarak kendime hep şu soruyu sordum “Bağımsız müzisyen mi olmalıyım? Yoksa kendimi bir plak şirketine mi teslim etmeliyim ?”. Bu gelgitleri yaşarken vatani görevimin uzun bir bölümünü beraber yaptığım ülkemizin önemli bas gitaristlerinden sevgili dostum Anıl Çifter doğru kararı vermemde çok katkısı oldu. Anıl beni şarkılarını zevk ile dinlediğimiz sevgili müzisyen dostum Veys Çolak ile tanıştırdı. Kendisi de bir bağımsız müzisyen olarak dijital mecralarda olan uzmanlığını benden esirgemedi. Sevgili Veys’in de samimi desteği ile şarkımız 5 Şubat’ta tüm müzik dijital marketlerde ve YouTube kanalımda klibimiz ile beraber aynı anda yayına girdi. İkinci sorunuza gelince evet doğru kararı vermişim. Yapmak istediklerim ya da yapmaya çalıştığım şeyler anlamında sonsuz özgürlük sağladı. David Hume’nin dediği gibi “Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar hür değildir”.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-İşin hem üreten hem de söyleyen tarafında olunca bu soruya cevap vermek inan çok zor. Fakat önümüzdeki aylarda dinleyicilerin beğenisine sunmaya planladığım şarkılarımı dinleyince ancak onlar tarzımın ne olduğunu çok daha iyi tanımlayacaktır.
Bununla birlikte İyi Ki Varsın’a Cansu Boğuşlu yönetiminde film tadında bir klip çektiniz. Klibin oluşum süreci nasıl gelişti?
-Kendimi bir anda stüdyoda mikrofon karşısında bulduğum gibi 4 gün gibi bir sürede de kamera karşısında buldum. “Beni çek, beni çek!” düşüncesinden daha ziyade bir hikayeyi anlatalım istedik. Bu noktada yönetmenimizin hayallerine teslim oldum. Yönetmenimiz Cansu Boğuşlu’nun o güzel yüreği, yeteneği,işine olan saygısı ve ayrıca görüntü yönetmenimiz Eren Yıldız’ın aynı şekilde samimiyeti ve yeteneği sayesinde ortaya klibimizin bu hali çıktı. Hem Cansu’ya hem Eren’e hem de ekiplerine canı gönülden teşekkür ediyorum.
İyi Ki Varsın’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Şu anda gündemimizde yine değerli müzisyen dostlarımın da desteği ile “İyi Ki Varsın”ı biraz jazz tınılarının da olduğu akustik haline çalışıyoruz. Arkasından sevgili dostum Uğurcan Sezen, şarkının remix hali için çalışmarını sürdürüyor. Mayıs ortası yada Haziran başına düşündüğüm “Kaçsak Buralardan”, yaz sonuna doğru “Ağlama Sen” ve hemen ardından “Canım Yanıyor” gibi “İyi Ki Varsın” tarzının dışına çıkan ve başka tatlarda olduğunu hissettiğim şarkılarımı sevgili dinleyicilerle buluşturmak istiyorum.
Berk Göknil’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İyi Ki Varsın”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle