Röportajlar

Yeni teklisi “Beni Al Geri Verme”yi dinleyicilerle buluşturan La Dee Eda ile bir röportaj…

Eda Köyağasıoğlu… Kendini bildi bileli müziğin içinde olan ve 5 yıldan beri alternatif tınıların izinden giden La Dee Eda projesi ile dinleyicilerden güzel geri dönüşler alan, bunun dışında farklı müziksellikler içinde de olan İzmirli müzisyen Köyağasıoğlu, 5 yıl aradan sonra La Dee Eda olarak ikinci solo teklisini Avrupa Müzik etiketiyle yayınladı: “Beni Al Geri Verme”… La Dee Eda ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle La Dee Eda projesine kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı? 

-Bu mahla altına girmeden önce kompozisyon çalışmaları yapıyordum. Okul yılları boyunca yan branşım olan piyanoya özel bir ilgim vardı. Piyano üzerine parçalar ve varyasyonlar yazdım. Daha sonra çalışmalarım söz müzik ekseninde oluşmaya başladı. Tamamen kişisel olarak bir şarkılar albümü doldurmaya başladım kalın bir defterin içinde. Cover çalışmalarım dışında uzun süre bunları yakın çevrem dışında kimseyle paylaşmadım. Klasik müzik teorisi ve icrası popüler müzikten çok daha uzun uğraşlar gerektiren, kişiyi disipline eden ve karakterini değiştiren, geliştiren bir dal. Performansınızın en yükseğine çıkmak için sürekli öncelikle kendiniz sonra çevreniz ile bir yarış halindesiniz. 10 yıl boyunca böyle bir sürecin içinden geçmek beni yaptığım her şeyde temkinli, detaycı davranmayı ve çok çalışmayı öğretti. Stüdyodan sahneye kadar her adımda bu şekilde yaşamaya devam ediyorum.

Bir tekli ve proje yapmaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda La Dee Eda projesi ve Black Bird’ün oluşum süreci nasıl gelişti, Pastapart Records ile yollarınız nasıl kesişti ve çalışmanız nasıl geri dönüşler aldı?

-Bağımsız olarak yayınladığım ilk çalışmalarım ağırlıklı olarak solo piyano ve vokal üzerineydi. Müzik prodüksiyonuna yönelik deneyime ve birikime sahibi olmak istiyordum. Çünkü kafamdaki soundu ancak böyle yaratabilirdim. Bunun için kendime zaman tanıdım ve self-learner olarak vaktimin büyük bir çoğunluğunu bu işe ayırmaya başladım. “Black Bird” bu dönemin ilk meyvesi. Aslında Türkçe yazdığım bir şarkıydı. Şarkının dokusu oluştukça ve sound büyüdükçe İngilizce duymak istediğime karar verdim. Tekli içerinde Doruk Güralp’e ait bir remix var. Birlikte üzerinde çalışırken Mind Shifter ile ortak bir projeye daha başladık. Partapart ailesi ile bu sayede bir araya gelip tanıştık. Şirket elektronik yelpazesinin yanında bir yandan daha farklı türde müzik yapan alternatif bir artist kitlesi oluşturuyordu. Şanslı bir zamanlamaydı. Tekli yayınlandıktan sonra özellikle İstanbul dinleyicisine ulaşmamda büyük bir etkisi oldu. SoFar’dan ilk konser teklifimi aldım. La Dee Eda macerası aktif olarak başlamış oldu.

Bununla birlikte sizi çeşitli çalışmalarda da konuk olarak dinledik (Joyride, Feeling High, Dream…) bu çalışmalara dahil olmanız nasıl gelişti ve bu ortak çalışmalar müziksel anlamda size neler kattı?

-Featuring işler yapmak beni çok besliyor ve çok keyif alıyorum. Farklı bir kimliğe bürünebiliyor ve daha korkusuz oluyorum. Kimi zaman prodüktörlerin kendileri bana ulaştı, kimi zaman ben onlara. Tabii her zaman doğru akışı ve kimyayı tutturmak kolay değil. Bazen başladığınız bir projede istediğiniz hızda ve beklentide ilerleyemiyorsunuz. Böyle zamanlardan birinde çalıştığım DJ bana başka bir arkadaşının projesinden bahsetti ve vokal aradıklarını söyledi. Yusuf Can Kurt ile işte tam da böyle tanıştık. Ardından Universal Music’e kadar uzanan birçok çalışma yaptık. Tam bir kelebek etkisiydi.

Black Bird ile yeni tekliniz Beni Al Geri Verme arasında 5 yıl var. Bu 5 yıl içinde ortak çalışmalar haricinde müziksel olarak neler yaptınız?

-O dönem birlikte çaldığım grup arkadaşlarımla sahne almaya devam ettik. İngilizce ve Türkçe şarkılarımı live olarak yayınladık. Avrupa’da solo olarak yaz turları yaptım. Eğitim kariyerimin çok yoğunlaştığı bir dönemdi. Eda Burada isminde bir çocuk şarkıları kanalı açtım. İrem Records sahibi Aykut Gürel destek oldu ve bütün şarkıları bir albümde bir araya topladık. Bir yandan koro şefliği ve eşliği yapıyordum. Koromuz İzmir’de ilk 120 kişilik çoksesli çocuk korosuydu. Senfoni orkestrası ile her yıl konserler verdik. Eğitim seminerleri verdim. Bir yandan üretmeye devam ediyordum. Şarkı yazarlığı ve sound olarak kesinlikle farklı şeyler yapmak istiyordum. Metamorfoz geçirdim diyebilirim. 

Beni Al Geri Verme’nin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Metamorfoz sonrasında müzikal anlamda elektronik sounda yakın çalışmalar yapmaya başladım. Şarkıyı iki sene önce yazdığımda neredeyse psychedelic rock kıyılarında çalıyorduk. Düzenlemesini yeni baştan yapmaya başladım. Kayıtlarda İzmirli müzisyen Ali İnceoğlu ile çalıştım. Onun koçluğuyla şarkının vokalleri olması gereken hale geldi. Utku Ünsal’ın işlerini uzun süredir takipteydim. Mix için aklımdaki isim oydu. Şarkı gerçekten de arzu ettiğim standarda ulaştı. Artist seçkisi ve dinleyici kitlesi ile Avrupa Müzik olmayı çok istediğim bir yerdi. A&R Kadir Sarban projeyi beğendi ve aileye böylelikle katılmış oldum. 

Beni Al Geri Verme’nin düzenlemesini de siz üstlendiniz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?

-Sınırlarımı test etmemi ve risk almamı sağlıyor. Düzenleme yapmak denizde yüzmek gibi. Gidebileceğiniz sonsuz yön ve derinlik var.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Alternatif pop dersem sanırım yeterince geniş bir alan yaratabilirim. Piyanonun hakimiyetinde bir müzik yapıyorum. Çaldığım sahneye ve birlikte çaldığım müzisyenlere göre kimi zaman caz esintileri taşıyor. Melodik ezgiler, örüntüler ve armonik arayışlar var. 

Beni Al Geri Verme’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Üç bölümlük bir akustik seri hazırlamıştık. İkisi yayınlandı. Sonuncusu “Çanlar Çalıyor” önümüzdeki ay içerisinde geliyor. İkinci Türkçe tekli için kayıtlar devam ediyor. House esintileri taşıyan bir parça olacak. Az kaldı!

La Dee Eda’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Beni Al Geri Verme”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.