Kerem Öztürk ismini 2018’de yayınladığı kendi eseri olan beş tekli (ve bir remix versiyon) ile duyduk. 3 yıl aradan sonra yine kendi eseri olan Alternatif tınılı İngilizce bir tekli “Love Is Divine”ı PanaCrew Records etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Öztürk ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Edep Ya Hu’ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Yayınlanan ilk çalışmam olan bu şarkı öncesinde müzikle ilişkim daha amatör bir boyuttaydı. Korolarda korist olarak, amatör gruplarda solist olarak yer aldım. Uzun yıllardır kendi şarkılarımı yazıyordum ve “Edep Ya Hu” ile profesyonel müziğe ve dinleyiciye “Merhaba!” dedim.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Edep Ya Hu’nun oluşum süreci nasıl gelişti? Taranç & Taranç Müzik ve düzenlemenizi üstlenen Özgür Bakkaloğlu ile yollarınız nasıl kesişti? İlk teklinizle ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yazdığım ve hazır olan pek çok şarkı vardı fakat albüm gibi uzun ve maliyetli bir prodüksiyon yerine tekli çalışmalar ile ilk adımları atmanın daha doğru olacağına karar verdim. İş gereği çok fazla yurtiçi/yurtdışı seyahat ediyorum ve bu seyahatlerde kendimle başbaşa bolca vakit geçirdiğim için şarkı ve şiir yazımı anlamında da üretken oluyorum. Edep Ya Hu şarkısını da yine böyle bir seyahat sürecinde karalamıştım ve keyifli eğlenceli bir şarkı olduğu için çıkış parçası olarak uygun gördük. Gülten Taranç ve Özgür Bakkaloğlu ortak arkadaşlarımız olan isimlerdi ve ilk teklimin yapımında birlikte yol aldık. Keyifli ve geniş kitleye hitap eden bir çalışma oldu ve yorumlar gayet olumluydu. Bu da beni devam etmek için motive etti açıkçası.
İkinci tekliniz, Bir Deli Düzeni oldu. Bir Deli Düzeni’nin oluşum süreci nasıl gelişti? İkinci tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-İkinci teklim için daha çok rock motifleri içeren bir düzenleme yaptık. Lirik anlamda güçlü bir şarkı olmasına özen gösterdim. Bununla ilgili de gayet olumlu dönüşler aldık.
Üçüncü tekliniz, Bam Teli oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda tekli Ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Üçüncü şarkı için daha popüler sound ile ve geniş kitleye hitap edecek bir çalışma hedefledik. Bir süredir üzerinde çalıştığım bir pop şarkısıydı “Bam Teli” ve bu bağlamda güzel olumlu yorumlar alan bir şarkı oldu.
Dördüncü tekliniz, Kerem Gibi oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda tekli Ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Kerem Gibi” isminden de anlaşılacağı üzere kendimle, şiire ve aşka bakışımla ilişkilendirerek yazdığım bir şarkıydı. En beğenilen çalışmalarımdan biri oldu. Tekrar ele alıp modernize etmeyi düşündüğüm bir şarkı.
Beşinci tekliniz, aynı zamanda remix versiyonda yayınladığınız Dillere Düştüm oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda tekli Ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Dillere Düştüm” oldukça alaturka bir parça ve buna yakışır bir düzenleme yaptık. Ama lirik olarak da zengin bir parça olduğundan yelpazesini açmak için bir de remix versiyonunu hazırladık. Özgün ve anlamlı bir şarkı oldu. Pozitif yorumlar aldık.
Beşinci tekliden sonra üç yıl yeni çalışma yayınlamadınız. Bu üç yılda müziksel anlamda neler yaptınız?
-İlk tekli çalışmalarım benim için yalnızca ısınma turlarıydı. Bu adımı geçtiğimi hissettiğim notada bir yenilenme ve gelişme sürecine girmem gerektiğini biliyordum. Bu iki yılda müzik bilgimi, şarkıcılığımı, şarkı yazarlığımı ve sound perspektifimi geliştirmeye çalıştım. Vokal tekniği ve müzik teorisi üzerine dersler aldım. Hayatta her zaman konfor alanımızın dışına çıktığımızda yeni bir yönümüzü keşfedebiliyoruz. Bu adımı müzikte de atmak bana çok iyi geldi diye düşünüyorum.
En son, geçtiğimiz haftalarda “Love Is Divine”ı yayınladınız. Prodüksiyonu ve düzenlemenizi üstlenen PanaCrew Records Orhun Sevindik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Ara verdiğim süreçte aklımda yeni yapacağım şarkılar ile ilgili sound ve tarz anlamında bir çerçeve oluşmaya başlamıştı. Tam da bu süreçte Orhun Sevindik imzalı birkaç şarkıyı dinledim ve İzmir’de bu kalitede dünya soundu ile müzik yapan birini bulmak benim için büyük şans olmuştu. Daha önce İstanbul’da birkaç aranjör ile görüşmelerim olmuştu fakat beklediğim profesyonel ve özverili yaklaşımı görememiştim. Tanıştığımızda enerjimiz ve vizyonumuz çok uyumluydu ve bir an önce kolları sıvayıp güzel şarkılar yapmaya başlamaya karar verdik. Çok keyifli bir proje süreci geçirdik ve sonuç olarak da çok kaliteli bir şarkı çıktı.
“Love Is Divine” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Love is Divine” ilk İngilizce çalışmamız. Hem Orhun ile hem de yeni sound ile tanışma gibi oldu benim için ve harika bir iş çıkardık. İbrahim Türkday’ın çektiği klip de şarkı ile çok güzel bir bütünlük sağladı. Geri dönüşler harika! PanaCrew ekibi ile imza atacağımız pek çok güzel işin habercisi niteliğinde bir iş oldu.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Müziğim ve şarkılarım benden bir parça olmalı diye düşünüyorum. Özel hayatımda çok yönlü olmayı hep gözetmişimdir ve bunu şarkılarıma da yansıtıyorum. Anadolu dünyanın kültürel anlamda en çok çeşitlilik barındıran topraklarından biri ve ben de bundan olabildiğince beslenmeye çalışıyorum. Bir tarza, bir jenerasyona ya da dinleyici kitlesine müziğimi hapsetmeden pek çok insanın kendinden bir şey bulabileceği şarkılar yazmaya çalışıyorum.
Ayrıca, YouTube kanalınızda iki bestenizi; “Neyzen” ve “Minik Serçe”yi yayınladınız. Bu şarkıların oluşumu nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?
-Neyzen, alaturka ve lirik anlamda güçlü bir şarkım. Şarkıyı yazarken dahi klarnet eşliğinde deyim yerindeyse meyhane havası tınlayan bir düzenleme aklımdan geçiyordu, ve düzenleme de bu anlamda çok yerinde oldu. Beğenilen şarkılarımdan biridir. Minik Serçe aslında bir çocukluk anımdan yola çıkarak yazdığım kısa bir şiirdi. Kaset döneminde haftasonları evimizde Sezen Aksu eşliğinde öğlen uykusuna daldığım hayal meyal bir anım vardır ve bunu kendimce bir şiirle yazıya dökmüştüm. Bir süre sonra bundan güzel bir şarkı çıkacağını düşünerek üzerine çalıştım ve bu eser ortaya çıktı. Çoğumuzun hayatında içinde Sezen Aksu şarkısı olan bir anısı vardır diye düşünüyorum. Minik Serçe şarkısı da benim anılarımdan biridir.
“Love Is Divine” dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Şu an Orhun ile üzerinde çalıştığımız ikisi Türkçe biri İngilizce 3 şarkı bulunuyor. 2021 ve 2022 için çok güzel planlarımız var! Bu yılın ikinci teklisini Nisan ayında yayınlamayı planlıyoruz.
Kerem Öztürk’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Love Is Divine”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle