Röportajlar

Yeni teklisi “Nerde Adalet”i dinleyicilerle buluşturan Enes Yıldız ile bir röportaj…

Enes Yıldız ismini çoğu dinleyici sokaktaki müzik performansları ya da O Ses Türkiye vesilesiyle duymuşken öte yandan kendi eserlerini de yazmaya devam eden Yıldız, ismini alternatif tınılı teklileriyle de duyurmaya devam etti. En son kendi eseri “Nerde Adalet”i Garaj Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Yıldız ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Belki de”ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? 

-Hep yazdım, besteledim, ve epeyce biriktirdim. Bu yolculukta müzik tarzımdan dolayı sahne şansı bulmakta zorlandığım için, yıllar boyu sokak müziği yaparak hayatın içinde sahne aldım. İyisiyle kötüsüyle birçok anı, tecrübe ve en önemlisi hayat dersi bıraktı bana bu yolculuk. Müzikal olarak gelişirken, sosyolojik olarak da gelişebiliyorsunuz sokakta müzik yaparken, tabii bu size bağlı. Zorunluluğu bir bilince çevirip, hem müziğimi, hem bakış açımı geliştirdim sokaklarda. Müzik hayatım ve kişisel hayatım hep imkansızlıklardan, imkan yaratmakla geçti. Bunların hem müziğime, hem de hayata bakış açıma katkı sağladığını, ve bugünkü beni inşa ettiğini düşünüyorum. Bu doğrultuda ayrıca sesimi daha geniş kitlelere duyurmak adına O Ses Türkiye’ye katıldım. Henüz çok toydum fakat Yıldız Tilbe, Hadise ve Gökhan Özoğuz gibi isimleri etkilemeyi başarmıştım. Hadise ile olan düetimiz de her zaman güzel hatırlayacağım tamamen spontane bir andı. 2. tura kadar geldim ve daha sonrasında elendim. Fakat bu bir son değil, yepyeni bir başlangıçtı müzik hayatımda. Güzel anılar ve tecrübeler bıraktı bana.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve “Belki de”nin oluşumu nasıl gelişti? Düzenlemeyi ve yapımı (Bak Ne Söylicem! olarak) üstlenen Fırat Çavaş ile yollarınız nasıl kesişti? Belki de ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şaşırmamak gerek ki Fırat Çavaş ile de yollarımız yıllar önce Bahariye’de sokak müziği yaptığım bir esnada kesişti. O dönemden beri desteğini hiç esirgemedi. Derken 10 ay öncesinde mide kanseriyle mücadele eden değerli babamı sonsuzluğa uğurladık. O günden sonra hiçbir şey aynı olmadı. İlk teklimi yayınlama, sokak müziğini bırakma ve profesyonelliğe adım atma kararı aldım. Aslında Belki de’yi yıllar öncesinde bitirmiştim, çok sevdiğim bir şarkımdı arşivimden. O dönem beni en iyi yansıtan şarkıydı kesinlikle. Kararımı verdim ve Fırat Çavaş’ı aradım, neler yapabiliriz diye konuştum çok geçmeden birlikte projeyi yapmak istedi sağ olsun. Böylelikle 6 Ağustos’ta, doğum günümde ilk teklimi kendime armağan edip, güzel geri dönüşler alarak, yeni bir sayfa açtım kendime.

İkinci tekliniz “Yine Geldi Sonbahar”ın oluşumu nasıl gelişti ve Yine Geldi Sonbahar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Sonbaharda penceremden dışarıyı seyrederken gelen ilhamla yazdığım bir eser Yine Geldi Sonbahar. Hem hayatı sorguladığım kısımlara, hem de sonbaharla bütünleştiğim bir nakarata sahip. Ben söylerken iliklerime kadar sonbaharı hissediyorum, dinleyenlerden de böyle geri dönüşler aldım. Ne mutlu bana o halde.

Üçüncü tekliniz “Artık Sorma”nın oluşumu nasıl gelişti ve Artık Sorma ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Hiç unutmam 2016 yılında soğuk bir kış günü Anadolu Hisarı’nda bir parkta, deniz kıyısından boğazı seyrediyorum gitarımla. Biraz gitarla haşır neşir olduğumda, öyle bir manzarada yazmamam mümkün değil zaten. Başladım çalmaya ve teker teker döküldü zaten her bir söz. Park görevlisi saat 21.00’da parkın kapandığını söyleyip, çıkmam gerektiğini söylediğinde çok mutluydum. Çünkü şarkı tamamen bitmişti. Ertesi gün kampüste, aylar sonra festivalde, ve yıllarca sahnelerimde hep canlı olarak söyledim. Bu yıl içinde şarkımı yayınlama kararı aldım. Evet neden bu kadar geç? dediğinizi duyar gibiyim 2016’da tamamen bitmiş bir şarkı için. Ben her şeyin bir zamanı olduğuna ve olması gerektiği zaman da olduğuna inanıyorum. Geç kalınmışlık hissetmedim açıkçası, şarkıda dediğim gibi “her şeyin bir sebebi var” o yüzden artık sormayın bana neden diye! (gülüyor) Bu süreç boyunca çevremde, sahnelerimde insanlar hep bir şekilde eşlik ettiler bu şarkıma, hep güzel geri dönüşler aldım. Yorgunmuş herkes benim kadar demek ki! (gülüyor)

Dördüncü tekliniz “Yormuş Seni Bu Dünya”nın oluşumu nasıl gelişti ve Yormuş Seni Bu Dünya ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Artık Sorma’da “yorgun mu herkes benim kadar?” diye sorunca bu dünyaya, baktım ki çoğu kişi yorgun. Aslında zincirleme bir ilham işte. Dördüncü teklimde “Artık Sorma”dan ilham aldım. Bu sefer de dinleyenlerin yorgunluğuna dert ortağı olmak istedim “çok yoruldun” dedim. “korkma yalnız sen değilsin böyle hisseden” diyerek şarkıda onlara kol kanat gerdim. Sadece kulaklarınızla değil, ruhunuzla da hissederek dinlerseniz eğer bunu mutlaka duyacaksanız şarkıda. Güzel geri dönüşler aldım çevremden tabii ki, ama geniş kitlelerce yayılması en büyük temennim.

Yeni tekliniz “Nerde Adalet”in oluşum süreci nasıl gelişti? Garaj Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Nerde Adalet; her yolu deneyip hiç bir yere varamayan bir insanın tükenişinin arka planınında olan adaletsizlikten bahseden bir iç isyan şarkısı, en samimi duygularla yazdım. Tabii günümüzde var olan sadece kişisel yaşadığımız adaletsizlikler değil, adaletsizlik adeta her yerde olduğu için, insanlara toplumsal olarak farklı bir yönden de baktıran bir kimliği var bu şarkımın. Açıkçası bağımsız olarak çıkardığım dört tekliden sonra bu şarkımda yeni bir şey denemek istedim. Müziklerimi bir adım daha ileriye taşımak adına bir müzik şirketiyle çalışma kararı aldım. Sonrasında Garaj Müzik’le yollarımız bu sebepten kesişti ve iletişime geçtim. Zeynep hanım (Zeynep Naz Şahin) yardımcı oldu, ilgilendi. Güzel bir başlangıç yaptık. Daha büyük işler başaracağımı düşünüyorum. 

Nerde Adalet ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Yine dediğim gibi çevremden ve beni tanıyan dinleyicilerimden çok güzel geri dönüşler alıyorum, onları hayal kırıklığına uğratmıyorum. Fakat beni tanımayanlara ve henüz sesimi duyuramadığım kitlelere şarkılarımı ulaştırmak, onlardan gelecek geri dönüşleri de görerek bir kanıya varmak daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Biraz daha zamanı var bence, henüz çok taze bir şarkı.

Nerde Adalet’in klibini yöneten Muhammed Kaya ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Kendisi benim can dostumdur. Onu kelimelerle ifade etmek çok zor, çok değerli bir insan kendisi. Nerde Adalet’i dinledikten sonra ilk söylediği “Hemen klip çekiyoruz, çok beğendim!” cümlesi oldu. Kolları sıvadık, imkanlarımız dahilinde sadece tek kamera ile tek başına 12 saatlik yoğun bir çekim gününün ardından harika bir iş çıkardı ve neler yapabileceğini kanıtladı. Çekim gününde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Çok olumlu ve çok güzel geri dönüşler aldık. Şahsen ben de bu durumdan ve onunla çalışmaktan dolayı çok mutluyum.

Bununla birlikte bütün teklilerinizde düzenlemelerinizi kendiniz üstleniyorsunuz. Kendi düzenlemenizi yapmak size kendi müziğinizde yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?

-Kesinlikle; hem kendimi o alanda geliştirmeme, hem de daha özgürce müziğimi ifade etmemi sağlıyor bu durum. Tabii ki ilerleyen zamanlarda çok daha profesyonel isimlerle düzenleme kısmında ortaklaşa çalışabilirim. Bu da düşündüklerim arasında.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Hayatın içinden, kendine has, doğal, gerçek, samimi, sert, ilham veren, ve düşündürücü bir müziğim olduğunu düşünüyorum.

Nerde Adalet’ten sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki, bir sonraki teklimin çalışmalarına başladık bile. Bu sefer akustiğin dışında, orkestra ile çalınıp kaydedilecek bir çalışma olacak. Müzikaliteyi artırdığım ve daha çok dinleyiciye ulaştığım bir çalışma olur umarım.

Enes Yıldız’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Nerde Adalet”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.