Bağımsız Sahne köşesinin yüz birinci konuğu dinleyicilerin İzmir’deki sahne performanslarıyla tanıdığı, kendi şarkılarını yazan, kendi eseri ilk teklisi “Smyrna” ile de bilinen, en son yine kendi eseri olan yeni teklisi “O Gün”ü dinleyicilerle buluşturan Gözde Önder oldu. Önder ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Smyrna”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Smyrna’dan önce İzmir ve Ege bölgesi çevresinde farklı müzik gruplarıyla canlı müzik programları ve konserler verdim, yaklaşık 20 yıldır sahnedeyim.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Smyrna’nın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Özgür Bakkaloğlu ve firma MuzikOnAir ile yollarınız nasıl kesişti? Smyrna ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-O zamanki ekibimle yapmaya karar verdik söz ve müziği bana ait olan Smyrna’yı. Smyrna benim İzmir’e olan duygularımı anlatan bir şarkı… Ekiple oturduk bir demo hazırladık önce… Demonun üzerine herkes içinden geldiği gibi stüdyoda tek tek kaydetti, ve son dokunuşları Özgür Bakkaloğlu yaptı. Özgür ile daha önce sahne ve stüdyo çalışmalarımız olmuştu. Bazı projelerde bir araya gelmiştik. 2018’de MüzikOnAir ve DMC’nin düzenlediği Sen Söyle yarışmasında kendi bestemle 1.oldum ve yarışmanın ödülü bir şarkı kaydı ve klip çekimi idi… Fakat DMC başka bir şarkı kaydetmemi istedi, tarz olarak daha popüler bir şeyler arıyorlardı. 2 yıl sonra Smyrna, MüzikOnAir etiketiyle çıktı fakat beklediğim performansı göstermedi şarkı maalesef… Bana sorarsanız bence çok tatlı bir şarkı, ben hala dinliyorum! (gülüyor)
Yeni bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve O Gün’ün oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Ogün Keklikoğlu ile yollarınız nasıl kesişti?
-Smyrna’dan sonra geçen süre içersinde, 90’lardan beri kulağımda olan vokalime de etki eden ve bence sesimi daha iyi tanımlayan ve ortaya çıkaran, R&B, blues ve jazz sentezlerinden dinlediğim sanatçılar ve son dönem etkilendiğim R&B ve jazz şarkıcıları O Gün’ün yaratılmasına vesile oldu.. Sürekli çalıştığım, İzmir’de bir müzik stüdyosu olan, son şarkımın kayıt mix ve mastering çalışmasını yapan sevgili arkadaşım Uğur Özdemir (Stüdyocrash), beni aranjör Ogün Keklikoğlu ile tanıştırdı. Beni bir çırpıda anlayan, O Gün’e hayat veren, çok yetenekli müzisyen, aynı zamanda şarkımla aynı adı taşıyan (gülüyor) Ogün Keklikoğlu’na çok teşekkür ederim!
O Gün ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkım çıkalı 3 ay oluyor, bu 3 aylık süre zarfında olumlu yorumlar aldım ve almaya devam ediyorum, şarkı farklı bir tarz, özgün, müzikalitesi yüksek bir şarkı ve bence Türkiye’de çok fazla örneği yok… Daha çok müzisyenler beğeniyor!
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum, size müziğiniz adına yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Çok fazla geri dönüş alamasam da maddi anlamda, istediğim müziği yapmanın özgürlüğü harika bir duygu bence, idealist de bir yapım olduğu için kendi istediklerimi yapmak çok daha anlamlı ve bu şekilde ilerlemek keyifli…
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Altyapımda çok fazla tarz barındırıyorum; TSM, Pop, Rock, Jazz, R&B, HipHop… Ama nedense hep sesim ve kişiliğim batıya doğru kaydı benim, batı müziğini seviyorum, ruhumu, kendimi onun içinde rahat samimi ve coşkulu hissediyorum…
O Gün’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki var! Daha çok yolum var üretmeyi seviyorum içimden geldiği gibi. Farklı tarzlarda da bestelerim var ama hangisi beni o anda o bulunduğum an içerisinde yansıtıyorsa onun peşinden gidiyorum; kaygısız, rahat, emin, müzisyen arkadaşlarımdan da tavsiye alarak ilerlemeye çalışıyorum…
Gözde Önder’ebu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “O Gün”ü tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle