Bağımsız Sahne köşesinin ellinci konuğu, içindeki müzik tutkusu ile hem vokal bağlamında sahne önü, hem de prodüksiyon bağlamında sahne arkasını deneyimleyerek kendi şarkılarını oluşturma yolunda giderken bir eğitim sonucu oluşan eseri “İçimdeki Çocuk”u ilk teklisi olarak yayınlayan Pelin Alios… Alios ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle İçimdeki Çocuk’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-2013’de Bahçeşehir Üniversitesi Caz Okulu seçmelerine katılmamla müzik yolculuğum başladı. Caz teorisi, caz tarihi, ensemble, vokal dersleri olan çok kapsamlı bir eğitimdi. Başak Yavuz’la birebir vokal koçluğu alırken, Sibel Köse’yle grup vokal derslerine katıldım. Sınıf arkadaşlarımla Karaköy Jazz Band adında bir grup kurduk. Nublu İstanbul’da sahne almaya başladık. 2014’te mimarlık okulunu bitirmek için müziği bıraktım. Mimar olarak bir süre çalıştıktan sonra Pasaj Müzik’te menajer ve yapım koordinatörü olarak işe girdim. 2019’da da bireysel çalışmalarıma dönmeye karar verdim. Nelly White’dan vokal koçluğu başladım. Kendi şarkılarım üzerinde çalışmaya başladık. Aynı zamanda da Metin Türkcan’la iki yıldır üzerinde çalıştığımız Flight Mode isminde meditatif soundların ağırlıklı olduğu bir cover projemiz vardı. Bu yaz ilk sahnesini gerçekleştireceğiz.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda İçimdeki Çocuk’un oluşum süreci nasıl gelişti?
-Çocukluğumdan beri yolda yürürken kaldırım taşlarına bile söz ve melodi uydurarak okula gidiyordum. Kendi iç dünyamda bu benim için o kadar normaldi ki tüm insanların bunu yaptığını zannediyordum. Bu kendimle aramda özel bir liman olduğu için kimseyle paylaşmak istemedim. Müzik şirketinde işe girince bunun değerli bir şey olduğunu fark ettim. “İçimdeki Çocuk” şarkısı Esra Banguoğlu Oğut ve Aykut Oğut’tan aldığım yaşam koçluğu sertifika eğitiminde bize uyguladıkları toplu seans ve çalışmaların ürünü. Çocukken gördüğümüz psikolojik ve fiziksel şiddetin hayatımızın senaryosunu nasıl etkilediğine dair her seansta yaşadığım derin yüzleşme ve acılar üzerine bu şarkı yazıldı. Sertifika eğitimini alan herkes yetişkin insanlardı ancak günlük hayatımızla ilgili bir sorun, biz alakası yok sanıyorken doğrudan çocukluk döneminde maruz kaldığımız psikolojik ve fiziksel şiddetin yansıması olarak kendini gösteriyor. Bununla yüzleşmek hem beni hem de eğitimindeki tüm arkadaşlarımı sarstı. Bu 1 yıla yakın süreçte şarkı yazmaya ve söylemeye tekrar başladım. “İçimdeki Çocuk” kendimize ve çocukluğumuza söylememiz için mantra olarak yazıldı. Mutlu ve üreten bir toplum istiyorsak çocuklara vermemiz gereken tek şey “Koşulsuz sevgi ve güven…” Eğer böyle büyütülmediysek bir yanımız hep eksik kalır, yetişkin olduğumuzda başka yerlerde bu sevgiyi ve güveni ararız. Bundan sonra çıkartacağım 4 şarkı da yine bu dönemde yazdığım kabuğumdan çıkışımı anlatıyor.
Düzenlemeyi üstlenen Barış Nar ve back vokalde yer alan Nelly White ile yollarınız nasıl kesişti?
-Geçen yıl İstanbul’dan Antalya’ya taşındım. Antalya’da hiç müzisyen tanımadığım için müzik eğitimi için araştırırken Nelly White ile anıştım. İngiltere’de birçok okuldan eğitim alan ve sürekli kendini geliştiren muhteşem bir vokal koçu. Hem albümü olması hem sahne alıyor olması beni etkiledi. Şarkılarımı çıkartmam için de beni çok destekledi. İçimdeki Çocuk’taki back vokallerinde anne çığlığı hissini istiyordum. Nelly dinler dinlemez back vokalleri söyledi. Barış Nar’la da aynı şekilde piyano dersiyle yollarımız kesişti. Stüdyoda prova yaparken de müthiş dokunuşlarıyla şarkıyı bugünkü haline getirdi.
İçimdeki Çocuk ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkı çıktığı günden beri nerdeyse her gün “Şarkıyla çocukluğumu şifalandırdım, bayağıdır çözümlenmeyen bir duygumu fark ettim ve özgürleştirdim.” gibi mesajlar alıyorum. Hayal gücünde kendine ürettiğin bir şeyi, başka insanların deneyimine sunmak çok çılgın ve bambaşka bir şeymiş. Psikologlar ve yaşam koçlarından da müthiş bir dönüş oldu. Seanslarında kullananlar var. Esra Banguoğlu da meditasyon çalışmasında şarkıyı kullandı. Gerçekten bu kadarını beklemiyordum. Milyon dinlenmeye eşdeğer bir duygu.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi müziğim demek şu an için çok erken. Bu şarkıyı diğer şarkılarımdan ayrı tutuyorum. O yüzden ninni tınısında akustik ağırlıklı istedim. Bundan sonraki şarkılarımın soundu yolculukta netleşiyor. Akustik ağırlıklı diyebiliriz.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?
-Müzik şirketleri 70’li yıllardaki gibi kısıtlayıcı bir tavra sahip değil. Pasaj Müzik’te çalıştığım dönemden de biliyorum üretimle ilgili hiçbir şeye karışılmıyor. Şarkıyı bağımsız çıkartmayı denemek ve öğrenmek istedim açıkçası.
Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki fark nedir? Artıları, eksileri nelerdir?
-Müzik şirketinde edindiğim deneyim belli bir dinlenme ivmesi kazanmadığınız sürece müzik şirketi de ilk şarkıdan sanatçıyı bir yere taşıyamıyor. Çünkü sosyal medyanın çok ön planda olmasıyla dijital müzik platformları da sanatçının kaç takipçisi olduğu, ne kadar sıklıkla içerik ürettiğine bakıyor. Müzik şirketiyle çalışmanın avantajı dizi, film ve birçok konuda network sağlaması. Aynı zamanda da klip ve kayıt desteği veren şirketler de var. Benim bu şarkıda öyle bir desteğe ihtiyacım olmadı. Kayıt sürecinde Monotunez Stüdyo ile çalıştım. Kliplendirmek yerine de ilerde çocuklara farkındalık ile ilgili bir kısa film çekme hayalim olduğu için bağımsız yayınladım.
İçimdeki Çocuk’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Aldığım eğitimle kendime döndüğüm bu bir yıllık kabuğumdan çıkma sürecinde yeniden yazdığım 5 şarkıyı tekli şeklinde çıkartmayı planlıyorum. Düzenli prova aldığımız müzisyen arkadaşlarımla yaptığımız coverları da YouTube kanalımda paylaşmaya başlayacağım.
Pelin Alios’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İçimdeki Çocuk”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle