Bağımsız Sahne köşesinin elli dördüncü konuğu, eğitim anlamında İnşaat Mühendisliği alanından gelse de Klasik gitar, Caz modülü ve Blues gitar üzerine başarılı Caz müzisyeni Derya Yener’den eğitimler alan, birikimleriyle bir ilk enstrümantal EP çalışması “String Theory”yi dinleyicilerle buluşturan Mert… (Mert Yücel). Mert ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, EP çalışmasını, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle String Theory’ye kadar olan müzik yolcuğunuzda neler yaptınız?
-EP öncesinde, çok uzun yıllar boyunca İstanbul Okan Üniversitesi orkestrasında gitarist olarak yer aldım. Daha önceleri 4 arkadaş birlikte kurduğumuz bir amatör rock grubumuz vardı. İstanbul’da birçok bar ve performans sahnelerinde konserlerimiz oldu. Sonraki süreçte işler benim açımdan biraz daha profesyonelleşti ve bazı bağımsız sanatçıların konser ekiplerinde yer almaya başladım. Son zamanlarda ise kendi müzik çalışmalarım haricinde enstrüman eğitimi ve müziğin teorik tarafı üzerine eğitmenlik de yapmaktayım.
Bir EP yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “String Theory”nin oluşum süreci nasıl gelişti?
-Aslında önceleri , sonrasında unutmamak için kısa kısa kaydettiğim küçük gitar melodilerim vardı. Sonra bunları geliştirdikçe, arkalarına güzel formlar yazınca daha güçlü hale geldiler ve bunları geliştirip bir EP’de toplamak istedim. Zaten gitar müziği yapmak her zaman hedeflerim arasında olan bir şeydi. Müziğe başlarken ilham aldığım gitar virtüözlerinin enstrümental çalışmalarını örnek alarak ürettiğim bir çalışma oldu. Şarkılarda Blues cümleleri duymak da mümkün neo-klasik esintileri duymak da. Tür olarak enstrümantal rock diyebiliriz.
String Theory ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Beklediğimden iyi ve olumlu geri dönüşler aldım. Enstrümantal bir çalışmanın ülkemizde de ilgi görebileceğini görmek beni mutlu etti açıkçası.
Bununla birlikte düzenlemelerinizi kendiniz yapıyor ve müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?
-Evet kesinlikle. Bence müzisyenin düzenlemeleri büyük ölçüde kendinin yapması, hissettiği duygu birikimini dinleyiciye eksiksiz ve istediği şekilde yansıtmasını sağlıyor. Araya yapım şirketleri girdiğinde ise aranje bazında müdahaleler ile karşılaşıp sınırlandırılıyorsunuz. Bu sebeple bağımsız olarak çalışmak kesinlikle özgürce ve kısıtlanmadan üretebilmeyi destekliyor.
Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki fark nedir? Artıları, eksileri nelerdir?
-Bağımsız olduğunuzda, bence en önemlisi, bir kere aranjelerinizde bir kısıtlama ya da müdahale ile karşılaşmıyorsunuz. Bir müzik firması ile çalıştığınızda; genelde ticari kaygılarda işin içine girdiği için, eserin süresinden tutunda genel tarza kadar geniş bir müdahaleyle karşılaşabiliyorsunuz. Tabi bu her zaman olmuyor. Yani her müzik şirketi bunu yapıyordur diyemem. Yani aslında her iki durumun da kendi içinde avantajı ve dezavantajı var. Müzik şirketleri ile çalışmanın tek avantajı; süreci sizin adınıza yönetiyor olmaları diyebilirim sanırım. Ama bağımsız olduğunuzda hem özgürsünüz hem süreci kendiniz yönetebiliyorsunuz. Bağımsız olmanın dezavantajı da her şeyle ilgilenmek zorunda olduğunuz için diğerine göre daha yorucu bir süreç yaşıyorsunuz.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Ben tam tabiri ile dünyada gitar müziği olarak bildiğimiz müziği ülkemizde icra etmeye çalışıyorum. Elektrik gitarın ön planda olduğu bazen sert bazen ise sakin formlar üzerine kurulu ve bir çok türü içerisinde barındıran bir tür. Genel olarak Blues , neo-klasik ve özellikle 80’lerin rock formlarını içerisinde barındırıyor yaptığım müzik. Hepsinden etkileniş biçimim farklı şekillerde ama bunları şarkılarda kendi yorumumu da katarak birleştirmeye gayret ediyorum.
String Theory’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-String Theory benim için bir başlangıç noktası oldu. Enstrümantal bir çalışma oldu. Kendimi tek bir tür ile sınırlandırmak istemiyorum. Önümüzdeki süreçte enstrümantal çalışmaların haricinde bazı solist arkadaşlarımla birlikte hazırladığımız söz ve vokal içeren ortak çalışmalar mevcut. Kısa zamanda dinleyecelere sunmayı düşünüyoruz.
Mert’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “String Theory”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle