Müzik

Bozlak kültürünü yaşatmaya devam ediyor : Tufan Altaş – Ayrılıklar Vurdu Bizi…

Hem bozlak kültürüne hakim olmasıyla hem de bu kültüre yeni eserler kazandırmasıyla dikkat çeken bir isim Tufan Altaş. Kırşehir’in sevilen müzisyenlerinden biri olan Altaş, dinleyicilerden ilgi gören pek çok albümünden sonra, yeni albümünü 2018 sonlarında Ritim Müzik Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Ayrılıklar Vurdu Bizi…

Mehmet Güneş yapımı, Emircan Atağ prodüksiyonu olan albümün kayıtları ASC stüdyosunda aynı zamanda albümün müzik yönetmeni Ahmet Özgül tarafından üstlenilmiş. Grafik tasarım da Zafer Başaran’a ait.

İlk eser, Neşet Ertaş yorumuyla bildiğimiz, Kırşehir’den bir anonim eser ‘Gül Yüzünü Göremem’ yağmur sesleriyle başlayan, Altaş’ın bağlamasının önde olduğu ve bas ile desteklendiği eserde bas da yer yer öne çıkarak altyapıyı destekliyor ve eserin duygulu yapısını öne çıkarıyor. Altaş da kendine özgü yorumuyla eserin altından başarıyla kalkıyor. Ardından, albüme ismini veren Altaş eseri ‘Ayrılıklar Vurdu Bizi’ bendirin de dahil olduğu eserde Altaş’ın bağlamasına bu sefer Hüseyin Karakuş kabak kemanesiyle eşlik ederek öne çıkıyor. Basın da altyapıyı tamamladığı eser, albümün duygulu yapısını devam ettiren bir eser ve ilerleyen zamanlarda repertuvarlara girecektir.

Sırada, Altaş eseri ‘Görmedim Gününü Fani Dünyanın’ var. Perküsyonun Karakuş’un kemanesi ve Altaş’ın bağlamasıyla olan uyuma katıldığı eser albümün hüzünlü yapısını sürdürüyor ve Altaş da yorumuyla bu hüznü özellikle tiz vokalleriyle destekliyor. Bas da altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda kemane solo başarılı ve perküsyon biraz daha ön plana çıkıyor. Ardından, pek çok sanatçıdan dinlediğimiz Cihan Şen eseri ‘Ana (Dört Duvar İçinde)’ geliyor. Perküsyon ve bağlamanın ön planda başladığı ve basın da yer yer kendisini gösterdiği eserde kemane de diğer enstrümanlarla dengeleniyor. Altaş da kendine özgü yorumuyla eseri duygulu bir şekilde yorumlayarak eserin sevilecek yorumlarından birine imza atmış. Son kısımda Altaş’ın bağlaması başarılı. 

Albüm, önce Altaş’ın internette canlı videosu yayınlanan ve yıl içinde pek çok sanatçının yorumladığı bir Fikret Dikmen eseri ‘Dayanamam Ölürüm’ ile devam ediyor. Altaş’ın bağlamalarının perküsyonla birlikte başladığı eserde diğer eserlere nazaran perküsyonlar daha çok öne çıkıyor. Altaş yorumuyla sevilen eserin albümde yer alması güzel düşünülmüş. Bununla birlikte eserin bestecisi Fikret Dikmen’in kendi ismini mahlas olarak kullandığı eserde Altaş da kendi ismini eklemeden yazıldığı mahlas ile seslendirmiş. Ardından bir Altaş eseri ‘Can Gözüyle Görmeyince’ var. Klavye fona Altaş’ın bağlama solosu ve perküsyonların desteğiyle başlayan eserde bas da soloya eşlik ediyor. Bağlamanın ön planda olduğu eserde Altaş tiz vokalleriyle albümü duyusunu devam ettiriyor. Altaş eserin sözlerinde kendi gözünden bir dünya tasviri yapıyor.

Sırada, art arda iki Altaş eseri var. Önce ‘Ey Sevdiğim Beni Neden Aramazsın’ Karakuş’un kemanesinin önde başladığı ve bağlama-perküsyon uyumunun devam ettiği eser, Altaş’ın bestecilik tarzını devam ettiren başarılı bir eser olarak ileride Altaş eserlerinin içinde anılacaktır. Ardından ‘Mapushane’ Altaş’ın bağlamalarıyla seslendirdiği, albümde yer almadan önce internetteki kaydıyla da bilinen bir eser. Altaş, eserde bağlamadaki ustalığıyla da öne çıkıyor. Son kısımda perküsyon eşliği de başarılı.

Sıradaki eser, bir diğer Altaş eseri ‘Küskünmüsün Nazlı Gelin’ perküsyonun ön planda başlayıp bağlamayla dengesini sürdürdüğü eserde bas da yer yer öne çıkıyor. Albümden öne çıkan eserlerden biri. Son kısımdaki bağlama bitirişi başarılı. 

Son iki eserden ilki bir Altaş eseri ‘Kara Zülüf Kara Gerdan Üstüne’ albümün duygulu yapısını hareketlendiriyor. Altaş’ın bağlamasının perküsyon ve bas ile birlikteliği ile başlayan eserde Altaş, bu havalara özgü besteciliğini ve yorumunu bu eserde de devam ettiriyor. Ardından Kırşehir’den bir anonim eser ‘Kekillerin Neşte Neşte’ bağlama-perküsyon-bas uyumunu sürdüren ve bir önceki eser gibi albümü hareketlendiren eserde, perküsyonların yer yer öne çıkıyor. Kısa zaman sonra Altaş’ın sevilen yorumları arasına girecektir.

Altaş, diğer albümlerinde olduğu gibi hem anonim eserleri, hem de bozlak anlayışı ile yazdığı eserleriyle bu albümde de bozlak kültürünü yaşatmaya devam ediyor.