Çoğumuz Ersin Erzincan’ı Yeni Dünya filmindeki şarkıları ile tanıdık, şimdi ise Erzincan’ı geçtiğimiz aylarda Seyhan Record etiketiyle çıkan ilk albümü ile dinliyoruz: ‘Zöhre’…
Albümdeki tüm eserler Ersin Erzincan’a ait. Albümün aranjörlüğü başarılı müzisyen Ozan Sarıboğa tarafından üstlenilmiş.
İlk eser ‘Virane’ Ozan Sarıboğa’nın elektro gitarı ve klavyesi ile başlıyor, Bülent Ay’ın davulu da vokal ile birlikte ekleniyor ve Bahar Sarıboğa nakarat kısmında vokaliyle de eserin duygulu havasını destekliyor. Ayrıca Ozan Sarıboğa, akustik gitarı ve perdesiz bas gitarıyla altyapıyı tamamlıyor. Orta kısımda Bahar Sarıboğa’nın flüt solosu başarılı. Ardından ‘Zor Değil’ İstanbul Strings’in yaylılarının ön planda başladığı eserde Sarıboğa, gitarları ve piyanosuyla altyapıyı güçlendirirken yer yer İlbeği Can Erzincan’ın duduk eşliği de esere güzel bir renk katıyor. Ay da davulu ile eserin ritmik yapısına katkı sağlıyor.
Üçüncü eser, ‘Dön Desem’ Kürşat Erbaşı’nın başarılı saksafon eşliğinin ön planda başlayan ve Sarıboğa’nın gitarları ve klavyesiyle caz tınıları içeren ve Ay’ın davulunun da bu caz havasını desteklediği eser albümü hareketlendiriyor ve albümden ön plana çıkan bir eser oluyor. Ara ara Sarıboğa’nın bası ve klavyesi esere güzel dokunuşlar katıyor. Ardından ‘Gizli Gizli’ Sarıboğa’ın gitarlarının (Akustik, Steel Gitar ve Upright bas) İstanbul Strings’in yaylılarıyla dengelendiği ve Ay’ın davulunun da güçlendirdiği duygulu eserde Bahar Sarıboğa da vokali ile yer alıyor ve orta kısımda aryası ile esere güzel bir renk katıyor. Son kısma doğru Sarıboğa’nın klavyesi de akordeonu ile birlikte esere ekleniyor. Albümden ilgi görecek eserlerden biri.
Albüm, ‘Rüzgar’ ile devam ediyor, Mesut Kurt’un Karadeniz kemençesiyle başlayan eserde Sarıboğa’nın gitarları da kemençe ile uyumlu bir birliktelik sağlıyor ve aynı zamanda Sarıboğa perküsyonu ile de eseri destekleyerek Ay’ın davulu ile dengeleniyor. Orta kısımda Erzincan arya vokali ile eserin duygulu yapısını destekliyor ve Sarıboğa vokaliyle de eserde yer alıyor. ardından ‘Derin’ İlbeği Can Erzincan’ın duduğu ve Sarıboğa’nın piyanosuyla akustik bir anlayışla başlıyor. Nakarat kısmında Bahadır Sağlam vokali ile eseri destekliyor ve Sarıboğa’nın gitarları -özellikle Steel Gitar– Ay’ın davuluyla dengeleniyor. Orta kısımda vokal ve duduğun uyumu başarılı.
Sırada, yitip giden canlara bir ağıt ‘anKara’, İstanbul Strings’in yaylıları ve Sarıboğa’nın akustik gitarının Ay’ın davulunun uyumuyla başlayan akustik anlayışlı eserde Sarıboğa’nın klavyesi de altyapıyı tamamlıyor ve albümün öne çıkan eserlerinden biri oluyor, ardından albüme ismini veren ‘Zöhre Yüzlüm’ Murat Süngü’nün çellosu ve Sarıboğa’nın piyanosu ile başlayan esere Volkan Kaplan’ın bağlaması da ekleniyor, Sarıboğa perdesiz basıyla esere güzel dokunuşlar yapıyor ve İlbeği Can Erzincan da duduğu ile eseri güçlendiriyor. Süngü aynı zamanda kemanıyla da eserin altyapısını tamamlıyor ve Ömer Arslan da perküsyonu ile dahil oluyor. Albümün orkestrasyon bakımından başarılı eserlerinden biri oluyor.
Sıradaki eser, ‘Melek’ İlter Kurcala’nın klasik gitarı ve Sarıboğa’nın akordeonuyla başlayan ve Burak Aykaç’ın elektro bağlamasının ön plana çıktığı, Arslan’ın perküsyonunun da desteklediği hareketli bir eser, Sarıboğa’nın perdesiz bası ve klavyesi de tamamlıyor, orta kısımda Kurcala’nın gitarıyla Aykaç’ın bağlaması bir atışma halinde başarılı bir performans sergiliyor. Son kısımda vokal eşliği başarılı. Ardından ‘Bir Ulu Çınar’ Sarıboğa’nın gitarları ve klavyesinin ön planda başladığı ve Ay’ın davulu ile dengelendiği duygulu eserde orta kısımda Sarıboğa’nın elektro solosu başarılı. Son kısımda Süngü’nün çellosunun da yer aldığı ve Bahar Sarıboğa’nın aryasının ve flütünün renklendirdiği eser de albümün sevilecek bir başka eseri.
Albüm, ‘Boşver Yârim’ ile devam ediyor, Süngü’nün çellosunun Sarıboğa’nın piyanosu ve Kurcala’nın gitarları ile uyumlu bir birliktelik gerçekleştirdiği eserde vokal de güzel bir renk katıyor ve Erbaşı’nın klarneti eserin duygulu yapısını güçlendiriyor. Çift ses vokalinin başarılı olduğu eserde orta kısımda Erbaşı’nın klarnet solosu başarılı. Son kısımda klarnet ve gitarın uyumu da eseri başarılı kılıyor. Ardından son eser ‘Ellerin Gülü’ Kaplan’ın başarılı tar eşliği ve Sarıboğa’nın piyanosu ile birlikte Derya Türkan’ın klasik kemençesinin de dahil olduğu eserde Arslan da perküsyonuyla yerini alıyor. Ayrıca Sarıboğa perdesiz basıyla altyapıyı tamamlıyor. Orta kısımda Kaplan’ın tarı ve Türkan’ın kemençesi başarılı bir birlikteliğe imza atarken Sarıboğa piyanosuyla bu birlikteliği tamamlıyor.
Erzincan’ın kendine özgü yorumunun yanı sıra bestecilikte de kendisini başarılı bir şekilde gösterdiği ve Sarıboğa’nın güçlü orkestrasyonuyla dinleyicileri yer yer duygulandıracak yer yer hareketlendirecek, özellikle duygulu yapısı ile dinleyiciyi derinden etkileyecek bir ilk albüm.
Yorum Ekle