Röportajlar

İlk albümü ‘Günaşığı’nı dinleyicilerle buluşturan başarılı sanatçı Ahmet Ali Arslan ile bir röportaj…

İlk önce Sofar ve Akustikhane‘deki performansları ve ilk EP çalışması ‘Su Akar Deli Bakar‘ ile tanıdığımız, yılın başlarında ilk albümü ‘Günaşığı‘nı Kalan/Z Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan başarılı sanatçı Ahmet Ali Arslan ile, Bi’Kuble için albüme kadar olan müzik yolculuğunu, albümü ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle ilk albüm fikri nasıl gelişti, albüme kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda Sofar’da sahne alma süreci nasıl gelişti?
-7-8 senedir kendi şarkılarımı yazıyorum. Ondan önce lisede çeşitli orkestralarla sahne aldım ama hep okul içindeydi. 2014’te New York’ta elektrik-elektronik mühendisliği lisans eğitimini tamamlayıp İstanbul’a döndüm ve şarkılarımı ilk kez o zaman demo olarak SoundCloud üzerinden paylaşmaya başladım. Bir arkadaşım beni tavsiye etmiş Sofar‘a. Kendi müziğimle sahne almak tecrübesi böyle başladı. Sofar üzerinden, sahnelerden ve yayınladığım demolardan aldığım tepkiler müziğin içine girmeme motivasyon oldu, fakat kendimi bu yola teslim etmem yavaş yavaş, son 3-4 senede yaşadığım binbir türlü farklı olayla, ilişkiyle olmuştur. Biraz ne yaptığımı bilmeden başladım çünkü, hala da çok başındayım… Albümden önce 2 kısaçalar yayınladık. Günaşığı gibi bir albüm bütün bu süre boyunca fikir olarak vardı, fakat gerçekleştirebilmek için zamana ihtiyacım vardı – prodüksiyon ve düzenleme adına hiçbirşey bilmiyordum çünkü başladığımda. Önceki kısaçalarlar, sahneler hep bir şeyler ekledi, sonunda aklımdaki sounda ulaşabileceğimi düşündüm, zamanı geldi ve oldu.
 
Kalan Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Türkiye’deki geleneksel müziği takip eden bir insan olarak zaten bir dinleyici olarak sürekli Kalan Müzik‘deydi gözüm. Daha önce yayınladıklarım için yanaşmadım bile, fakat bu albümün dokusu  itibariyle Kalan‘ın kataloğuna oturabileceğini düşündüm. Albümü etkileyen ses dünyası da Kalan albümleri olduğu için özellikle istedim. Bir diziye şarkı verme vesilesiyle tanıştık, sonra albüm için anlaştık Z Müzik ile.
Günümüzde CD olarak yayınlanan albüm sayısı azalırken ve birçok albüm CD şansı bulamadığı ve dijitalde görülen ilgiye orantılı olarak CD basımı yapılan bir dönemde albümünüz CD olarak da dinleyiciyle buluştu. Bu bağlamda albümün CD olarak da dinleyiciyle buluşması sizin mi yoksa firmanızın isteği miydi? Siz bir dinleyici olarak müziği genellikle hangi kanaldan dinliyorsunuz? (CD, Dijital Platform vs.)
Kalan bildiğim kadarıyla az da olsa hala CD basıyor bütün albümlerine. Ben de tabi ki ilk albümümü elimde tutmak istedim. Spotify kullanıyorum fakat ilgilendiğim sevdiğim müziklerin CD‘lerini hala alırım. Hem kim ne çalıyormuş, ne demişler ne yazmışlar görmek için, hem de bazen – artık nadir olsa da – gerek kapağıyla gerek kitapçığıyla müzikle bütünleşebilen görsel dünyayı merak ettiğim için…
Sizce albüm CD olarak mı yoksa dijital platformlara eklenince mi daha çok duyuldu?
-Dijital platformlar tabi ki.
Bu albümden sonra yapmayı düşündüğünüz projeler var mı?

-Kendi albümlerime devam, şarkı yazmaya devam… Başka insanlara da prodüktörlük yapmak ve şarkı vermek isterim, belki dizi/film müziğine girmek… Bakalım zaman neler gösterecek.

Ahmet Ali Arslan‘a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. ‘Günaşığı‘ albümünü tüm müzik marketlerde ve dijital platformlarda bulabilirsiniz.