Röportajlar

İlk teklisi “Bak”ı dinleyicilerle buluşturan Buse Durak ile bir röportaj…

Buse Durak… müziğin eğitiminden gelen ve bu bağlamda hem orkestralarda flütüyle hem de sahne önünde performansı ile dinleyicilerin tanıdığı bir isim oldu. Şimdi ise Durak, Alternatif tınıların izinden giden kendi eseri “Bak”ı ilk teklisi olarak Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Durak ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Bak”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda müzik öğretmenliği eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Bak’a kadar enstrümanist yanım daha ağır basıyordu. Farklı ekiplerle, orkestralarla sahne alıyordum. Öncesine bakarsak çocuk korolarıyla başlayan, sonrasında flüt çalmaya karar vererek Güzel Sanatlar Lisesi ve ardından Marmara Üniversitesi’nde son bulan bir süreçti eğitim sürecim. Müziği oralarda tanıyıp, öğrenmeye çalıştım. Şan, piyano, armoni, flüt ve tüm kuramsal eğitimimi orada aldım. Dışarıdan bunu yapmak daha zor gibi geliyor. Lise sonundan beri aktif olarak müzisyenlik yapıp sahne de alıyordum. Orası da başka bir okul oldu. Klasik orkestralarda da, pop-rock gibi çeşitli müzikler yapan orkestralarda da oldum. Sahneler bana müziğe başka perspektiflerden bakabilme, pratiklik ve özgürleşme halini kazandırdı. Müzik eğitimi almak bir yandan çok şey kattı, bir yandan da okullardaki sistem sebebiyle biraz kısıtladı. Okullarda klasik müzik disiplini üzerinden eğitim alıp, alan seçiyor ve seçtiğimiz alanda iyi müzisyen olmaya çalışıyoruz. Yeni şeyler ya da müziğin içinde başka alanlar denemek yerine sana sunulan sistemdeki en iyi enstrümanistlerden olup, Türkiye’de iş bulabilmek oluyor tüm gayen… Bildiğim çoğu şeyi okuldan öğrendim . Şu sıralar çok daha iyi çalmak, söylemek yerine kendimi müzikle arayabilmek, daha yaratıcı olmak adına teori düşünmeden içgüdüsel davranarak üretebilmek daha çok hoşuma gidiyor. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Bak”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi yapan Onur Güney Kumaş ile yollarınız nasıl kesişti?

-Bak, ilk yaptığım şarkılardandı ve şarkı yapmak keyifli bi süreç ama bunu ortaya koyma sürecinden emin olup aksiyon alamıyordum. Güney çok sevdiğim bir arkadaşım ve bu konu hakkında konuşurken “Bak’ı bitirelim!” dedik. Demo hazırladık. Daha sonra Avrupa Müzik ile görüşüp anlaştık ve şarkıyı yayınlamaya karar verdik.

Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Daha önce Avrupa Müzik ile çalışan bir arkadaşım bizi buluşturdu. 

Bak ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Güzel yorumlar alıyorum dinleyenler tarafından. Düzenleme bazında dinamik ve farklı bir şarkı oldu ve bunun sevilmesi beni mutlu etti. Bir yandan aktarmak istediğim bir ruh hali vardı. Kolektif olarak dünyaya dair umutsuzlaştığımız, akıl almaz bireysel ve toplumsal olaylar oluyor, savrulmamak elde değil. Savrulmak kötü de değil ama kaybolmak hak ettiğimiz şey değil. En kırılmış köşelerimize sarılıp, kendimizi derinden tanıyarak var olabiliriz. Bir hissiyat yaşatmaktı amacım ve buna yönelik yorumlar alıyorum, bu hissiyat karşıya geçebilmiş. Güzel ve destekleyici yorumlar aldığım için mutluyum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Tanımlamak pek bana göre değil ama en geniş kalıbıyla Alternatif müzik diyebilirim. 

Bak’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki. Şu an şarkılarım üzerine çalışıyorum. Birkaç ay içerisinde birkaç teklim daha geliyor.

Buse Durak’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Bak”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.