Röportajlar

İlk teklisi “Bariz”i dinleyicilerle buluşturan Gizem Ergüder ile bir röportaj…

Nisan ayında dikkat çeken başarılı ilk teklilerden birisi de, zaman içinde aldığı müzik dersleriyle içindeki müzik tutkusunu zenginleştirerek gruplarda şarkılar söyleyen ve kendi şarkılarını yapma yolunda ilerleyen Gizem Ergüder’in BUGU Yapım etiketli ilk teklisi “Bariz” oldu. Ergüder ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Bariz’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Müziğe 4 yaşında piyano dersleri alarak başladım. Sonraki yıllarda klasik gitar ve vokal eğitimleri alarak devam ettim. Uzun yıllar çeşitli gruplarla cover şarkılar söyleyerek sahne aldıktan sonra kendi bestelerimi yapma kararı alarak kişisel müzik yolculuğuma başladım.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bariz’in oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonu ve düzenlemenizi de üstlenen Mert Özçiftci ile yollarınız nasıl kesişti?

-Pandemi ile birlikte daha fazla düşünme, yakın geçmişte yaşadığım olayları değerlendirme, kendimi daha fazla dinleme fırsatı buldum. Bazı şeyleri yaşarken fark etmeyiz ama sonra dönüp bakınca aslında tüm olan bitenin aslında neyi işaret ettiğini anlarız. Bunu fark ettiğim o an benim için kişisel olarak yıkıcı ama bir yandan da yaratıcı bir sürece dönüştü ve Bariz ortaya çıktı. Bittiğinde kendimi çok güçlü hissediyordum ve bu uyanışımı herkesle paylaşmak istedim. Mert Özçiftci ile uzun yıllardır kendisinin sahibi olduğu, benim de provalarımı aldığım MüzikO Stüdyo dolayısıyla tanışıyorduk. Prodüksiyonunu, düzenlemelerini yaptığı işleri çok beğenerek takip ediyordum. Bariz için ilk kapısını çaldığım kişi Mert oldu fakat o sıralar şehir dışındaydı ve bir araya gelemedik. Çok uzun süre heyecanımı paylaşacak, beni anlayacak, parçayı doğru sese ve hislere dökecek kişiyi bulmak için uğraştıktan sonra tekrar Mert’e gittim ve İstanbul’a gelmesi ve yol arkadaşım olması için ikna ettim! (gülüyor)

BUGU Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?

-Klibin yönetmenliğini yapan Recep Yılmaz, BUGU Yapım ile pek çok işe imza atmıştı. Recep’in ve Mert’in yönlendirmeleriyle Burçin Gülbahar ile tanıştım. Burçin beni, hayallerimi, hedeflerimi anladı ve bu yolculuğa beraber çıkmaya karar verdik. 

Bariz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bariz bugüne kadar sahnede söylediğim tarzdan, insanların beni bağdaştırdıklarından çok başka bir sound oldu. Herkesten benzer şekilde çok şaşırdıklarına ve çok beğendiklerine dair dönüşler alıyorum. Bir de genel olarak hayallerimin peşinden koştuğumu ve bunu ne kadar önemsediğimi insanlara yansıtabildim sanıyorum, bu yönde çok güzel, gurur verici yorumlar alıyorum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Bariz her ne kadar pop bir şarkı olsa da anlattıkları, hissettirdikleri, düzenlemesi ile birlikte pek çok pop şarkıdan da ayrışıyor aslında. Elektronik altyapılı fakat aynı zamanda hem sözlerinde hem de enstrümanlarında klasik öğeler de taşıyan ve sadece sözü müziğiyle değil aranjesiyle de bir şey anlatan bir şarkı. Bu açıdan pop müziğin içinde alternatif, bağımsız bir yere koyuyorum.

Bariz’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Bariz için çalışırken bir yandan da sonraki parçalarımızı yapmaya başladık. Bir kısmını neredeyse tamamladık bile. Önümüzdeki aylarda yeni teklilerim ve akustik çalışmalarım arka arkaya karşınızda olacak. Bariz yolculuğun ilk adımıydı, bundan sonraki çalışmalarla yolculuğuma birlikte devam edeceğiz.

Gizem Ergüder’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Bariz”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.