Röportajlar

İlk teklisi “Biri Giderken”i dinleyicilerle buluşturan Öznil ile bir röportaj…

Öznil Ataç… 2020’nin ilk zamanlarında Ada Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşan ilk teklisi Biri Giderken ile başarılı bir çıkış yapan Öznil, teklisinde Miraç Yavuz, Selim Aydın, Eray Polat gibi başarılı müzisyenlerle çalıştı. Öznil ile Bi’Kuble için müzik yolculuğunu, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Biri Giderken’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptın?

-Ortaokul ve lisede aktif olarak müzik çalışmalarının içinde bulunmam dışında 2 sene kadar piyano eğitimi aldım. Gitarı kendi çabamla öğrendim. Üniversitede de okulumuzun müzik kulübünde bir dönem yer aldım. Birkaç müzik grubu oluşumunun içinde bulundum. Ama günün sonunda hep kendi odamda, kendi gitarımla ya bir şeyler karalıyorken, ya da coverlar denerken kendimi buldum. Hep müzik grubu oluşturayım kafasındaydım ama tam olarak istediğim şekilde olmadı işler. Çok iyi kişilerle çalıştım, güzel proje yakalayamadım. Ya da güzel projeler vardı ama istediğim gibi ekibim yoktu. Üniversite 2. Sınıfta ‘’Müzik yapamıyorum istediğim gibi. Galiba olmayacak.’’ düşüncesiyle kendimi farklı bir alana yönelttim ve radyoculuk yapmaya başladım. Kendimi soyutladığımı düşünsem de çok da uzaklaşmamıştım o dönemde de. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdin ve Biri Giderken’in oluşum süreci nasıl gelişti?

-Herkesin hayatında sürekli iniş-çıkışlar olur. Bunlar büyük ya da küçük olabilir, çok ya da az olabilir, hiç fark etmez. Olaylar karşısında nasıl reaksiyon aldığımız ve benim nasıl atlatmaya çalıştığımla ilgili bu şarkının çıkışı. Yakın çevremdekiler bunu çok iyi bilir kötü bir süreçten geçme aşamasında hep ‘İşleri döndürebilir miyim, bu olay burdan döner mi?’ diye hem çevremi sürekli bu soruyla yorarım, hem de kendimi. Belki de Biri Giderken rotamı değiştirme kararı aldığımın habercisiydi benim için. 

Ada Müzik ile yolların nasıl kesişti? Düzenlemeni yapan Miraç Yavuz, prodüksiyonunu yapan Özgür Gökberi ve Selim Aydın ile yolların nasıl kesişti?

-Bir radyo programımızda, ağırlayacağımız bir sanatçının yayınında Özgür Gökberi ile tanıştım. Aslında benim için şans kapısı müzik için böyle aralanmış oldu. Özgür abi çok fazla müziğin içinde olan, sektörde bulunan biri. Kendisine iki sene önce birkaç bestemi dinletme şansı yakalamıştım ama müzik yapmak isterken bir yandan da nereden başlayacağımı bilemiyordum. Ara ara da hep müzikle ilgili konuştuk, kopmadık hiç. Zaten ‘’Şimdi tam sırası!’’ dediğim ilk an ona durumu anlattım. Onun sayesinde yolum hem Ada Müzik ailesiyle, hem de çok sevgili Miraç Yavuz ve Selim Aydın ile kesişti.  

Biri Giderken ile ilgili nasıl geri dönüşler aldın?

-Şarkının sözü ve bestesi bana ait. Bu yüzden ilk etapta biraz stresliydim. Ama gelen tepkiler o kadar güzeldi ki beni çok çok daha fazla cesaretlendirdi. Başta Spotify olmak üzere, tüm dijital platformlarda her gün şarkının daha da fazla yayıldığını ve playlistlere eklenildiğimi görmek ya da Twitter’da sözlere tweet olarak denk gelmek aşırı heyecanlandırıcı şeyler benim için. Çok kıymetli sanatçılardan kendimi daha fazla geliştirebileceğim altın nitelikli tavsiyeler aldım. Bu yolculuk tahmin ettiğimden de güzel başladı.

Ayrıca Sosyoloji eğitimi almaya devam ettiğin Bahçeşehir Üniversitesi’nde radyo programı yapmaya devam ediyorsun. Radyoculuk sana nasıl deneyimler kattı?

-BAU Radyo zaten en iyi üniversite radyosu ödülünü elinde tutan çok prestijli bir kulüp. Burada 3. senemde olup hala yayıncı olarak bulunmak, program sunmak benim için çok güzel bir tecrübeye devam etmek demek aslında. Radyo sayesinde sürekli dinlediğim çok fazla sanatçıyla birlikte yayın yapma şansı buldum. Onlara kendi hazırladığım soruları sormak, müzik yapmadığım dönemde bile müzikten kopmamamı sağladı. Bunun dışında aslında bir değil birden fazla kişiye hitap ediyorsunuz radyo yaparken ve bu benim iletişimimi de geliştirdi. Konuşurken sesimi nasıl kullanmam gerektiği, tonu ayarlamayı da radyo sayesinde daha dikkat ederek yapmaya başladım. 

Kendi müziğini nasıl tanımlarsın?

-Aslında bu soru ‘Ne tarz müzik dinliyorsun, en çok kimleri dinlersin?’ sorusuyla aynı zorlukta çünkü tam olarak cevabı yok benim için. Eğer bir cevap bulmaya çalışırsam onu sınırlandırmış gibi hissederim. Sadece tek bildiğim ben insanların mutlu anlarında açıp dinleyeceği şarkılar yapmak istemiyorum. Hatta aksine belki de üzgün oldukları anlarda kendi içlerinde cevaplandıramadıkları soruların cevaplarını kendimce onlar adına söylemek istiyorum. Çünkü benim müzik neden yapmaya başladığım, neden yaptığım ve yapmaya devam edeceğimin cevabı da bu. Neyden cesaret aldığımın da. 

Biri Giderken’den sonra yapmayı düşündüğün çalışmalar var mı?

YouTube hesabım için hem cover içerikli birkaç video hem de Biri Giderken’in akustik halini stüdyo ortamında canlı canlı çalıp video olarak kaydedeceğiz. Bu işleri bitirdiğimizde de yine sözü ve bestesi bana ait olan ikinci şarkımın düzenlemesine ve kayıtlarına başlayacağız.

Öznil’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. Biri Giderken’i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.