Uzun yıllardır müziğin içinde olan, aldığı konservatuvar eğitimi bağlamında halen Balıkesir Büyükşehir Belediye Konservatuvarı’nda Türk Müziği alanında öğretim üyesi olan ve koro şefliği, enstrüman eğitimi, nazariyat ve repertuvar eğitimleri vermeye devam eden Özkan Kef, ilk teklisi “Çağrı”yı Bektaş Türk prodüksiyonuyla ve Disko Plak etiketiyle geçtiğimiz haftalarda yayınladı. Kef ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Çağrı’ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız bu bağlamda konservatuar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?
-Müzik yolculuğuna başlamamın temelde asıl sebebi üretebilmekti. Lise yıllarında başlayan bir hevesle belki, amatör çalışmalarda müzikle meşgul olabilirdim ama bana asıl Konservatuvar eğitimi alma ihtiyacı hissettiren şey kendi kendime yaptığım üretim denemeleriydi. Kendiliğinden ilhamen bir şeyler yazabiliyordum -ki bu çok önemli bir şeydi- günden güne daha iyi şeyler ortaya çıkmaya başlamıştı bence ve çok daha iyi olabilirdi. Bu düşüncelerden yola çıkarak konservatuvar eğitimi almak istedim ve nasipmiş, oldu. Sonrasında benim için her şey değişti, çünkü hayatım artık tamamen müzik olmuştu. Müziğimizin zenginliklerini fark etmek, büyük bestekarları tanımak, eserlerindeki incelikleri fark eder hale gelebilmek gerçekten çok önemli bir ayrıcalık ve ben bunu konservatuvara borçluyum.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Çağrı’nın oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda prodüksiyonunuzu üstlenen Bektaş Türk ile yollarınız nasıl kesişti?
–“Çağrı” öğrencilik yıllarında bestelediğim bir şarkı. O zaman beni çok heyecanlandıran bir şarkı olmuştu, hatta o dönemde o heyecan ile Unkapanı’nda kendimi duyurmaya bile çalışmıştım. Prodüktörüm Bektaş Türk ile de tanışıklığımız o döneme dayanıyor. Kenidsiyle o dönemde görüşmüştük ama çalışmak nasip olmamıştı.Yıllar sonra, geçirdiğim bir motorsiklet kazası sonrasında, gece hastanede yatarken, hayatın kısa, ve her an bitebilecek bir serüven olduğunu düşünürken aklıma Çağrı’da gelmişti. Kendi kendime “Niye yapmadın?” sorusuna cevap verememiştim. O gece karar verdim, ayağa kalkar kalkmaz ilk işim Çağrı’yı ortaya çıkarmaktı. Sevgili Prodüktörüm Bektaş Türk’ün kapısını yeniden çaldım. O da bana öyle güzel bir dönüş yaptı ki, bir anda çok samimi bir ağabeyim ve patronum oldu. Onunla uzun süreler çalışmayı çok istiyorum. Çok önemli bir tecrübe ve güvenilir bir dost…
Tekliniz Disko Plak etiketiyle yayınlandı. Disko Plak ile çalışmaya nasıl karar verdiniz?
-Disko Plak ile çalışmam, tamamen prodüktörüm Bektaş Türk’ün tasarrufunda gelişti ve Çağrı, Disko Plak etiketiyle yerini aldı.
Düzenlemenizi üstlenen Erhan Bayrak ile yollarınız nasıl kesişti?
-Çağrı’yı gün yüzüne çıkarmaya karar verdikten sonra “Hayalimdeki alt yapıyı bana kim verebilir?” diye kendimce araştırmalar yaparken Erhan Bayrak’ın çalışmalarını dinledikten sonra “Kesinlikle onunla çalışmalıyım!” dedim ve görüşme sonrasında kendisiyle el sıkıştık. Sonrasında da çalışmalarımızın tüm aşamaları çok keyifliydi.
Çağrı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Gerçekten çok güzel dönüşler alıyorum. İnsanlar beğenilerini coşkulu bir şekilde ifade ediyorlar ve bunu ses tonlarında, bakışlarında hissetmek muhteşem bir duygu.
Çağrı’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki, güzel olduğunu düşündüğüm, insanlarla paylaşmayı istediğim şarkılar var…
Özkan Kef’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Çağrı”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle