Son haftalarda dikkat çeken ilk teklilerden biri de, eğitimi doğrultusunda resim alanının yanı sıra müzik alanında da hem vokalistlik hem de grubuyla yaptığı sahne çalışmalarıyla tanınan İlker Aydemir’in Ossi Müzik etiketli kendi eseri “Evde Duramıyorum” oldu. Aydemir ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Evde Duramıyorum”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Henüz lise yıllarımda başladığım konserleri de dahil edersek, 20 yılı aşkındır elimde gitarla sahnedeyim. 2013’ten beri solistliğini ve gitaristliğini yaptığım kendi grubumla neredeyse her gün sahne aldığımız Marmaris’e yerleşmeden önce İstanbul’da; Barış Akarsu, Çelik Erişçi, Murat Kekilli gibi isimlere gitaristlik ve vokalistlik yaptım. Bu çalışmalarım devam ederken, Beyoğlu ve Kadıköy mekanlarında yerli ya da yabancı repertuvar çalan çeşitli gruplarım oldu.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda “Evde Duramıyorum” un oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Sadun Ersönmez ile yollarınız nasıl kesişti?
-Hep kendi şarkılarımı yapmak gibi bir uğraşım zaten olmuştu; ama özellikle solo projem ile sahneye devam etmeye başladıktan sonra en beğendiklerimi derleyip, bir albüm yapmaya karar verdim. Marmaris’e, buradaki işlerim sebebiyle, çoktan yerleşmiştim ve pek çok ortak arkadaşımızın olduğu bir ortamda Sadun Ersönmez ile tanıştım. Müzik üzerine sohbetimiz sırasında beni sahnede de izleyip, beğendiğini öğrenince böyle usta bir müzik adamının takdiri beni cesaretlendirdi, öğrencisi olmaya niyetlendim. Sadun Ersönmez, beni daha fazla beklemeden şarkılarımı yapmama yönlendirdi ve biz çalışmaya başladık. Yıllar içinde biriken ve yeni yazdığım tüm şarkılar arasından aranjörüm Sadun Ersönmez ile beraber bir eleme yaptık, kaydettik.
Ossi Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Sadun Ersönmez vasıtasıyla yapımcım Hakan Eren’le, yapım şirketim Ossi Müzik’le tanışma fırsatı buldum. Tam da bu sırada koronavirüs salgını ülkemizi de etkisi altına alınca tüm sektörler darbe aldı ve evlerimize kapanmak durumunda kaldık, projeyi bir süre erteledik. Ben bu dönemi yeni şarkılar yazarak ve kaydederek geçirdim. Bunlardan bazıları projemize dahil oldu. Aradan bir yıl geçmişti ve daha fazla beklemek istemedik, zira başımıza gelenlerin hem sembolü hem de meyvesi olan, “Evde Duramıyorum” dinleyiciyle buluşmaya hazırdı. İlk adımımızı tekli olarak atmaya, tanışmamızın bu şarkıyla olmasına karar verdik. “Evde Duramıyorum” müzikseverlerle buluştu.
“Evde Duramıyorum” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Pandemi nedeniyle yasakların ilk başladığı dönemde yazdığım bu şarkı her şeyden önce hala mekanların kapalı, sahnelerin olmadığı bir dönemde ertelenmiş olan projeyi tekrar gün yüzüne çıkardı ve bu da en başta yapımcımız Hakan Eren ve Sadun Ersönmez’in şarkıyı sevmeleri ve inanmaları ile oldu. Henüz yayınlanmadan önce çevremde diğer şarkılarımı da bilen dostlarım bu şarkının akılda kalıcı olmasını ve eğlenceli olmasını çok beğendiler. Şarkı piyasaya çıktıktan sonra da beklediğim ilgiyi gördü özellikle fikrine güvendiğim bazı müzisyen arkadaşlarımın şarkının altyapısı ve sözleri üzerine olumlu eleştirileri beni mutlu etti. Şaşıranlar da yok değil tabi beni sahneden bilenler illa ki daha sert rock tarzında bir şarkıyla karşılaşacaklarını düşünmüş olabilirler; fakat bu olumsuz bir geri dönüşe henüz neden olmadı.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız? Bu bağlamda güzel sanatlar üzerine eğitim ve tecrübeniz, müziğinizdeki yaratınıza da katkı sağlıyor mu?
-Yazdığım tüm şarkılarda ilk hedefim dili güzel ve doğru kullanabilmek. Özellikle bir tarz olsun diye yaptığım bir seçim yok; ama şarkının heyecanı neyi gerektiriyorsa ona göre melodiler ve duygusunu parlatacak tınılar seçmeye çalışıyorum. Canlı performansta hayal ettiğim her şey kayıtta yer almayabiliyor. Sahnede kendimi akustik müzik dahi olsa daha rock müzisyeni gibi hissetsem de bestelerimde buzukiler, darbukalar da olabiliyor, elektro gitarlar da. Kompozisyonun ve sunumun oluşturacağı form bir amaca hizmet edebilmeli. Ben sanatçı olabilmek için illa da okulu okunmalı diye düşünen biri değilim; ama güzel sanatlar eğitimi boyunca maruz kalınan estetik algısı bu süre boyunca kafanızın büyük bir kısmının iyi olan eserleri oluşturan fragmanlarla meşgul olmasına neden oluyor. Bu mükemmeli üretebileceğimizin göstergesi değil belki; ama üretmeyi sevmek ve devamlı üretmek yazıp, çizen bir insanın ruhu için büyük besin kaynağı.
Ayrıca kapağınızı da kendiniz tasarlamaya nasıl karar verdiniz ve tasarımınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Zaten yaptığım bir şey olduğu için çevremdeki dostlarımın tavsiyelerine uyarak bu yönümü de kullanmaya karar verdim. Belki de şart değildi; ama bana kalsa tek bir kapak değil, eskiden aldığımız albümler gibi sayfa sayfa tasarımlar yapmak hep hayal ettiğim bir şey.
Bununla birlikte şarkınıza Gökhan Özdemir yönetmenliğinde bir klip çektiniz. Kendisi ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşumu süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Gökhan Özdemir, benden önce Ossi Müzik etiketiyle çıkmış pek çok işe imza atmış. Yine başka bir projede yapabileceğim çizimlerle ilgili konuşmak için telefonda tanıştık ve uzun uzun konuştuk. Benim klibimi de onun çekeceğini öğrenince çok sevindim. Şarkıyı nasıl yazdığımı anlattım. Sade ve çok akıllıca bir şey düşündü ve aynı ortama çok fazla insan sokmadan yapabileceğimiz bu fikri buldu. Evde bunalan ben, eski günleri özleyip dışarıdaki görüntülerimi izliyorum, kendimden oluşan bir grup kurmuş çalıp, söylüyorum. İzleyenlerden de güzel yorumlar alıyorum. Beni tanıyanlar klipte eğlenceli ve esprili tarafımın da yansıtılmış olmasını çok iyi buldular. Klibimi pek çok kişi ilk haftadan sosyal medya hesaplarında paylaşmaya başladı, eskiden çalıştığım kişiler de desteklerini esirgemediler.
“Evde Duramıyorum” dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Evet, öncelikle ikinci tekli için hazırladığımız yeni bir şarkı olacak. Sonra da umuyorum ki hazır olan diğer şarkılarımı da kliplendirdikçe dinleyicilerle buluşturacağım. Kendi şarkılarım haricinde kayıtlarında çaldığım ya da görsellerini çizdiğim projeler de önümüzdeki günlerde müzikseverlerle buluşacak.
İlker Aydemir’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Evde Duramıyorum”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle