Son günlerde dikkat çeken bir ilk tekli de, Ankara’da büyüyen ve zaman içinde kendi şarkılarını yazmaya başlayan, öte yandan dans ve oyunculuk anlamında da eğitim ve tecrübeler edinen Doğa’nın Yes U! etiketiyle dinleyicilerle buluşan kendi eseri ilk teklisi “Sonum Ol” oldu. Doğa (Doğa Çakır) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Sonum Ol”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik yolculuğum çok küçük yaşta kendi şarkılarımı yazmamla başladı. 11 yaşımda İngilizce ve Türkçe besteler yapıyordum. Müziğin içine doğdum aslında; birbirinden farklı kültürlerin müziklerine çok küçük yaşta aşina olmak şanslı hissettiriyor. Babam Queen, Pink Martini gibi müzik gruplarını bana dinletirken, bir yandan anneannemlerin türküleriyle büyüdüm. Ailem ben çok küçükken müzik aletleri aldı ve nota bilmeden bildiğim şarkıları çalıyordum. Karantina sürecinde de neredeyse her gün şarkı yazıp besteledim. İstanbul’a taşınmadan önce dört ay şan dersi alma fırsatım oldu. 2021’de İstanbul’a taşınınca da her şey yavaş yavaş gelişti. Ege’yle tanıştık ve Sonum Ol’u çıkarana dek birçok şarkı yaptık, iki yıldan uzun süredir stüdyoda çalışıyoruz.
Ayrıca dans ve oyunculuk anlamında eğitimler aldınız bu eğitimleri nasıl özetlersiniz ve bu eğitimler size sanatsal anlamda neler kattı?
-Oyunculuk eğitimi almak hayatımın dönüm noktasıydı diyebilirim. 2022 ve 2023 yıllarında Crystal Academy’den, Celal Eldeniz’den enstrüman, sahne ve kamera önü olmak üzere üç kur eğitim aldım ve mezun oldum. Sadece sanata değil, hayata bakış açım bu süreçte tamamen değişti. İlk oyunculuk eğitimi ve sahne deneyimim de 2015 ve 2016 yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oldu. Sanat birbirinden ayrılamaz bir bütün gerçekten. Oyunculuğun müziği, müziğin oyunculuğu, dansın müziği nasıl etkilediğini ve birbiriyle bağlantılarını saatlerce konuşabilirim. Hepsiyle de yakın yaşlarda ilgilenmeye başlamak avantaj oldu benim için. İlk şarkılarımı yazdığım yaşta, ilk senaryomu yazıp arkadaşlarımla film çektim, o süreçte 8 yıl sürecek olan dans maceram başladı. Çağdaş dans eğitimiyle başlayıp ardından hip hop dans eğitimleri aldım. Dans eğitimlerini düzenli olarak belli bir yerden almadım, aralıklı bir şekilde farklı dans akademilerine gittim ve bu zamanla biraz kopukluk yarattı.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Sonum Ol”un oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Ege Çalışkan ile yollarınız nasıl kesişti?
-Aslında ilk soruda da bahsettiğim gibi, her zaman hayalimdi fakat doğru insanlarla, doğru şartlar altında olması günümüzü buldu. Sonum Ol’u yapana dek birçok şarkı bitirdik fakat çıkışın bu şarkıyla olmasına karar verdik. Ege ile yollarımızın kesişmesi de çok güzel bir tesadüftü. Ankara’da pandemi sürecinde yazdığım şarkıları telefondan ses kaydına alıp arkadaşım Emirhan Çakmak’a atıyordum; kendisi inanılmaz yetenekli bir şarkıcı. Beni Ege’yle tanıştıracağını ve bu şarkıları çıkarmam gerektiğini söylemişti. Ancak daha öncesinde Ege’yle başka bir arkadaşımın doğum gününde karşılaşıp tanışmışız ve o olduğunu bilmiyordum, ardından hem dost olduk hem birlikte ürettik.
Universal Müzik Türkiye / Yes U! ile yollarınız nasıl kesişti?
-Yes U! ile yollarımız kesişene dek şarkılarımı çıkarmak için doğru yolları araştırıyordum. Celal hocamın düzenlediği Şarkıcı Kampı’nda Özgür Polat ile tanışma fırsatım oldu. Bu süreçte demo kayıtlarımı UMG’ye ilettim ve çok güzel insanlarla beraber inanılmaz güzel bir sürecin başlangıcını yaptık.
Sonum Ol ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkım için çok farklı geri dönüşler aldım ve bu beni epey heyecanlandırıyor. Şarkıyı yaşadığım şeylerden esinlenerek yazdım ve insanların kendisiyle özdeşleştirdiğini görmek epey garip bir his. Tabii ki eleştiriler de aldım ve alıyorum fakat bu çok normal, sonuçta her şey zıttıyla var olur ve eleştirilmemesi garip olurdu. Yapıcı eleştiriler müziğimi daha da geliştirmem için hep büyük bir motivasyon kaynağı.
Klibin oluşum süreci nasıl gelişti? Klibi kim yönetti?
-Sonum Ol için tam bir klip çekmedik aslında, kendini tekrar eden kısa bir görüntü kullandık ve fotoğraf çekimleri yaptık. Video görüntülerini arkadaşım Çağrı Hazar Oğuz yaptı, fotoğraf çekimlerini de arkadaşım Tuna İnci ve Çağrı birlikte yaptılar. İleriki süreçte Sonum Ol için klip çeker miyiz bilmiyorum.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Anılarımı ve duygularımı hapsettiğim büyülü bir frekans gibi geliyor, kendi müziğimi tanımlamak zor gerçekten. Her biri çocuğum gibi. Düşünsene birkaç yıl boyunca hissettiğin bir acıyı, tutkuyu, bu “kooocaman” duygu yoğunluğunu iki dakikalık sözlere sığdırıyorsun. Aşk değil sadece bu bahsettiğim, bazen varoluşu, dostlukları, binlerce anıyı biriktirdiğin ortamı, evi, sokağı, yani beynimdeki binlerce görüntüyü düşünüp birkaç kelimeye dökecek olmak beni inanılmaz heyecanlandırıyor. Müzik yapmak, bir şarkıyı baştan yapmak kesinlikle doymadığım bir açlık.
Sonum Ol’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Elbette. “Son”um Ol ilk ama kesinlikle “son” değil! (gülüyor)
Doğa’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sonum Ol”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle