Röportajlar

İlk teklisi “Tutmadı Renkler”i dinleyicilerle buluşturan Yağmur ile bir röportaj…

Yağmur Ecem Çiftçi… Dinleyicilerin hem O Ses Türkiye hem de Eskişehir’deki sahne performanslarının yanı sıra YouTube’daki yorumlarıyla da tanıdığı ve içindeki müzik aşkıyla kendisini geliştiren Yağmur, sözlerini yazdığı reggae tınılı ilk teklisi “Tutmadı Renkler”i geçtiğimiz günlerde Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Yağmur ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Tutmadı Renkler’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda O Ses Türkiye’ye katılmaya nasıl karar verdiniz ve yarışma deneyiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Müziğe babam sayesinde çok küçük yaşlarda başladım, kendisi her zaman evde bağlama çalar türküler söylerdi ve buna her zaman beni de teşvik etti. Sayısız çocuk korosunda yer aldım, lisede birçok yarışmaya katıldım. Yani müzik aslında her zaman hayatımın içindeydi. Konservatuvar yolculuğum ise sınavdan bir gün önce gitarımın kırılması ile son buldu. Profesyonel olmasa da çeşitli gruplarda birçok mekanda vokallik yaptım. Sonrasında bir gün durduk yere O Ses Türkiye’ye katılma kararı aldım. Aslına bakarsanız aklımda hiç yoktu çok ani gelişti. İlk performansıma dönüşler çok iyiydi çok mutlu etti beni, oldukça yüksek izlenmeye sahip. Ancak yarışmanın politikalarından ve benim ufak rahatsızlığım sonucu ikinci turda aynı başarıyı yakalayamadım. Yine de benim için çok güzel bir deneyimdi, özgüvenimin artmasında oldukça büyük rol oynadığını söyleyebilirim.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Tutmadı Renkler’in oluşumu nasıl gelişti? Besteyi üstlenen Alkame Vedat Özer ve düzenlemeyi üstlenen Emre Argın ile yollarınız nasıl kesişti?

-Ben aslında hayatımda hiç şarkı yazmamıştım. Müstakbel eşim Emre Argın beni bu konuda çok kez yönlendirdi fakat bana hiçbir zaman yaptığım işler yeterince iyi gelmedi bana ve kimseye gösteremedim. Bir gün karantina döneminde büyük bir duygu yoğunluğu vardı üzerimde ve 3-4 dakika içinde şarkının bütün sözlerini yazıp ukulelem ile mırıldandım. Aradan aylar geçti ve yakın dostum, ilk sahne arkadaşım Alkame Vedat Özer bana bir şarkı yapmak istediğini söyledi, elimdeki tek şeyi gösterdim ve harika bir tepki ile karşılaştım. Kendisi şarkıyı bambaşka bir hale sokarak bestesini yaptı ve sonrasında Emre ile beraber aranjesini bitirdik. İkisinin de katkıları çok büyüktür.

Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Şarkının aranjmanını yaptıktan sonra Emre bu şarkının Avrupa Müzik etiketi ile yayınlanmasının doğru olacağını düşündüğü için gerekli kontakları kurdu ve şarkımızı oraya ulaştırdı.

Tutmadı Renkler ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Aslına bakarsanız herkesin ilk cümlesi “Ne kadar tatlı!” oldu. Aldığım geri dönüşler çok güzeldi, ilk şarkım olduğu için başta ailem ve yakın arkadaşlarım olmak üzere herkes çok heyecanlandı, çok mutlu oldu. Birçok kişi şimdiye kadar bu işlere girişmediğim için kızdı bile. Ancak genel anlamda herkes dillerine çok takılan bir şarkı olduğunu ve çok tatlı bulduklarını söyledi. Biz çok yaygın olmayan bir tarz benimsedik bu şarkıda, “farklı pop” ve belki biraz “reggae” kategorisine sokmaya çalıştık kendimizi ve bundan ötürü tepkilerden korkuyordum açıkcası. Fakat şimdilik her şey yolunda gözüküyor.

Ayrıca şarkınıza Argın yönetmenliğinde çektiğiniz klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Klip pandemideki tam kapanma döneminde çekildi. Dolayısıyla büyük bir prodüksiyonumuz olamadı. Evde yalnızca ikimiz kendi oluşturduğumuz fonda klibi çektik. Emre sağ olsun beni yine bir yeteneği ile şaşırttı ve klibin A’dan Z’ye her şeyi ile ilgilenerek ortaya harika bir iş çıkardı. 

Bununla birlikte YouTube kanalınızda çeşitli şarkılar yorumlayıp paylaşıyorsunuz. Sizce YouTube yorumlarınızı duyurmada etkili mi?

-Çok etkili olduğunu düşünmüyorum. Evet bunu başarmış çok fazla insan var fakat artık gerçekten çok farklı bir şey yapmadığınız sürece var olan bir şarkıyı alıp, yorumlayıp YouTube’a yüklemenin bir başarı olduğunu ve insanlara ulaşılabilecek bir basamak olduğunu düşünmüyorum. Eskiden bunu yapmak kolay olmadığı için kanal açıp eline gitar alıp şarkı söyleyerek video yüklemek bile çok büyük bir başarıydı fakat şu an 8 yaşındaki çocuklar bile kanal açarak videolar yüklüyor. Herhangi bir şarkının isimini yazıp yanına “cover” yazdığınız anda muhtemelen karşınıza en az 8-10 cover çıkıyor. Zaten bundan dolayı özgün bir müzik yapma kararı alarak YouTube’a cover yükleme isteğimden vazgeçtim, o devrin de artık kapandığını ve sadece mevcut bir takım kişilerin başarılarını devam ettirebileceklerini düşünüyorum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Aslında az önce de söylediğim gibi, “alternatif pop” ve biraz “reggae” diyebiliriz. Çok alışıldık değil. İlk dinlettiğim insanlar “Neden girişte bu kadar az enstrüman var?” dedi mesela. İnsanlara daha önce Türk müziğinde çok karşılaşmadıkları bir türle selam verdik ve açıkçası bu birçok insanı çok heyecanlandırdı. Bir yanda alışkanlıklarını bozmayıp hep aynı tipte şarkılar dinleyen insanlar var, diğer tarafta ise artık yeni şeyler bekleyen bir kesim var. Sanırım biz onlara daha çok hitap ediyoruz.

Tutmadı Renkler’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Elbette var. Yapmak istediğim çok fazla şey var. Fakat günümüzde artık radyoyu açtığımızda hep aynı tipte şarkılar dönüyor. Ben farklı şeyler yapmak istiyorum ve bu yüzden çok daha fazla kafa patlatıyoruz. Yalan yok, herkes birkaç akor ile söz yazarak şarkı yapabilir ki bu yapılıyor da, piyasa tam bir çöplük. İyi ve farklı işlere imza atmak biraz daha zaman alıyor. Kendi konserimi verebilecek kadar şarkı yapıp turnelerle farklı şehirlere giderek konserler vermek ise en büyük isteğim!

Yağmur’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Tutmadı Renkler”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.