Geçtiğimiz haftalarda Tını Sanat etiketiyle dinleyicilerle buluşan ilk single çalışması ‘Zaafımız Var’ ile başarılı bir çıkış yapan Zeliş Merve Özyurt ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, ‘Zaafımız Var‘ı ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Zaafımız Var’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müziğe başlangıcım 10 yaşında ailemin yaz tatilinde gitar kursuna yazdırmasıyla başladı diyebilirim. Fakat bana göre manevi anlamda müzikle tanışmam lise dönemimde gerçekleşti. Hemşirelik bölümü okuyan ama her fırsatta Kızılay’a; gitar çalan şarkı söyleyen arkadaşlarının yanına kaçan, varsa tanıdıklarımızdan birinin o gece bar programı konseri. vs kaçırmayan; kısacası arkadaşlığın ve müziğin aynı ortamda olduğu her yere atlayan bir genç olarak hareketli bir lise dönemi geçirdim. Malum duyguların yoğun ve heyecanların uçlarda yaşandığı yaşlar! (gülüyor). Lise sonda ise müzik benim için tam evrimini gerçekleştirmişti . Artık bir şekilde müziğe ait hissediyordum.Çeşitli gruplarda çeşitli müzisyen arkadaşlarımla sahne ve programlar yaptık. Lise bittikten sonra bir süre Ankara’da çeşitli özel hastanelerde 1,5 sene kadar hemşirelik yaptım. Ama bu süreçte de müzikal çalışmalarıma devam ettim. 15 yaşından beri beste yapıyor olmak; bu biriken besteleri, hissettiklerimi nasıl paylaşabilirim arayışını oluşturdu bende. Bir yandan hemşiresin, kutsal bir mesleğin ve ekonomik özgürlüğün var; diğer yandan müzikteki o bitmek bilmeyen heyecan… ‘Arayan bulur!’ hesabı o dönemde ve hala beraber müzik yaptığım grubumuzun bateristi Ozan Koçak -canım dostum- (gülüyor) Çankırı Karatekin Üniversitesi Müzik Teknolojileri bölümüne öğrenci alınacağını ve girersem kazanabileceğim konusunda beni teşvik etti. O zamana kadar kafamda üniversite eğitimi ve müzik bölümü öğrencisi olma gibi bir düşünce yoktu açıkçası. Sonrasında girdiğim mülakatta başarılı oldum ve bir anda hayat artık nerede olmam gerektiğini bana söylemiş oldu…
Lisans eğitimim sürecinde yaptığım besteleri nasıl kaydederim, nasıl aranje ederim, nelere ihtiyacım var gibi soruların yanıtlarını bulmaya başladım. Müzik teknolojilerine ve müziğe olan ilgim, isteğim giderek arttı. Hocalarım o kadar destekçi ve yanımda oldular ki onların emeği asla ödenemez. Lisans eğitimim sürecinde çeşitli tarzlarda kayıtlar yaptım, yine çeşitli sahne ve etkinliklerde yer aldım. Staj yaptığım ve sonrasında da çalışmaya devam ettiğim Stüdyo Tını’da birçok çeşitli sanatçıyla kayıt yapma, prodüksiyon aşamalarını takip etme ve dijital yayıncılık sürecini yönetme gibi işleri deneyimledim. ‘Zaafımız Var‘ da bu eğitim ve deneyim sürecinin ilk meyvesi oldu…
Stüdyo Tını; Abdurrahman Tarikçi ile yollarınız nasıl kesişti?
-Hocam Abdurrahman Tarikçi ile yollarımız ilk lisans eğitimimde kesişti. Müzik Teknolojileri alan derslerimize giriyordu. Ve bu dersler benim en merak ettiğim soruların cevaplarını alabildiğim derslerdi. Lisans 3. Sınıf yaz döneminde staj yaptığım Stüdyo Tını‘da staj sonrası çalışmaya başladım. Tını, ikinci evim ve ikinci ailem haline geldi. Okulda öğrendiklerimi uygulama ve geliştirme şansı yakaladım bu süreçte. Hocam Abdurrahman Tarikçi’ye rastlamış olmak hayattaki nadir şanslarımdandır benim için… Hem insaniyet adına hem de bu yoldaki eğitimim adına o kadar çok şey gördüm ve öğrendim ki ondan… Hayattaki idolüm Abdurrahman Tarikçi’dir. Kendisine bunu söylediğimde ’’Umarım ki benden daha iyi olursun ve ben inanıyorum çalıştıkça olacaksın da… sadece senden isteğim dürüstlüğünü ve iyi insan olma çabanı kaybetme!’’ demişti ve ben aldığım cevapla doğru yol göstericinin yanında olduğumdan emin olmuştum… ‘Zaafımız Var’ın aranjesini yapan ve bas gitarlarını çalan, bu süreçte en büyük desteği gördüğüm hocam Abdurrahman Tarikçi’ye buradan da bir kere daha teşekkür ederim…
Zaafımız Var ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-‘Zaafımız Var’ benim açımdan uzun süredir hayalini kurduğum bir çalışma oldu. Gerek sound gerek tarz olarak çok içime sinen ve beni yansıtan bir müzik ortaya çıktı. Hocam Abdurrahman Tarikçi’nin aranjeyi yapmış olması da çok büyük etken… Sanatın şöyle bir noktası var: herkesin beğenileri, duyuları ve estetik algıları farklı. Hem o farklılık içerisinde ortak bir güzellik bulmak, hem de o güzelliği farklılıkla aktarabilmek; bence sanatı ve sanatçıyı var ediyor. Bu bağlamda, bu ortak güzelliği yakaladığımızı düşünüyorum. Aldığım geri dönüşler müthiş! Bu kadar fazla geri dönüş alacağımı tahmin etmemiştim açıkçası. İnanılmaz heyecan verici bir duygu… Düşünsenize; hissederek, yaşamınızdan yazdığınız, kendinizden bir parça müzik oluyor ve birçok insana ulaşıp o ortak güzellikte buluşuyor!
Zaafımız Var sadece dijital olarak yayınlandı. CD olarak çıkarılması düşünülüyor mu? Bu bağlamda ileride bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
-‘Zaafımız Var’ın ilk single çalışmam olması ve günümüz bilgi akışının dijitalden daha hızlı olması sebebiyle CD olarak çıkarma düşüncemiz yok. Ama ilerleyen dönemlerde CD basmaya gerek duyduğumuz projeler için neden olmasın?
Albüm yapmak uzun süredir hayallerim arasında; doğru zaman, doğru sound, doğru besteler, doğru müzisyenler… -bunu daha da sayabilirim- (gülüyor) büyük bir emek ve zaman alan bir süreç; bu sebeple kendimi hazır hissettiğim bir dönemde albüm yapmak tabi ki isterim! Kim istemez ki!
Bu arada single kapak tasarımı gerçekten başarılı, tasarım kime ait?
-Single kapak tasarımını üniversiteden arkadaşım; Grafik Tasarım bölümü mezunu Samed Ergün yaptı. Benim de çok içime sinen ve çok beğendiğim bir iş çıkardı gerçekten…Tasarımı ilk gördüğümde çok duygulanmıştım… Ufak bir detay var ve Samed bunu görüp yakalayabilmişti… Benim için çok büyük manevi değeri olan, uzun bir süre boynumda taşıdığım çilek kolyemi birkaç ay önce kaybetmiştim, buna bayağı üzülmüştüm ve Samed tasarıma boynumda çilek kolyemi çizmiş… Muhteşem bir jest olmuştu benim için… İleride de çok güzel ve başarılı işler çıkaracağından hiç şüphem yok…
Zaafımız Var’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-‘Zaafımız Var‘ benim için bir adım, bir başlangıç oldu ve yakın zaman içinde gerçekleştirmeyi planladığımız birkaç proje var. Tabi bu projeler dışında sürpriz çalışmalar da çıkabilir! (gülüyor) Yaklaşık 3 albümlük eser -beste- sırada bekliyor… Yapmazsak ayıp! (gülüyor) Zamanla, sırası gelen projelerimizi yayınlamaya devam edeceğiz…
Zeliş‘e bu güzel röportaj için teşekkür ederim. ‘Zaafımız Var‘ı tüm dijital platformlardan dinleyebilirsiniz.
Yorum Ekle