Levent Şahin’i çoğu dinleyici, önce memleketi Hatay’daki ve sonra diğer şehirlerdeki sahneleriyle Leşa lakabıyla, O Ses Türkiye tecrübesiyle ve rahmetli Harun Kolçak’ın konserlerinde yer almasıyla tanıdı. Aysel Gürel sözlerine Sezen Aksu & Onno Tunç bestesi olan 1980’ler klasiği “Bırak Beni”yi ilk EP’sine isim yapan Şahin, Arpej Yapım ile art arda iki tekli yayınladı; “Yoluma Çıkmayın”dan sonra en son bu sefer kendi eseri “Avare”yi dinleyicilerle buluşturan Şahin ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Bırak Beni’ye kadar olan müzik yolcuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda korolarda çalışmalarınız size müziksel anlamda neler kattı? Ayrıca, isminizin kısaltması olan Leşa’yı kullanmanız nasıl gelişti?
-Öncesinde zaten daha 5-6 yaşlarından şarkı söyleyip dans edermişim. Önce dans girmiş hayatıma. Müziğe amatör olarak 2005-2006 yıllarında Türk Sanat Müziği korosuna girerek başladım. Ardından teklifler gelmeye başlayınca yanıma bir gitar bir davul ile mekanlarda sahne almaya başladık. Profesyonel olarak ise Nisan 2010’da büyük bir orkestra kurup kendi konserimi vermeye karar verdim. Çok ses getirdi… Hatay ile başlayıp birçok şehirde konserler vermeye başladım. Korist ve solist olarak 4 yıl görev yaptım. Koro çalışmaların bana kattığı çok şey var tabi. Sesimi tanımayı ve terbiye etmeyi öğrendim. Sahnede tavır ve duruşu vs. daha birçok şeyi sayabilirim. Leşa’nın oluşması tamamen dinleyicilerimin yakıştırması oldu. Çok tuttu. Kolay söyleniyordu ve açıkçası benim de hoşuma gitti. Ama günümüzde artık kullanmıyorum. Sahnelerde bana hitap ederken yine Leşa deniliyor tabi!
O Ses Türkiye’ye katılmaya nasıl karar verdiniz ve bu deneyim size müziksel anlamda neler kattı?
-Yarışmaya katılmamın sebebi tabi ki sesimi duyurmaktı. Sahneler devam ediyordu fakat bana yetmiyordu. Herkes “Katıl!” derken ben ise daha ilk elemede elenirsem, sanki dinleyicilerim beni dinlemekten vazgeçip, “Bu mu bizim beğendiğimiz ses?” diye saçma sapan bir his doğdu içimde. Ama kalbimin sesini dinleyip katıldım. Finallere kadar ilerledim. Bambaşka bir tecrübeydi. Müzikalite, kamera ile tanışma, sahne duruşu ve daha birçok şey kattı bana. Büyük bir tecrübe edindim. Basamak olarak kullanıp kendimi geliştirmeme sebep oldu tabi.
Ayrıca Harun Kolçak ile de çalıştınız. Kendisi ile yolunuz nasıl kesişti ve kendisiyle çalışmış olmak sizin için nasıl bir duygu oldu?
-2016 yılında İstanbul’a tamamen yerleşmeye geldikten 1 yıl sonra bir arkadaşımın Taksim’deki mekanına gitmiştik. Harun hastanedeydi ve ziyarete gideceklerdi. “Ne olur ben de geleyim!” diyerek benim çocukluk kahramanlarımdan biri olduğunu ve tanışmak istediğimi söyledim, birlikte gittik. Enerjimiz uyuştu ve dost olduk. Evinden çıkmaz oldum. Benim için filozoftu. Bilmediği konu yoktu. Duayen, dost, sırdaş, müzik kariyerim hakkında verdiği bilgiler ile besleniyordum. İyi anlaşırdık. Biraz toparlanmış ve sahneleri başlamıştı. Her konserinde beni sevenlerine büyük bir gururla tanıtıp sahnesini paylaşırdı. Bana söylediği tek şey “Sen bir gün büyük bir star olacaksın, geç olacak ama olacak!” Rahmetle anıyorum…
İlk EP’niz “Bırak Beni”nin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda 1980’ler klasiği “Bırak Beni”yi yorumlamaya nasıl karar verdiniz? Düzenlemenizi ve prodüksiyonuzu üstlenen Serdar Erken / Erken Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-O Ses Türkiye süresince aklımdaydı bu şarkı. 90’ların çocuğu olarak ben de Sezen Aksu hayranıyım ve nerdeyse her şarkısı okunmuştu yarışmada. “Bırak Beni” okunmamıştı, çünkü zor bir şarkıdır. Bana uğur getireceğine inanarak ilk EP çalışmamda şarkıyı alıp okumak istedim. Erken Müzik ile tanışmam tamamen Hatay’da bir arkadaşımın tavsiyesiydi.
Bırak Beni EP’niz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Büyük bir iş yaptığımı düşünmüştüm. Evet, kendi memleketimde büyük bir ses getirdi. Hatta çoğu şehirde… Fakat beklediğim gibi olmadı. İlk tecrübemdi. Ama hayal kırıklığı değil. Ne yapmayacağımı öğretiyor her yaptığım proje…
2019 ortasında “Yoluma Çıkmayın”ı yayınladınız. Eserin sahibi Can Deniz Coşkun ve düzenlemenizi üstlenen Alican Özbuğutu & Özkan Meydan ikilisiyle yollarınız nasıl kesişti?
-Yeni bir proje içindeydim sahnelerim devam ederken. Yeni bir sound girmişti artık hayatımıza ve “Ben de mi yapayım acaba?” demiştim. Özellikle “Bu Benim Öyküm” şarkısı patlamıştı… “Kim yapmış bunu?” derken araştırdım… Can Deniz, Alican ve Özkan ile tanışmamız böyle oldu.
Arpej Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?
-Tabi ki Harun Kolçak sayesinde tanıştım. İlk olarak Özlem Özbakan ile tanıştım. Çok samimi ve kıymet bilen bir insan. İyi anlaşıyorduk zaten. Ve Arpej Yapım ile 2019’da anlaşma yapmaya karar verdik.
Yoluma Çıkmayın ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çok değişik bir deneyim oldu. Benim tarzımın biraz dışındaydı. Beni tanıyanlar için garip geldi. Beğenen oldu fakat sahne performansımı bilenler beğenmedi. Ama bu şarkı ile yeni kuşağı kazandığımı farkettim. Güzel bir deneyimdi.
En son “Avare”yi yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Ersen Kutluk ile yollarınız nasıl kesişti?
-Şarkıyı 2018 yazında yazmıştım. Zor bir süreçti benim için maddi manevi. Hayat bazen çekilmez bir hale getiriyor insanı. İşte tam o anda kağıda dökmeye çalıştım şarkı sözlerini. Her şarkımda bir yaşanmışlık var ve zamanla göreceksiniz şarkılarımda. Yoluma Çıkmayın teklisini yaparken tanıştık stüdyoda sevgili Ersen ile. Şarkılarımı dinlettim ve “Ben çalışmak isterim!” dedi. Yaptığı çalışmaları ben de çok beğeniyordum, zaten araştırmıştım. Pandemi süresi boyunca ilik ilik işledi şarkımı ve çok sevdim aranjeyi.
Avare ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Hiç beklemediğim kadar sevildi şarkım. YouTube da beklediğimi alamadım ama radyolar ve televizyonlar hemen çalmaya başlayınca çok mutlu oldum tabi. Yaptığım işin kabul edilmesi hele hele bu dönemde “işi bilen de bilmeyende şarkı söylerken, sırf fenomen diye, şarkı yaptığı zannedilip, sadece popüler olduğu için gerçek müzisyenlerin domine edilmesine kızıyorum… Ama bir şekilde bunun bir dönem olduğunu biliyorum. Büyük emek var tabi şarkı sürecimizde. “Neden daha önce kendi şarkılarımla projelere başladım?” diye kızdım kendime aslında. İlk projelerimi yapmış olmasaydım bu projeyi yapamazdım belki. Yaşadığım iyi, kötü tecrübeler sayesinde oldu, yaşamam gerektiği için yaşanmış bunu anladım.
Avare’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Yeni bir projeye hazırlanıyoruz. Güçlü bir şarkım var yine. Avare şarkım daha çok yeni olduğu için, belki birkaç ay sonra başlamayı planlıyoruz. Üretmeye ve kalbimin sesini dinlemeye devam ediyorum. Yanımda olan olmayan herkese sonsuz teşekkürler…
Levent Şahin’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Avare”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle