Bertin Yıldız… Müziğin içine doğan ve eğitim anlamında Sinema-Televizyon alanında ilerlese de müzikle olan bağını sıkı tutarak kendi şarkılarını yapan, hatta aranjör olarak da bilinen Yıldız, iki düetin ardından ilk solo tekli “İki Satır” ve en son “Benden Eyvallah”ı Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Yıldız ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Yol Ayrımı”na kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzisyen bir aileden geliyorum. Annem Berna Sağdıç. Türkiye’nin ilk trombon sanatçısı. Aynı zamanda devlet sanatçısı. Küçüklükten beri provalara konserlere gidip geldikçe kulağımı ve müzik kültürümü geliştirdim. Öncelikle gitar çalmaya başladım. Yıllar geçtikçe, perküsyon ve piyanoyu da ekleyerek kendimi geliştirmeye çalıştım. Daha sonrasında da beste yapmaya başladım ve aranje alanında da kendimi geliştirmek istedim.
Sizi solo kariyerinizden önce bir aranjör olarak tanıdık. Aranjörlüğe başlamanız nasıl gelişti ve şu ana kadar aranjörlük alanında yaptığınız çalışmaları nasıl özetlersiniz?
-Aranjörlüğe başlamak “Haydi başlayayım!” gibi bir şey olmadı aslında. Zaten ilgim olduğu bir şeydi, yerli yabancı olsun aranjörlere hep imrenerek bakardım, dinlerdim. Kendi yaptığım besteleri tamamen kendi kafamdaki müziğe göre düzenlemeyi tercih ettiğim zamanlarda olan bir şey oldu. Kimseye derdini anlatamıyorsun maalesef, herkes en doğrusunu bildiği için… ben kimseye gebe kalmadan bu durumda ilerlemek istedim. En azından kendi zevkime göre ve özellikle soundlu şarkılar yapmaya çok özen gösteriyorum.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Efe Aksoy ile düetiniz “Yol Ayrımı”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Efe Aksoy ve sözleri birlikte yazdığınız Betül Çiçekyurt ile yollarınız nasıl kesişti? Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? “Yol Ayrımı” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yol Ayrımı’nı aslında ilk ben söyleyecektim ama arkadaşım Efe Aksoy bir gün stüdyoya geldi ve ona Yol Ayrımı’nı dinlettim. Çok beğendiğini söyledi bende o zaman “Al sen söyle sana hediyem olsun!” dedim. Yol Ayrımı benim ilk söz, müzik ve düzenlemesini yaptığım işlerden biriydi, Efe’ye de gerçekten çok yakıştı. Ayrıca yetenekli bas gitarcı kardeşim, can arkadaşım Kenan Berke Özer’in de benim müzik yolculuğumdaki katkısı da oldukça önemlidir… Yol Ayrımı’nı yaptıktan sonra, “Evet; elimizde bir şarkımız var, bunu en iyi şekilde nasıl değerlendirebiliriz?” diye düşünmeye başladık. Betül ile üniversiteden tanışıyorum. Çok yetenekli bir kız ve müziğe de gerçekten aşık birisi. Bana yazdığı şiirlerden bahsetmişti, ben de bu kadar güzel şiir yazan birisinin çok da güzel söz yazacağını düşünerek onu söz yazarlığına ittim! (gülüyor) Böylece şarkıyı ikimiz yazmış olduk. Avrupa Müzik ile yolum ilk Cengiz Erdem’i tanıyarak kesişti, sonrasında ise Cengiz Bey’in yönlendirmesiyle Onur Kara ile tanıştım. Ekip olarak çok beğendiler ve şarkıyı çıkarmaya karar verdik.
İkinci tekliniz, Ege Yalaza ile düet yapıp bestelediğiniz “Kördüğüm” oldu. Ege Yalaza ile yollarınız nasıl kesişti? Kördüğüm’ün oluşum süreci nasıl gelişti? “Kördüğüm” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Ege benim liseden 11 yıllık arkadaşımdan öte kardeşim, ve en yakın arkadaşımdır. Çok iyi bir dosttur öncelikle… Biz güzel sanatlar lisesinde okuduğumuz için sürekli bir müzik olarak iletişimdeydik zaten. Yılların kattığı birikimler ve arkadaşlığımızı profesyonel müzik hayatımıza taşımaya karar verdik. Bir gün ben stüdyoya otururken Ege geldi ve ona Kördüğüm’ü dinlettim. Ortada ne söz ve ne de melodi… “Haydi şuna bir söz yazalım!” dedim ve oturduk besteledik ortaya da içimize sinen çok güzel bir şarkı çıktı. Sonra “Ege, ben inanıyorum senin sesine çok yakışacak bunu sen söyle!” dedim ve gerçekten de çok yakışmıştı, sonrasında Avrupa Müzik’ten yine bizim için vazgeçilmez olan canımız Onur Kara’ya yolladım şarkıyı ve o da çok beğendi, sonrasında şarkıyı çıkartmaya karar verdik. Kördüğüm ile çok iyi dönüşler aldık aslında, 6 ay olmasına rağmen hala Spotify editör listesinde olması çok mutluluk verici. Ege için umarım en güzelleri onunla olur, her zaman her koşulda yanındayım.
Ardından bu sefer ilk solo tekliniz “İki Satır”ı yayınladınız. İki Satır’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Gökhan Turan ile yollarınız nasıl kesişti?
-En baştan başlayacak olursak Gökhan Turan annemin konservatuardan 12 yaşından beri çocukluk arkadaşı. Gökhan abi benim bebekliğime kadar bilir yani… Müzik yolculuğum onunla 3 yıl öncesinde başladı aslında. İkimiz gönül birliğiyle bir proje yapmak istedik, sözü – müziği ben düzenlemeleri de o yapacaktı. Başladık birlikte çalışmaya, 18 şarkımız bir albüm hazırladık 3 yıl boyunca ve ilk şarkımız olan “İki Satır”ı tekli olarak yayınlamaya karar verdik. O kadar şanslıyım ki, Ricky Martin’den tutun, Sezen Aksu’ya kadar ve aklınıza gelecek çoğu yerli yabancı sanatçıyla çalışmış birinin benimle birlikte çalışıyor olması paha biçilemez bir değer ve duygu. İki Satır’ın oluşum süreci de bu süreçler arasında. “Gökhan abi; ben bir beste yaptım, ben çok beğendim, bakalım sen beğenecek misin?” diye sormam ve ikimizin de çok yükselmesiyle başladığım bir şarkı oldu.
İki Satır’ın klibini yöneten Eren Derviş ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Eren Derviş ile aslında yine üniversiteden arkadaşım olan çok sevdiğim arkadaşım, kardeşim görüntü yönetmenim Şahin Karatutlu sayesinde Ege Yalaza’nın Son Bir Şans şarkımızın klibinde tanıştım. İnanılmaz bir yetenek ve inanılmaz bir kafası var. Yaptığı işler de zaten oldukça başarılı ve Ege’nin klibini de gördükten sonra kesinlikle birlikte çalışmamız gerektiğini düşündüm. Oturup İki Satır’ı planlamaya başladık, mekan ve yer keşiflerimizi yaptık sonrasında da öz kız kardeşim gibi gördüğüm, benim için yeri ayrı olan Mısra Berrak’a klip teklifi götürdük ve beni asla kırmayıp oynamayı kabul etti… Ortaya çok tatlı bir klip çıktı. İleriki zamanlarda Eren’in ve Şahin’in ismi sayılı yönetmen ve görüntü yönetmenlerinden olacağından hiç ama hiç şüphem yok.
Turan düzenlemesi yeni tekliniz “Benden Eyvallah”ın oluşum süreci nasıl gelişti?
-Çok keyifli bir oluşum süreciydi aslında. Dediğim gibi biz Gökhan abiyle birlikte abi-kardeşten ziyade arkadaş gibiyiz. O yüzden ne zaman stüdyoda olsak, aşırı derecede eğleniyoruz. O yüzden Benden Eyvallah’ın oluşum ve gelişim süreci de aşırı eğlenceli ve keyifliydi! Ayrıca mix mastering aşamasında muhteşem bir insan ve ses mühendisi olan Utku Ünsal’ı da unutmamak gerek.
Benden Eyvallah ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Gayet güzel dönüşler alıyoruz, çoğu radyoda çalıyor, listelere girdik, Altın Kelebek’te En İyi Çıkış Yapan Sanatçı adaylığı getirdi, dijitallerde de çok sevildi. Darısı diğer şarkıların başına diyelim!
Derviş yönetimindeki klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Klip çok sevildi, içimize sinen çok güzel bir mekanda çok güzel bir klip çektik. Klip için başta, Eren ve Şahin’e ardından en büyük yardımı dokunan Ayhan Kızılırmak ve Mısra Berrak’a çok teşekkürlerimi iletiyorum. Tabii güzeller güzeli oyuncumuz Aleyna Elibol’u da unutmamak lazım, mükemmel enerjisiyle renk kattı klibe. Bütün ekip arkadaşlarımın emeklerine sağlık.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi müziğim aslında pop ağırlıklı arada da slow’a kaydığımız soundlu, müzikaliteye ve düzenlemelere melodilere önem verdiğimiz bir müzik olarak görüyorum. Olabildiğince kaliteden ve sounddan ödün vermeden dinlenme izlenme kaygısında olmadan içimize sindiği gibi yapıyoruz olarak tanımlayabilirim!
Benden Eyvallah’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki; aslında çoğu şarkım hazır, Benden Eyvallah’tan sonra da çok tatlı; ne hızlı ne de yavaş keyifli bir şarkıyla önümüzdeki günlerde karşınıza çıkacağım. Müziği bana, sözü de Eslem İbuk ile ortak çalışmamıza ait olan teklinin düzenlemesi de tekrar benim ve Gökhan Turan imzasını taşıyor. 2023 Şubat’ında ise duygulu bir şarkıyla karşınızda olacağım hatta çalışmalara başladık bile, klip için Finlandiya’ya gitmeyi düşünüyoruz, çünkü o şarkıya çok iddialı bir klip yakışacağını düşünüyorum!
Bertin Yıldız’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Benden Eyvallah”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle