Röportajlar

Yeni teklisi “Flu”yu dinleyicilerle buluşturan Aishe ile bir röportaj…

Son dönemin dikkat çeken Kadın MC’lerinden birisi de Aishe… YouTube’a yüklediği çalışmaların gördüğü ilgi doğrultusunda kısa sürede sözlerini yazdığı yedi tekliyi geride bırakan Aishe, yeni teklisi “Flu”yu ilk teklisindeki gibi NOX etiketi ve prodüksiyonuyla dinleyicilerle buluşturdu. Aishe (Ayşe Güler) ile Bi’Kuble için müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Düşünemem Ki”ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Müzik yolculuğum çok uzun yıllara dayanmıyor, en azından söz yazmayı geç keşfettim. Şarkı söylüyordum zaten, sesimin şarkı söyleyebilecek kadar yeterli olduğunu düşünüyordum; müzik korosu olsun, yarışmalar olsun etkinliklere katılıyordum, son 1 senede evde kendi kafamdan sözler uydurup şarkı mırıldandığımı fark ettim, dedim ki “Güzel oluyor aslında, buna nasıl müzik oturtabilirim?” İlk başta bilmediğim için beat için YouTube’a fon müziği yazmıştım! (gülüyor) Sonra beat diye bir şey olduğunu farkettim ve denemeye başladım. Güzel olduğunu hissettim, ses kaydına alıyordum çevremden de olumlu dönüşler oldu gerçekten. Sonra Instagram’a gönderince aldığım geri dönüşler iyiydi, YouTube’a atmamı istediler, YouTube’a attım ve beni mutlu ettiğini fark ettim. Kendini sözlerle ifade edebilmek, diğer insanların duygularına eşlik ettiğimi bilmek… Güzel hisler bunlar!

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Düşünemem Ki”in oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonlarınızı üstlenen NOX / Mertcan Gürbüz ile yollarınız nasıl kesişti? “Düşünemem Ki” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Zaten YouTube’a kendi çapımda atıyordum. Beni takip eden bir arkadaşımın arkadaşları stüdyo açmaya, böyle bir yatırım yapmaya karar vermişler ve zaten bünyelerine sanatçı arıyorlarmış, arkadaşım da beni göstermiş ve şu anki prodüktörüm benim ile iletişime geçti. Ben ilk başta “Profesyonel bir adım düşünmüyorum küçük çaplı devam edeceğim” dediysem de sonradan “Neden olmasın ki?” diye düşünerek kabul ettim ve böylece bir araya geldik. Düşünemem Ki aslında benim ilk profesyonel şarkım olduğu için alışma sürecindeyken yaptığım bir şarkı. Stüdyo kaydı başka oluyormuş telefonla ses kaydına benzemiyor! (gülüyor) O yüzden tekrar tekrar kayıt aldık ve bu benim moralimi bozmuştu. “Yapamıyorum, benden olmaz!” diye düşünüyordum ama tabii ki pes etmedim yapamayışıma ve kendime kızmanın bir sonucu olarak ortaya çıktı. “Düşünemem Ki” dönüşleri gerçekten iyiydi, o kadar zorlanmaya değdi bence, ben “Kimse beni dinlemez, neden beni dinlesinler ki?” diye düşünüyor, korkuyordum o yüzden. Ama korktuğum gibi olmadı insanların dönüşleri, tabii ki herkese hitap etmek zorunda değil eleştiri yapanlar da oldu eleştiriye her zaman açığım, beni geliştirdiğini düşünüyorum. 

İkinci tekliniz “Alışırsın” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonunuzu üstlenen Taboo ile yollarınız nasıl kesişti? Tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Alışırsın, Düşünemem Ki hakkındaki güzel dönüşlerin motivasyonu sonucu oluştu ve gerçekten en sevdiğim şarkım diyebilirim. Kendimi çok rahat ifade ettim ve yaparken gerçekten aşırı içime sindi. Sesimi daha iyi kullanabildiğimi fark ettiğim ve kitlemi ciddi anlamda genişleten ilk şarkım oldu. Şarkım, Spotify editör listelerine girince gerçekten şaşırmıştım ve aşırı mutlu olmuştum, beklemiyorduk açıkçası. Taboo ise birlikte ilerlediğim şirketle çalışmalarını yürüten bir arkadaşımız, kendisi prodüksiyonu üstlendi.

Üçüncü tekliniz “Son Kez” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Son Kez benim stüdyoya tanışmak amaçlı daha herşey başlamadan geldiğimde “Haydi bize bir şarkı yap!” dedikleri zaman yaptığım şarkıydı, gerçekten beğenildi ama sonradan başka şarkılar yapınca bu şarkımı unuttuk. Bir ara şarkılarıma bakarken “Son Kez”i fark edip “Neden yayınlamıyoruz ki?” dedik ve tekrar kaydını aldık, birçok kişiye ulaşmamı sağlayan bir diğer şarkı da bu şarkım oldu, geri dönüşler güzeldi.

Dördüncü tekliniz “Hisset Derin” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Hisset Derin gerçekten hissetmelik bir şarkı; “vibe”ını çok seviyorum, beni yaparken alıp götürdü, dinleyiciler için de öyle olduğunu umut ediyorum. Birçok kişinin favorisi olmuştu bana gelen dönüşlerde.

Beşinci tekliniz “Çözüm Değil” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Çözüm değil gerçekten bir şey başaramayacağımı düşünmeye ve tribe girmeye başladığım zaman ortaya çıktı. “Yapamıyorum!” diyordum sürekli. Şarkılarım konusunda şöyle freestyle bir şekilde deniyorum aslında; ben hep genelde kayda girdiğimde bütün ruhumla baştan sona şarkının “vibe”ını oluşturup sözlerini doğrudan aklıma geldiği şekilde söylüyorum ve genelde düzeltme gereği duymuyorum, tam da o anki düşünce ve hislerim oluyor. Çözüm Değil de böyle bitik ve umutsuz bir anımda aniden gelen bir ilham sonucunda oldu. Kendi motivasyon şarkım açıkçası! (gülüyor) Sonrasında dinleyip ağlamıştım, çünkü o hisleri yaşıyorum…

Altıncı tekliniz “İnsaf” oldu. Teklinin oluşum süreli nasıl gelişti ve tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-İnsaf’ı yine umutsuz olduğum bir anda yapmıştım. Prodüktörümle böyle atıştık biraz, sonra girdim kabine, dedim “Değilim mutlu değilim sana göre eksiğim çabaladım, insaf ya!” Yine mutsuz ve bitik bir halimdi. Genelde hep depresif hissediyorum galiba! (gülüyor) sonra “İyi oluyor!” diyip nakaratı ve verse’i yazdım, prodüktörüme ve bitmek bilmeyen umutsuz hissime ithafen! (gülüyor) Dönüşleri çok iyiydi gerçekten çoğu kişinin en beğendiği şarkılar arasındaymış gelen dönüşlere göre. Ama maalesef hiçbir listeye giremedi Spotify’da o yüzden geniş kitlelere ulaşamadı en sevdiğim şarkımdır bu arada açıp saatlerce dinlerim, asla sıkmaz!

En son, yeni tekliniz “Flu”yu yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Flu’yu eğlenmek için yapmıştım aslında. Prodüktörümün yaptığı beatlere bakıyorduk seçmek için sonra Flu’da kullandığımız beati açtı. Ben hep deniyorum böyle, kendi dilim var Aishe dili diye onunla flow denemeleri yapıyorum! (Gülüyor) Bunda da denedim, Aishe diliyle efsane oluyordu! Tabii Türkçe’ye oturtmak biraz zordu. Hakim olmadığım bir tarz, depresif değil sonuçta! (gülüyor) Sonra dalgasına Türkçe sözler denemek istedim, piyasadan klasik alıntılarla ve sonucunda böyle bir şey çıktı. Sonra paylaşmak istedik, kaybedecek bir şeyimiz yoktu, her tarzın alıcısı farklı sonuçta.

Flu ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Dönüşler iyi oldu, ancak kötü olan dönüşler bu şarkıda daha çoktu. Dalga olduğunu anlayanlar zaten sevdiler!

Düşünemem Ki ve Çözüm Değil’in kliplerini yöneten Göktuğ Yurtman ile yollarınız nasıl kesişti? Kliplerin oluşum süreci nasıl gelişti ve bu şarkıların klipleri ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? 

-Göktuğ Yurtman ile beraber çalışıyoruz, ekibiz yani, bulunduğum şirket vasıtası ile tanıştık. Düşünemem Ki ilk teklim olduğu için bir klip çekmeye karar verip neler yapabileceğimizi düşündük. Tabii ki klip ve şarkı anlamında ilk deneyim olduğu için aşırı iyi bir klip çekemedik ama yine de asla pişmanlık olacak bir klip değil. Elimizden geleni yaptık bence! Çözüm Değil klibinde ise sahnelerde kendimle çatışıyorum, o şarkının vibe’ını yeterince vermeye çalıştık. Tam istediğim şekilde klip çekemedik aslında ama en iyisinin olması için çabalıyoruz.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Kendi müziğimi daha çok depresif ve erotik olarak tanımlıyorum!

Flu’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı? 

-Tabii ki hep var, her an her gün üretmeye devam ediyorum. Sadece istikrar sıkıntısı yaşıyorum, hep yarım kalıyor işlerim, aşmam gereken bir sorun, sürekli yenisini üretiyorum birini bitirmeden ve aklımız karışıyor! (gülüyor)

Aishe’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Flu”yu tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.