Geçen hafta Rap alanında dinleyicilerle buluşan dikkat çeken teklilerden biri, aslen tiyatro eğitiminden gelen ve içindeki müzik tutkusuyla kendi şarkılarını yapmaya başlayan, ilk teklisi “İllüzyon” de ismini duyuran Gökay Gökçakıl’ın Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturduğu kendi eseri yeni teklisi “İnadına”ydı. Gökçakıl ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle İllüzyon’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-2011-2012 yılında demo kayıtları yapıyordum ama sadece ben dinliyordum. Sonrasında iyi bir dinleyici olmayı tercih ettim. Konservatuvara kadar şiir ve ritim üzerine deneysel ufak tefek çalışmalar yaptım. Instagram ve Vine döneminde ufak tefek videolar denedim ama çok tarzımın olmadığını anlayınca bıraktım. Müzikal olarak ise özel tiyatrolar için oyun müzikleri yaptım. Sesçi olarak sahnede çalıştım. Tiyatro kolektif bir iş olduğu için sahnenin her sürecinde yer aldım. Konservatuvar sonrası yapılan her işin bir çeşit hikaye anlatmak olduğunu düşünmeye başladım. Bunu müzik, tiyatro ve sinema ile yapabileceğimi düşündüm ve çalışmalara başladım.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve İllüzyon’un oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonu ve beati üstlenen Pars Ira ile yollarınız nasıl kesişti? İllüzyon ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-İllüzyon’dan önce Instagram üzerinde demo olarak eğlenceli içerikler yayınlıyordum. Sonra Pars ile tanıştık ve prodüktörlüğümü üstlendi. İllüzyon o şekilde çıktı. Hiç beklemediğim geri dönüşler aldım. Çevremde genelde tiyatrocu insanlar olduğu için benden bu tarzda bir iş bekleyen yoktu. Dönüşler güzel oldu doğrusu.
En son “İnadına”yı dinleyicilerle buluşturdunuz. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Emin Can Döver ile yollarınız nasıl kesişti?
-İnadına şarkısı benim evde geçirdiğim pandemi sürecinde ortaya çıktı. Şarkı tamamen gecikmelerle oluştu. İçime sinen en güzel nokta klip çalışması oldu. Müzikal olarak belirli bir ortalamanın üzerinde ama içime sindiğini söyleyemem. Ama işimin arkasındayım tabi. Emin Can Döver benim eski ev arkadaşım. Alt yapı konusuna ilgili olduğu için bir şeyler yapmak istediğimi söyledim ve üzerine gittik. Birlikte ilk ve son işimiz oldu.
Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Demolarımı gönderince bana sponsor olmak istediklerini ve şarkının yapımcılığını üstlenmek istediklerini söylediler. Eksik olmasınlar.
İnadına ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Müzikal olarak pek içime sinmese de (teknik konular, mix mastering aşamaları vs) belirli bir ortalama üzerinde olduğu için kulağına güvendiğim birkaç arkadaşıma gönderdim. Çıkarmayı düşünmüyordum. Ama kesinlikle çıkarmam gerektiğini söyledikleri için demolarımı değerlendirmeye aldık.
Ayrıca İnadına’nın klibini yönettiniz. Klibin oluşum süreci nasıl gelişti? Klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-İnadına projesinde en sevdiğim, en içime sinen nokta klip süreci olmuştur. Birbirinden yetenekli oyuncu arkadaşlarımla, make up arkadaşlarımla çalıştım. Hepsi çok değerli insanlar. Klip çıkalı çok olmadı ama hiç tanımadığım insanlardan çok güzel geri dönüşler aldım. Şarkı ile ilgili ise beklediğim tepkileri aldım. Yolun başındayız.
Bu arada lisans eğitiminizi tiyatro üzerine yapıyorsunuz. Sizce tiyatro ve müzik, hayatınızdaki iki sanat dalı olarak yer yer birbirini destekliyor mu?
-Müzik ve tiyatro birbirini destekleyen disiplinler olsa da benim açımdam hepsi bir hikaye anlatma yöntemi. Müzik illa ki duyulabilecek bir şey değil. Onu hissetmekle ilgili. İkisi de birbirini destekliyor.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Yeni yeni enstrümanlar öğreniyorum. Müzik bir dil ve kendi dilimi oluşturmaya çalışıyorum. Henüz tanımlayabileceğim bir yapısı olduğunu sanmıyorum. Ben üretmeyi seviyorum. Dinleyen insanların tanımlaması daha özel.
İnadına’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Benim için çok özel olduğuna inandığım çalışmalar var. Düşüncesi bile beni heyecanlandırıyor. Ruhlara dokunabilmek, görmediğimiz insanlara dahi ses olabilmek çok değerli.
Gökay Gökçakıl’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İnadına”yI tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle