Emo-Trap türü, tüm dünyada olduğu kadar ülkemizde de dinlenmeye devam ediyor. Bu türün ülkemizdeki genç ve öncü temsilcilerinden olan Siber, tekli ve EP çalışmalarıyla kısa sürede bir kitleye sahip oldu. En son Lust Music Company etiketli yeni teklisi “Maria”yı dinleyicilerle buluşturan Siber (Arda Aras) ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Sen Yoksan”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Sen Yoksan’a kadar olan müzik yolculuğumda 2-3 albüm ve onlarca tekli yayınladım, ama hepsi belirli sorunlardan dolayı kaldırıldı. 2017-2018 senelerinde yabancı rapçilerle SoundCloud üzerinden defalarca çalıştık. Aynı şekilde beatmaker’larla da öyle. Sonrasında SoundCloud rapçileri olarak işlerin ciddiye binmesi gerektiğini farkettik ve diğer platformlara da geçtik.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? “Sen Yoksan”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Beati üstlenen Valious ile yollarınız nasıl kesişti? “Sen Yoksan” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Solo şarkı yayınlamaya karar vermek gibi bir süreç olmadı aslında daha çok içine doğmuş gibiydim. Her şey kendiliğinden gelişti. “Sen Yoksan” aslında bilgisayarımda yayınlanmayı bekleyen yüzlerce demodan biriydi, yaşadığım tersliklerden sonra da çıkarttığım ilk tekliydi. Valious’la da onun kanalındaki beatleri sevdiğim ve onunla çalışabileceğimizi söylerek gönderdiğim mesajdan sonra tanıştık. Şarkıyla alakalı aldığımız dönüşler güzeldi, yabancı arkadaşlarım ise sözleri anlamadıklarını ama kesinlikle bir hit olduğunu söylemişlerdi.
İkinci tekliniz, “Elmas” oldu. Elmas’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Elmas ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Elmas”ın vibe açısından çok iyi şeyler hissettirdiğine inanıyorum. Hak ettiği değeri almasa da “underrated” sorunsalına alıştığım için senelerdir pek sorun değildi, ama bir gün bu soundların da değer göreceğine eminim. Aldığım tepkiler genelde farklı hissettirmesi yönündeydi, genel olarak amacım da bir şeyler hissettirebilmek olduğu için herşey gayet normaldi.
Üçüncü tekliniz, Valious ile “Anlamadın Hiç Sen” oldu. Anlamadın Hiç Sen’in oluşumu nasıl gelişti ve Anlamadın Hiç Sen ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Anlamadın Hiç Sen” Valious’un gece 4’te attığı beat sonucu ortaya çıkan bir şarkı, ona sabah neden atmadığını sorduğumda bunun için sabahı bekleyemeyeceğini söylemişti ve ben de gece 5’te şarkının kaydını almıştım. Sonradan bunun üzerinden çok güldük ve ortaya çıkan iş gerçekten istediğimiz gibiydi. Aldığımız dönüşler sound olarak farklı olduğu için insanları ikiye ayırmıştı. Bir kesim gerçekten farklı olduğu için sevdiğini söylerken bir kesim de alışık olmadığı için şarkıya pek iyi bakmadı. Ama sonuç olarak istediğimizi elde etmiştik.
Dördüncü çalışmanız bu sefer bir EP olan “LAD” oldu. LAD’ın oluşumu nasıl gelişti ve LAD EP’si ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“LAD”in ismi benden her yerde duyduğunuz “Live And Die.” ifadesinin kısaltmasından geliyor. Kapaklarım, kıyafetlerim ve şarkı sözlerimde kullandığım kelebek sembolü de buradan geliyor. Kullandığım turuncu kelebekler, en az yaşayan Kelebek türü. Bu bağlamda kullandığım “Live And Die“ yani “Yaşa ve Öl“ tabirinden yola çıkarak bu sembolü kullanıyorum ve istediğim hayatı yaşamadan ölmek istemiyorum! LAD’in içinde 3 şarkı var ve “21’i Geç” şarkısında genç rapçilerin üzerinde bir lanet olan 21 yaşını geçemeden ölmesinden bahsediyorum. Daha doğrusu benim de aynı şekilde 21 yaşını geçip geçemeyeceğimi sorguluyorum diyebiliriz. “Kal” şarkısında bu sefer Valious hem beat hem vokal olarak şarkıdaydı, üst düzey bir sound ortaya koyduğumuza inanıyorum. Son olarak “Zor” gerçekten sevdiğim şarkılarımdan biri çünkü bakarsak her şey gerçekten çok zor ve bunu başka konularla harmanlayınca anlamı da arttı. Aldığımız dönüşlerin diğer şarkılardan pek bir farkı yoktu, insanlar hala farklı soundları garipseyip anlamaya çalışıyorlardı!
Beşinci tekliniz olarak kendi prodüksiyonunuzla Garp ile “Bırakma”yı yayınladınız. Bırakma’nın oluşum süreci nasıl gelişti, Garp ile yollarınız nasıl kesişti ve Bırakma ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Bırakma” Garp’la tanıştıktan 2 gün sonra yaptığımız bir şarkı ve gerçekten her şey olduğunca hızlıydı. Gece beati attım önce ben girdim şarkıya diğer gün de o ve böylece her şey tamamdı! (gülüyor) Garp’la yollarımız ortak arkadaşlar yüzünden kesişti. Sonra tanıştık ve şu an aramız baya iyi, tam tarih veremiyorum ama yakın zamanda bir feat daha duyacaksınız bizden!
Altıncı tekliniz Kopil ile “Her Gün”ün oluşum süreci nasıl gelişti? Kopil ile yollarınız nasıl kesişti? “Her Gün” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Her Gün” trajikomik olacak ama Kopil’le tanıştıktan 2-3 gün sonra yaptığımız bir şarkı! (gülüyor) Aynı Garp’da olduğu gibi süreç aynı ilerledi ve Instagram üzerinden sürekli duyurduk şarkıyı aylarca, yayınlanması biraz zaman aldı kişisel mevzulardan dolayı ama sonuç olarak ortaya kıyak bir iş çıktı. Aynı şekilde Kopil’le de yakında yeni bir feat duyacaksınız bizden!
En son “Maria”yı yayınladınız. Maria’nın oluşum süreci nasıl gelişti, prodüksiyonu üstlenen Hundro ile yollarınız nasıl kesişti?
-“Maria” gerçekten çok iyi bir sound bana kalırsa, güvendiğim bir sound fazlasıyla! Hundro’nun beati de gerçekten çok iyiydi, ikisi birleşince yine istediğimizi elde etmiştik. Hundro’yla SoundCloud üzerinden tanışmıştık ama sonrasında “Promoting Sounds” için yeniden görüşmeye başladık ve hala çalışıyoruz. Hundro prodüktörlüğünde çok fazla şarkı duyacaksınız.
Lust Music Company ile yollarınız nasıl kesişti?
-LMC ile yollarımız Bruda412 ve Erdal Toprak ile tanıştıktan sonra kesişti. Böylece şarkıyı yeni şirketleri LMC üzerinden çıkarmaya karar verdik. Sonrasında net kanalında benden alışık olduğunuz Trippy bir video klip ile yayınladık.
Maria ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Maria” ile ilgili dönüşler gayet iyi ama insanlar hala bu kültürün farkında olmadıkları için beni garipsemeye devam ediyorlar; sorun değil, bir gün herşeyin farkında olacaklarına inanıyorum. Emo-Rap benle beraber çok değişik yerlere gelecek ülkede, bundan da kimsenin şüphesi olmasın.
Maria’nın yönettiğiniz video klibinin oluşumu nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?
-Trippy video klipler daha çok trajik efektler ve bazı animasyonlarla hislerin yansıtıldığı video klipler oluyor. Önce videoyu stüdyoda çektik, sonrasında görsel efektler ve videonun asıl olayı olan sözleri ekledik. Ardından renk ve efektler düzenlendi. Böylece son haline geldi. İzleyenlerden de zaten bu tarz kliplerime alışık oldukları için güzel geri dönüşler aldım.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi müziğimi kesinlikle duygulardan doğan bir parça olarak tanımlarım. Çünkü her şey hisler, duygular ve yaşanmışlıktan ibaret.
Maria’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Şu an yayınlanmayı bekleyen çok fazla şarkı var ve hepsini tek tek yayınlayacağım sırasıyla. Her şey planlı bir şekilde hazır. Ama en önemlisi global açıdan da önemli olan işler var elimde. Örnek verebileceğim iki iş Nick Mira iş birliği ve Lil Peep – Poor Thing remix’i; Peep’in underrated zamanlarında yaptığı ve hak ettiği streamlere ulaşamayan şarkısı. Başkasıyla bir feat aslında ama remix halinde ben varım şu an. Hem benim için hem Türkiye için çok önemli bir iş olacak!
Siber’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Maria”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle