Kendi deyimiyle “sırtlarında taşıdıkları hikayelerin Anadolu’dan Uzay’a yolculuklarını seyre dalan” Funk, Rock, Elektronik ve Pop tınılı grup Yalnayak, Mars’ta Değilim isimli ilk teklisiyle dinleyicilerin beğenisini kazanmıştı. Solo projesi Netam ile tanıdığımız Utku Temel’in klavye ve prodüksiyonda, Netam ile düet de yapan Damla Temel’in vokalde, Semih Düz’ün gitarda ve Batuhan Camcı’nın basta olduğu grup, en son Avrupa Müzik etiketli ikinci teklisi “Sakla Zamanı”yı dinleyicilerle buluşturdu. Yalnayak grubu ile Bi’Kuble için, müzik yolculuklarını, yeni teklilerini, aldıkları geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle yollarınız nasıl kesişti ve Yalnayak grubunun oluşum süreci nasıl gelişti?
Semih Düz (gitar): Utku ve Damla kuzen oldukları için onların yolları zaten doğduklarında kesişmişti. Ben, Batu ve Utku ile İTÜ’den tanışıyorum. Bir araya geldiğinde sürekli müzik konuşan, “Birlikte bir şeyler yapalım!” diyip duran bir ekip olduk. Grup, 3 sene önce Utku’nun solo projesi Netam’ın şarkılarına eşlik etmemizle başladı. Damla ile Utku zaten birlikte şarkılar kaydediyorlardı. Batu ve ben de başka şarkılarda eşlik ettik ve grubun tam anlamıyla kesişmesi, birlikte Netam konserleri vermeye başladığımızda oldu. Bu süreçte bir araya geldiğimizde hepimizin sürece dahil olduğu yeni şarkılar kaydettik ve birlikte farklı bir sound oluşturabildiğimizi fark ettik, adını da Yalnayak koyduk. Utku ile aynı eve taşındıktan sonra şarkıların prodüksiyonluğunu birlikte yürütmeye başladık. Bir süredir Utku’nun yatak odasındaki minik stüdyomuzda farklı evrenler yaratmaya çalışıyoruz.
Utku bey, bununla birlikte solo projeniz Netam’ın oluşum süreci nasıl gelişti ve yaptığınız tekli-EP çalışmalar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Utku Temel (klavye ve prodüksiyon): Netam projesinden önce müzik benim için çokça zaman ayırdığım bir hobiydi, projelerimi Soundcloud’a yüklüyor ve tanıdığım insanlara dinletiyordum fakat müzikler biriktikçe içimde daha fazla insana dinletme isteği oluştu. Bir akşam SoundCloud’da Oceanvs Orientalis ve İdil Meşe’nin yeni çıkan General Tales of Ordinary Madness albümünü dinlerken Kanto Records’a rastladım. Profilindeki mail adresine “Müziğimi insanlar dinlesin istiyorum!” temalı bir mail gönderdim ve şarkılarımdan birkaçını bu maile ekledim. Maili gönderirken olumlu bir dönüş geleceğini düşünmüyordum fakat tam aksine güzel bir dönüş geldi ve 1 buçuk sene sonunda ilk albümüm Consensus yayınlandı. Bu benim için güzel bir başlangıç noktası oldu, birikmiş olan işlerimi evrene salıp yeni işlere koyulmak için güç verdi. Şu anda da hem Yalnayak hem Netam’da evrene salınmayı bekleyen birçok iş var ve bunun üzerine düşünmek, kafa yormak gerçekten çok keyifli.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Mars’ta Değilim”in oluşum süreci nasıl gelişti?
Utku Temel: Mars’ta Değilim’in hikayesi çok uzun ama kısaca anlatmak gerekirse Damla’yla 4 sene önce yaptığımız kısacık bir işti. Netam konserleri verdiğimiz dönemde yapmıştık ve daha sonra grup olarak şarkıya yeni bir yorum getirdik. Şarkı sürekli evrildi fakat bir türlü “Tamam, artık bitti bu şarkı!” diyemedik. Bu şekilde süründüğümüz 4 sene sonunda şarkıyı değiştirme yasağı koyarak süreci sonlandırdık. Tamamen kendi imkanlarımızla şarkımızı yayınladık ve bu sayede Yalnayak doğdu.
Mars’ta Değilim ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Batuhan Camcı (bas): Mars’ta Değilim ile ilgili büyük çoğunlukla pozitif dönüşler aldık. Özellikle şarkının 2. kısmındaki kopuşun ve ilk kısmın mistikliğinin çoğunlukla olumlu yorum aldığını söyleyebiliriz. Birkaç negatif yorum yapan arkadaş da oldu tabii ama herkesin kendi zevki var sonuçta, bazen bir şarkıyla herkese ulaşmak mümkün olmayabiliyor.
En son “Sakla Zamanı”yı dinleyicilerle buluşturdunuz. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
Damla Temel (vokal): Sakla Zamanı, benim yazdığım, Utku’nun da bestelediği ve Mars’ta Değilim gibi uzun süredir bekleyen bir şarkıydı. Avrupa Müzik, Mars’ta Değilim çıktıktan sonra şarkıyı beğenip bizimle iletişime geçti. Biz de Sakla Zamanı şarkısını Avrupa Müzik’le beraber çalışarak çıkarılabileceğini düşündük ve son haline evrilmesini sağladık. Bizim için heyecanlı bir süreçti, Sakla Zamanı’nın oluşum sürecinden çıkışına kadar emek veren herkese tekrar sonsuz teşekkürler.
Sakla Zamanı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Semih Düz: Sakla Zamanı ne yazık ki çok acı bir döneme denk geldiği için geri dönüşler hakkında insanlarla yeterince konuşamadık. Şimdilik büyük ölçüde olumlu yorumlar var. Özellikle klip çok beğenildi. Yönetmenimiz Altay Erlik Momos Film ekibiyle beraber bence mükemmel bir iş çıkardı.
Bununla birlikte Sakla Zamanı’nın klibini yöneten Altay Erlik ve yapımcılığını üstlenen Atahan Yılmazer ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Utku Temel: Sakla Zamanı için klip fikirleri havada uçuşurken bir yandan sevdiğimiz kliplerin yönetmenlerine bakıyorduk. Geeva Flava’nın Lagoon şarkısının klibi sayesinde Altay Erlik ismini not etmiştik zaten. Daha sonra menajerimiz Ada da bizden haberi olmadan Altay’ı önerdi ve bu sayede güzel bir eşleşme yakaladığımızı düşünerek Altay’la iletişime geçtik. Altay, kafamızdaki fikirle çok paralel ama bir o kadar farklı bir projeyle hepimizi heyecanlandırdı. Daha sonra bizi Atahan Yılmazer ve Momos Film ekibiyle tanıştırdı ve birlikte hepimizin içine sinen çok keyif aldığımız bir proje ortaya çıkardık.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
Utku Temel: Belli bir kalıba gir(e)meyen, farklı esintilerle zenginleşen, funk, rock, elektronik ve pop unsurlarını psikedelik bir potada eriten bir müzik olarak tanımlayabiliriz sanırım.
Sakla Zamanı’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
Semih Düz: Kesinlikle şimdi durmayı planlamıyoruz. Hazır sayılabilecek ve fikir aşamasında olan, bizi hayli heyecanlandıran parçalarımız var. Hatta eskisinden daha hızlı bir şekilde ilerlemek istiyoruz. Yürümeye devam ediyoruz.
Yalnayak grubuna bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sakla Zamanı”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle