Birlikte uzun yıllar müzik yapmış ve bireysel olarak da başarılarıyla dikkat çekmiş iki eski arkadaşın; Buğrahan Çayır ve Reşat Saral’ın kurduğu grup Dengi Dengine, alternatif ve rock tınıları takip eden ilk teklisi “Akıl”ın ardından, geçtiğimiz haftalarda ikinci teklisi “Tek Vuruş”u Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Dengi Dengine grubu ile Bi’Kuble için, müzik yolculuklarını, yeni teklilerini, aldıkları geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle yollarınız nasıl kesişti ve Dengi Dengine grubunun oluşum süreci nasıl gelişti?
Buğrahan Çayır (vokal): Aslında her şey çocukluğumda annem beni gitar kursuna yazdırınca başladı. Lisede de gruplarda bas gitar çalmaya başladım. Mezuniyette söylediğim şarkılarla da sahne deneyimlerimi elde etmeye başladım. Aslında profesyonel anlamda üniversiteye kadar şarkı söylemedim. Para kazanmak için bir şarapevinde hazırladığım repertuvarla gitar çalmaya başladım. Hatta bir gruba girmek istemiştim ama gitar konusunda zayıf olduğum ve şarkıları bilmediğim gerekçesiyle beni o gruba almamışlardı. Reşat ile bizi Edirne’de Bar Fly’da tanıştırdılar. Aynı müzik tarzlarını dinliyorduk ve kafalarımız uyuşunca Corner Shop ismini alıp bir repertuvar hazırlayıp Bar Fly’da çalmaya başladık. 8 yıl boyunca da kapalı gişe barda çaldık. Grubumuz Edirne ve Trakya’da hala bilinir. Yarışmalara da katıldık. Grup sonra bir albüm çıkartıp dağıldı. Sonra Reşat bir yana, ben bir yana. Ben de 2015’te Delibal filminde yayınlanan “Kal Yanımda” ile solo kariyerime başladım. Bazı dizi filmlerde şarkılarım yayınlandı. Ama hep içimizde kendi şarkılarımızı sunabileceğimiz yeni bir birliktelik fikri de vardı ve yıllar sonra ikimiz Dengi Dengine’yi kurduk.
Reşat Saral (beste-düzenleme-davul): 1998’den beri davul çalıyorum. Birçok tarzda müzik yapan müzisyenlerle çalıştım ve hepsinden bir şeyler öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Karadeniz Ereğli’de davul dersi verdiğim, beste çalışmaları ve kayıtlar yaptığım bir stüdyom var. 16 yıl sonra biriken besteler sonucunda tekrar bir araya gelmeye karar verdik ve Dengi Dengine’nin yolculuğu başladı.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Akıl”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Akıl ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Reşat Saral: Akıl’ı 2015 yılında bestelemiştim ve ilk versiyonunda vokal de bendim. Ereğli’deki stüdyomda ve evimde kayıtlarını yaptım. Gitarlar için bence en uygun olan isim olan Özkan Zeki’den yardım aldım. Şarkıdaki payı çok büyüktür. Özkan zamanla grubun sahne üzerindeki gitaristi de oldu. İlk yaptığım zamanlarda Buğrahan’a dinletmiştim ve çok beğenmişti ancak yayınlama konusunda emin olamadım ve 6 yıl rafa kaldırdım diyebilirim Akıl’ı. Pandeminin ilk döneminde çok fazla boş vaktim oluyordu. Bir gün yine Buğrahan’ı aradım ve “Benim birkaç şarkım var, sen de biliyorsun, tekrardan bir grup kurup, şarkıları çıkaralım mı?” diye sordum ve anlaştık. Bağlamaları Bora Üzen çaldı, sonrasında İsmail Darıcı da son dokunuş olan bendir ve darbukasını da ekleyince şarkı son halini aldı. Bas gitar içinse Onur Atar gruba katıldı. Onur’un, geçmişte de çeşitli etkinliklerde bizle çalışmışlığı vardı ve şarkılar demo aşamasındayken sürece dahil oldu.Dinleyen herkesten inanılmaz güzel dönüşler aldık. Halk müziği seven de, rock seven de, pop seven de, yani kısacası herkes ve her yaş grubu şarkıyı çok beğendi. Hiç reklam yapmadan ve bağımsız olarak yayımlamamıza rağmen kısa sürede şarkı hatrı sayılır bir ilgi gördü, dijital platformda iyi stream rakamlarına ulaştı. Bu bize sonrası için önemli bir motivasyon ve enerji kaynağı oldu.
Buğrahan Çayır: Reşat’ın söylediklerine ek olarak şunu belirteyim; o kadar samimi ve sadece müziğe odaklıydık ki, ne bir tanıtım yaptık, ne bir firmayla görüştük. Kayıtları bile pandemiden ötürü uzaktan uzaktan yapıp tek bir projede birleştirdik. Şarkının mutfaktaki işi bitince de hemen yayımladık. Hatta şarkıyı dijital platformlara verirken birkaç hafta sonra çıkar diye düşünüyorduk ama biz sisteme şarkıyı yükledik ve ertesi gün şarkı çıkmış oldu.
En son “Tek Vuruş”u yayınlayarak Avrupa Müzik’e geçtiniz. Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve Tek Vuruş ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Buğrahan Çayır: Aslında olaylar beklediğimizden hızlı gelişti. Ben solo kariyerim için zaten menajerimle plan program yapıyordum ama Dengi Dengine düşündüğümüzden hızlı ve pozitif dönüşler aldı. Firmaların A&R temsilcileri bizle iletişime geçmeye başladılar. O esnada halen ne bir bülten, ne bir tanıtım faaliyetimiz yoktu. Ben menajerim ile görüştüm ve Dengi Dengine’nin daha profesyonelce ele alınması konusunda üçümüz hem fikir olduk. Avrupa Müzik ile de menajerimiz vesilesiyle görüşmelere başladık. O dönem hepimiz evlerdeyiz, mecburen Zoom üzerinden toplantı yaptık ve kısa süre sonra şartlarda anlaşıp bu keyifli yolculuğa birlikte çıktık.
Reşat Saral: Tek Vuruş’u demo olarak dahi dinleyen herkes çok beğenmişti. Hatta İbrahim Selim’e konuk gittiğimizde ilk defa orada çalmıştık şarkıyı. Daha stüdyo kaydı bile yapılmamıştı. Oradaki herkesten çok övgü aldı şarkı. Yayımladığımızdan beri de neredeyse hiç olumsuz geri dönüş olmadı. Özkan ve Onur hem Akıl, hem Tek Vuruş parçalarının kayıtlarında ve grubun tüm canlı performanslarında yer aldılar.Çekirdek olarak bu şekilde oluşan gruba her iki şarkıda da elektro bağlamasıyla Bora Üzen eşlik etti, Tek Vuruş şarkısında klavyelerde Burak Irmak’ın fikirlerini ve katkısını aldık. Gruba son olarak eski arkadaşımız Çağrı Yüce perküsyoncu olarak dahil oldu.
Tek Vuruş’un klibini yöneten Emre Küçükosman ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Buğrahan Çayır: Akıl’ı o kadar hızlı çıkardık ki, fotoğraf çekimi dahi yapamamıştık. Dijital platformlar için kullanılacak fotoğrafımız yoktu. Sema Arslan’la bir çalışma yaptık. Çekim yaptığımız yerde çok değerli insanlarla beraber çalışma şansımız oldu ve fotoğraf çekimi esnasında yine aynı yerde ofisleri bulunan bir yapımcı ile tanıştık. Hatta şarkımızı o kadar beğenmişler ki, “Akıl’a klip mi çeksek?” dedik. Açıkçası biraz iş işten geçmişti ve daha o gün “Bir sonraki şarkıda birlikte çalışalım!” diye mutabık kaldık.
Reşat Saral: Tek Vuruş için klip çekmeye karar verdiğimizde o gün tanıştığımız Goril Film’in sahibi Murat Aytekin’i aradık. Sağ olsun hemen planı programı yaptık ve yine Zoom üzerinden yönetmenimiz Emre ile tanıştık. İyi ki de yollarımız hem Murat ile, hem Emre ile kesişmiş. Çok keyifli bir çekim günüydü. Yorucu muydu? Evet ama eğlenerek, yıllardır birlikte klip çekiyormuş havasında çalıştık. Kliple ilgili de geri dönüşler epey iyi ve olumlu.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
Reşat Saral: Çocukluğumdan beri evimizde hep halk müziği ve dönemin Anadolu müziği ile harmanlanmış müzik türleri çalar. Neşet Ertaş, TRT kasetleri, Selda Bağcan, Cem Karaca gibi… O yaşlarda pek sevmezdim çünkü rock, pop, metal, elektronik müzik gibi türler daha eğlenceli geliyordu. O şarkıların, türkülerin değerini zamanla anladım ve birçoğunu da ezbere biliyorum. Şu an yaptığımız müzikte de hepsinin bir karışımı var. Daha anlaşılır bir biçimde etnik elektronik funk rock diyebiliriz.
Buğrahan Çayır: Bu coğrafyada doğan, büyüyen, izleyen, dinleyen, okuyan insanlar olarak içimizde her zaman var olan Anadolu motiflerinden besleniyoruz. Dinleyenlerin kendini bulabileceği, keyif alabileceği bir soundda sunmaya çalışıyoruz.
Tek Vuruş’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
Reşat Saral: Eski besteler, yeni besteler, sürpriz coverlar… Dengi Dengine olarak hiç boş durmuyoruz. Dinleyicilerimize sürekli yeni şarkılar sunarak devam edeceğiz. Şu an demo aşamasında 10 civarı şarkımız var. Üretmeye de devam ediyoruz. Çok ara vermeden, vakitlice hepsini sizlerle buluşturacağız.
Buğrahan Çayır: Bir sonraki şarkının kayıtlarına başladık bile. Elimizde epey şarkımız var ama her biri eksiksiz olana kadar üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Yeni şarkılara ek olarak sahnede de farklı bazı coverlar üzerinde çalışıyoruz.
Dengi Dengine grubuna bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Tek Vuruş”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle