Berke Can Aydın ve Selin Gündüz… Bireysel müzik yolculuklarında bilinçli adımlar atan iki genç müzisyen… Berke Can Aydın, pek çok grupla rock ağırlıklı projelerde çalıştıktan sonra Odelibendim ismiyle ilk teklisi “nebula” ile elektronik tınıların izinden gitmişti. Selin Gündüz ise (Sel) aynı şekilde çocukluğundan beri içindeki müzik ve dans tutkusuyla ilerlerken Aydın ile tanışarak Odelibendim ile ilk teklisi “Afterglow”u yayınlamıştı. Şimdi ise Odelibendim ve Sel, yine ortak bir tekliyi BBI Music Co. etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Yok Tadım… Odelibendim ve Sel ile Bi’Kuble için, müzik yolculuklarını, teklilerini, geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle ikinizin bireysel olarak müzik yolculuğu nasıl başladı?
Odelibendim: Müzik yolculuğum 10 yaşında gittiğim gitar kursuyla başladı. Çok değerli insanlardan iyi bir müzik eğitimi aldım. Kendimi geliştirip yeni insanlar tanıyabileceğim çok güzel bir ortam vardı. Sürekli stüdyoda vakit geçirmek istiyordum. Davul çalmayı, mikser kullanmayı, birlikte müzik yapmayı öğrendim. Daha 11 yaşındayken kendi kurduğumuz bir rock grubumuz vardı. Bu grupla çıktığımız bir konser sonrası içimde bir his uyandı. Ben buna sahne tutkusu diyorum. Sahnede olmak, insanlara bir şeyler sergilemek zamanla açlığını çektiğim bir duygu haline geldi. Aradan geçen 14 yılda birçok farklı arkadaşımla sahnelere çıkıp müzik yaptık. Elektronik müzik yapma isteğimse 2020 sonlarında başladı. Kendime bir çıkış yolu arıyordum. İfade etmek istediğim, insanlara anlatmak istediğim şeyler vardı. Elektronik müzikle kendimi daha iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum. Kendimi daha özgür ve yaratıcı hissediyorum. Bu arada beni 10 yaşında bir çocukken müziğe başlamaya teşvik edip kendimi keşfetmemi sağlayan aileme teşekkür ediyorum.
Sel: İngilizce müziklere olan ilgimle birlikte, şarkıları küçük yaşta taklit ederek söylemeye başladım. Çevremdekilerin olumlu yorumlarıyla da, ilgim daha çok arttı… Belirli yarışmalara katıldıktan ve derece aldıktan sonra müziğe daha çok yoğunlaştım. Sahne almaya karar verdim ve kendimi geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulundum… Tarzımızın oldukça uyuştuğu Berke Can Aydın ve Güruh’la olan çalışmalarımız da akabinde gelişti.
İkinizin yolları nasıl kesişti?
Odelibendim: Elektronik müzik yapmaya başladığımda tamamen tek başımaydım. Vokal sampleları kullanıyordum ve bu benim özgürlüğümü kısıtlıyordu. Selin’le ortak bir arkadaşımız bir gün bana Selin’in bir şarkısını gönderdi. Sesi çok hoşuma gitti ve hemen iletişime geçtim. O zamanlar henüz elle tutulur bir şey yapmamış olmama rağmen benimle çalışmak istediğini söyledi. Bu güzel bir enerji yakalamamızı sağladı diye düşünüyorum. Farklı şehirlerde olmamıza rağmen hiç bir araya gelmeden, olabilecek en uyumlu şekilde müzik yapmaya başladık. Kendisiyle çalışmayı seviyorum ve aynı zamanda iyi bir arkadaşım oldu.
Sel: Sahne aldığım zamanlarda, orada şans eseri tanıştığım bir kız arkadaşımın bahsetmesiyle yollarımız kesişti. Aynı şehirde olmamamıza rağmen çok fazla yol kat ettiğimizi düşünüyorum.
Berke bey, ilk olarak “nebula” teklinizi yayınlamıştınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?
-Nebula bende yeri çok ayrı bir şarkı. Çünkü yaptığım ilk şarkı. Bir sürü şarkı yapmama rağmen hala sürekli nebula dinleyen insanlar tanıyorum. Bu beni mutlu ediyor tabi. Hem kendim için hem dinleyiciler için özel bir şarkı yapmış olmak güzel bir his.
İkili olarak ilk “Afterglow”u dinleyicilerle buluşturdunuz. Şarkının oluşum süreci nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?
Odelibendim: Afterglow yeni bir şeyler denemeye çalıştığımız bir şarkıydı. Kendi adıma altyapısını hazırlama sürecinde kendini tekrar etmeyen, sürekli değişen ve yeni sürprizler ortaya çıkaran bir şarkı yapmaya çalıştım. Bu benim için yaptığım müziğe kendimce felsefi bir bakış açısı getirmemle alakalı. Müziğimin de dünyadaki her şey gibi sürekli değişen ve gelişen bir yolculuk olmasını istedim. Bazı insanlar bunu yadırgıyor. Şarkıda bir nakarat olmaması ve başladığı noktaya hiç geri dönmemesi bazı dinleyicilere farklı geliyor. Ama ben bunu odelibendim imzası olarak uyguluyorum.
Sel: Afterglow’un oluşum süreci oldukça uzundu, çünkü diğer şarkılarımızdan daha farklı bir tarz denemiş olduk. Şarkının İngilizce ve kulağa alışık bir tarz olmamasına rağmen, çok güzel yorumlar aldık ve dinleyicilerimiz ilk dinleyişte beğendiklerini belirttiler.
BBI Music Co. ile yollarınız nasıl kesişti?
Odelibendim: BBI Music Co. ile yollarımız sosyal medya aracılığıyla kesişti. Sosyal medyada gördüm ve yaptıkları işleri incelemeye başladım. Kendini ispatlama sürecinde olan ve müzik yapmak isteyen, ama hangi yoldan gitmesi gerektiğine karar veremeyen bağımsız sanatçılara yol gösteren, ve destek olan bir oluşum BBI Music Co. Biz de kendileriyle tanışmadan önce tam olarak böyle hissediyorduk. Kendilerine ulaşmamdan sonra çok samimi ve sıcakkanlı bir ekiple karşılaştım. Arkamızda takım arkadaşlarımız olduğunu bilmek bize güven veriyor. BBI Music Co. ailesine sevgiler.
Sel: Berke Can Aydın ile birlikte, kendisiyle bir yapım şirketi aramaktaydık ve ortak tanıdıklarımız sayesinde karşılaştık ve direkt irtibata geçtik… Oldukça aktif olmaları ve yoğun ilgileriyle birlikte, büyük bir şans yakalamış olduk!
En son “Yok Tadım”ı yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Tekliniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Odelibendim: “Yok Tadım” da “Afterglow” gibi yeni bir şeyler denemek istediğimiz bir şarkıydı. Kendi adıma altyapısını hazırlarken insanı içine alan mistik bir dünya yaratmak istedim. Etnik ve modern sound’ları bir araya getirerek kendimce özgün bir altyapı yapmak istedim. Yok Tadım da aynı Afterglow gibi sürekli değişen ve sürprizler barındıran bir şarkı. Yaptığım müzik ve yazdığım sözler duygu durumuma göre şekilleniyor. Dinleyenlere kendi hayatımdan kesitler sunmaya çalışıyorum. Kafamdaki çelişkiler de müziğe ve sözlere yansıyor. Dinleyenlere bu duyguların geçtiğini gözlemliyorum.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
Odelibendim: Genel olarak deep house diyebilirim. Ama böyle sınırlara bağlı kalmak da istemiyorum. Müzik yaparken en büyük kaygım belli bir tarzın içinde olmaktan ziyade duygu durumumu karşıya aktarabilmek. Bunu en iyi nasıl başarabileceğimi düşünüyorsam o tarz müzikler yapıyorum. Benim için bu şarkıların hazırlanma süreci kendi içimde yaptığım bir yolculuk. Dinleyicileri de buna ortak edebilmek de benim için kilit nokta. Onun dışında şarkılarımı kapşon ve kulaklık takıp yürürken dinlenecek şarkılar olarak tanımlayabilirim kendimce.
Sel: Müziğimizin diğer türlerinden oldukça bağımsız olduğunu düşünüyorum. Genel olarak farklı türleri birleştirmeyi ya da ayrı ayrı ele almayı hedefliyoruz.
Yok Tadım’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
Odelibendim: Elbette. Şu an yeni bir tekli hazırlığı içerisindeyiz. Sonrasında da bir albüm planlıyoruz. Anlatacak şeylerimiz olduğu sürece yapacağımız çalışmalar da olacak.
Sel: Berke Can ile birlikte düzenli ve istikrarlı bir şekilde ilerlemekteyiz. Çalışmalarımız her zaman olmuştur ve devam da etmektedir. Şu anda ise bir albümle ilgileniyoruz.
Odelibendim ve Sel’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yok Tadım”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle