Müzik

Aşık gönüllere bir hediye : Yonca Lodi – Fazla Aşk…

Yonca Lodi… 20 yıl oldu kendisini özellikle ‘Sana Bir Şey Olmasın’ şarkısıyla tanıyalı… 20 yıl içinde pek çok albüme imza attı, 2014 yılından sonra ise genellikle proje albümleri ve teklileri ile dinledik onu ve her birinde de dinleyicilerin sevdiği yorumlara imza attı. Şimdi ise Yonca Lodi, 5 yıl aradan sonra bu sefer yeni bir albümü DMC etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Fazla Aşk… 

Albümdeki tüm düzenlemeler, başarılı müzisyen Alper Atakan’a ait.

İlk eser, Sibel Algan’ın sözlerine Sezen Aksu bestesi ‘Kızıl Kıyamet’ Caner Güneysu’nun gitarlarının İstanbul Strings’in kemanlarıyla dengelenerek başladığı ve klavye fonun da desteklediği eserde Fatih Savaş’ın perküsyonu ve Alper Atakan’ın elektronik davulları da eserin duygusunu yansıtıyor. Raim Paksoy’un basının tamamladığı eserin orta kısmında Güneysu’nun elektro solosu 1970’ler tınıları katıyor. Oğuz Yılmaz da geri vokalde özellikle nakarat kısmında başarılı. Algan & Aksu eserleri arasında kısa sürede sevilen eserler arasına girecektir. Ardından, Zeki Güner’in bir eseri ‘Sevişmeler Hariç’ Güneysu’nun gitarının ve İstanbul Strings’in uyumunun devam ettiği ve ilk önce akustik bir şekilde başlayan eserde Paksoy’un bası da yer yer öne çıkıyor. Atakan’ın elektronik davulları da eseri Yılmaz’ın vokaliyle birlikte güçlendiriyor. Bir önceki eserin duygulu yapısını devam ettiren Güner’in eseri, Güner’in bu tarzda yaptığı başarılı çalışmalardan biri olmuş. Orta kısımda Güneysu’nun gitar solosu başarılı. 

Albüm, Sezen Aksu & Sibel Algan sözlerine Aksu bestesi ‘Derinlik Sarhoşluğu’ ile devam ediyor. Ali Yılmaz’ın udunun ön planda olduğu ve Güneysu’nun gitarları ve İstanbul Strings’in kemanlarıyla ilerlediği eser, Aksu’nun özellikle 1990’larda yaptığı 3/4’lük uygulu eserler tadında bir eser; orta kısımda Hasan Gözetlik’in trompet solosu başarılı. Geri vokalde Yılmaz, basta Paksoy ve elektronik davulda Atakan altyapıyı tamamlıyor ve ritmler yer yer öne çıkıyor. Kısa sürede repertuvarlara gireceğini düşündüğüm bir eser. Ardından bir başka Aksu eseri ‘Gitme Sakın’ Güneysu’nun gitarları ve Atakan’ın klavyesi-elektronik ritmleriyle başlayan ve albümün duygulu yapısını hareketli bir yapıya getiren bir eser, akılda kalıcı bir klavye soloya sahip. Yılmaz’ın geri vokali özellikle nakaratta eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Atakan’ın elektronik eklemeleri başarılı. Sezen Aksu’nun son dönemde yaptığı hareketli eserleri arasında dikkat çekecektir. Yazın diskolarda duyacağımızı düşündüğüm; bu alanda kaliteli bulduğum bir çalışma.

Sırada, albüme adını veren Algan & Aksu eseri ‘Fazla Aşk’ var. Güneysu’nun gitarının ön planda olduğu ve Çağlar Haznedaroğlu, Ersun Kocaoğlu ve Kerem Berkalp’in kemanlarının da gitarla uyum sağladığı eser akustik bir şekilde ilerliyor ve kemanlar da fon olarak bu akustik yapıyı destekliyor. Burak Kayan ve Hakan Polat’ın viyolaları ve Erman İmayhan’ın çellosu da eserin duygulu yapısını senfonik bir hale taşıyor. 1970’lerin naifliğinde bir eser olarak albümden öne çıkan eserlerden biri oluyor. Ardından sözleri Murat Güneş’e, müziği de Alper Atakan’a ait ‘Canına Yandığım’ var. Güneysu’nun gitarı ve Paksoy’un basıyla başlayan ve Yılmaz’ın udunun ön plana çıkıp Göksun Çavdar’ın klarnetiyle dengelendiği eser, albümün duygulu yapısını sürdürürken, diğer yandan söz yazarı-besteci olarak da başarılı çalışmalara imza atan Güneş’in sadece söz alanında da başarılı olduğu bir çalışma olarak kayda geçiyor. Son kısımda Çavdar’ın klarnet solosu başarılı. 

Sıradaki eser, bir diğer Güner eseri ‘Gücüme Gittin’ gitar-bas birlikteliğinin devam ettiği ve albümü hareketlendiren eserde Yılmaz ve Atakan’ın perküsyon eşliği esere Latin tınıları katıyor. Batu Şallıel de flütüyle esere güzel bir renk katıyor ve orta kısımda öne çıkıyor. Yılmaz’ın vokali de altyapıyı tamamlıyor. Ardından bir diğer Aksu eseri ‘Bu Bana Düşen’ Güneysu’nun gitarı ve Paksoy’un basına, ‘Fazla Aşk’ eserinde de yer alan yaylılar eşlik ediyor ve Atakan’ın elektronik ritmleri de eserin duygulu yapısını destekliyor. Orta kısımda Anıl Şallıel’in soprano saksafon solosu başarılı. Aksu’nun kendine özgü müziksel tarzını başarılı bir şekilde yansıttığı bir eser olarak Yonca Lodi’nin yorumuyla da bütünleşiyor ve eserin değişken yapısı eseri canlı kılıyor, son kısımda Güneysu’nun elektro solosu başarılı.

Dinleyicilerin daha önceden hatırlayacağı son iki eserden ilkini, 2018’in ilk aylarında Behzat Gerçeker & ENBE Orkestrası’nın yeni albümünde dinlemiştik : Zeki Güner eseri ‘Hepsi Geçecek’ albümdeki versiyon, o versiyona nazaran daha elektronik ritmlerle hareketlendirilmiş bir versiyon olmuş. Klavye fon ve elektronik ritmlerle başlayan eserde yaylıların yanı sıra Güneysu’nun gitarı öne çıkıyor. Eserin bu versiyonu da dinleyiciler tarafından sevilecektir. Son eserin sözleri Murat Sağır, müziği Hakan Demirtaş’a ait olan; 2017’de tekli olarak dinleyicilerle buluşan ‘Mühür’ Yılmaz’ın udu ve Güneysu’nun gitarının birlikteliğiyle başlayan ve İstanbul Strings’in yaylıları ve Cengiz Ercümer’in perküsyonuyla desteklediği eserde Yılmaz’ın cümbüşü ve Paksoy’un bası da, klavye fon ve Yılmaz’ın vokaliyle birlikte altyapıyı tamamlıyor. Albümün çizgisine güzel bir şekilde uyum sağlamış ve daha önce yayınlandığında gözden kaçıran dinleyicilerin sevdiği eserlerden biri olacaktır. Yonca Lodi de özellikle tiz tonlarda bu duyguyu başarılı bir şekilde yansıtıyor.

Yonca Lodi’nin yeni albümü, hem Sezen Aksu gibi her daim başarılı şarkılara imza atan bir müzisyeni (özellikle Sibel Algan ile yaptığı şarkılara yine sevilecek yenilerini eklediği) hem de Zeki Güner’in ağırlıklı olarak yine sevilecek şarkılara imza attığı, Alper Atakan’ın hem aranjör hem besteci olarak yer aldığı ve diğer bestecilerin de eserlerinin uyumlu olduğu, alanında sağlam bir müzisyen kadrosunu bir araya getiren bir albüm olarak, yer yer duygulu, yer yer hareketli aşk şarkıları ile, aşık gönüllere bir hediye oluyor…