Aynı duygularda buluşan üç virtüözün başarılı birlikteliği : 3Hisar – Hemhâl… 

Kendi alanlarının virtüözü üç müzisyen; gitarda Erdinç Şenyaylar, perküsyonda Engin Gürkey ve tamburda (aynı zamanda vokalde) Hakan Dedeler, kurdukları 3Hisar grubu ile hem sözlü hem de enstrümantal eserlerin bulunduğu bir albümü Kınay Production etiketi ile dinleyici ile buluşturdular : ‘Hemhâl’…

Albümde 3Hisar grubuna pek çok başarılı müzisyen de konuk olarak eşlik ediyor.

İlk eser sözlü bir çalışma; sözleri Tezcan Erol’a, müziği Reşat Şenyaylar’a ait, Erdinç Şenyaylar düzenlemesi ’İstanbul’ Erdinç Şenyaylar’ın gitarı ve Dedeler’in tamburu ve yorumuyla başlayan, yer yer Furkan Bilgi’nin kemençesinin ön plana çıktığı, Özcan Gül’ün duduğunun, Enver Muhammedi’nin kontrbasının ve Engin Gürkey’in perküsyonunun sade bir şekilde altyapıyı tamamladığı duygulu bir İstanbul tasviri. Ardından bir enstrümantal eser, Erdinç Şenyaylar’ın beste ve düzenlemesi ‘Çelişki’ Gürkey’in perküsyonları ve Erdinç Şenyaylar’ın gitarıyla başlayan, Erdinç Şenyaylar’ın gitarının Gürkey’in perküsyonlarıyla dengeli bir şekilde ön plana çıktığı, ardından Dedeler’in tamburu ile dahil olduğu, Muhammedi’nin elektro ve basının güzel bir renk kattığı, orta kısımda Özcan Şenyaylar’ın kemanının da desteklediği, dinleyiciye yaz mevsimini çağrıştıran hareketli bir eser.

Üçüncü eser Karacaoğlan dizelerine bir anonim eser ‘Gökyüzünde Tüten Olsam’, Şenyaylar düzenlemesi ile albümde yer alıyor. Gürkey’in perküsyonu ve Şenyaylar’ın elektro perdesiz gitarıyla başlayan ve gitarın Dedeler’in tamburu ve yorumu ile başarılı bir şekilde o duyguyu yansıttığı, Bilgi’nin kemençesinin güzel bir renk kattığı, Şenyaylar’ın elektro perdesiz gitar solosunun orta kısımda ön plana çıktığı, Muhammedi’nin kontrbasını da hissettirdiği, başarılı bir yeniden yorumlama. Sırada bir Gürkey bestesi-düzenlemesi olan enstrümantal eser ‘Haziran’ var, Dedeler’in tamburunun ve Erdinç Şenyaylar’ın gitarının sırasıyla kendisini gösterdiği, Gürkey’in de perküsyonlarıyla desteklediği, değişken ve hareketli ritm yapısının esere canlılık kattığı, Özcan Şenyaylar’ın kemanının orta kısımda ön plana çıktığı, son kısımda Erdinç Şenyaylar’ın uduyla da var olduğu, Muhammedi’nin kontrbasıyla birlikte eseri tamamladığı albümün öne çıkan enstrümantal çalışmalarından biri.

Sırada yine bir enstrümantal Gürkey bestesi-düzenlemesi ‘Sardunya’ Dedeler’in tamburu ve Bilgi’nin kemençesinin ön planda olduğu, Şenyaylar’ın gitarı ve Gürkey’in perküsyonlarının desteklediği, Muhammedi’nin kontrbasının alt kısmı doldurduğu, orta kısımda Özcan Gül’ün duduk solosunun esere başka bir boyut kattığı, albümden sevilecek eserlerden biri olan, duygusal bir enstrümantal çalışma. Ardından bir enstrümantal Erdinç Şenyaylar bestesi-düzenlemesi ‘Ağlama Gülüm’ Şenyaylar’ın gitarı ve Gürkey’in batı perküsyonuyla başlayan, slow rock tınıları ile başlayan, ardından Gürkey’in Türk müziği perküsyonlarına ve Şenyaylar’ın uda geçişiyle Türk müziği tınılarına geçen ve Özcan Şenyaylar’ın kemanının da bu havayı desteklediği, son kısımda Dedeler’in tamburunun da girdiği, Muhammedi’nin elektro-basıyla altyapıyı tamamladığı, her iki müzik türünün başarılı bir sentezi olan ve bu bakımdan dinleyiciyi şaşırtacak başarılı bir enstrümantal çalışma.

Yedinci eser bir başka sözlü eser, sözleri Hidayet Şakalar’a, müziği-düzenlemesi ve yorumu Dedeler’e ait olan ‘Açmayan Tomurcuğum’ tambur-gitar ve perküsyon uyumuna Gül’ün duduğunun da eklenmesiyle devam eden duygusal bir eser. Dedeler’in yorumu ve Aylin Vatankoş’un vokali de bu duygu yüklü havayı destekliyor, son kısımda Dedeler’in tambur solosu başarılı; Muhammedi’nin kontrbasının da desteklediği, albümden ilerleyen zamanlarda sevilecek ve repertuvarlara da girecek olduğunu düşündüğüm başarılı bir çalışma. Ardından bir enstrümantal Erdinç Şenyaylar bestesi-düzenlemesi ‘Dil-û Can’ Şenyaylar’ın gitarının ön planda olduğu, Gürkey’in perküsyonlarının ve Dedeler’in tamburunun da desteklediği, Akdeniz esintileri taşıyan bir eser, Özcan Şenyaylar’ın akordeonunun da güzel bir renk kattığı eserde Erdinç Şenyaylar, Dilûcan Şenyaylar ile vokal olarak da yer alıyor, Muhammedi’nin kontrbası da altyapıyı başarılı bir şekilde tamamlıyor.

Sırada Dedeler’in yorumu ile Muzaffer Sarısözen’in derlediği Erdinç Şenyaylar düzenlemesi anonim eser ’Esma’ var, Dedeler’in tamburu ve Şenyaylar’ın e-bow eşliği ile başlayan ve e-bow eşliğinin ön plana çıktığı eserde Gürkey de perküsyonuyla katkıda bulunarak eserin duygulu yapısına katkı sağlıyor. Şenyaylar’ın distortion kullanımı da esere güzel bir renk katıyor. Aynı zamanda Şenyaylar, elektro-bas ve naylon gitarla da eserde yer alıyor. Ardından ‘İstanbul’ eserinin farklı bir başlangıç kısmı olan enstrümantal versiyonu yer alıyor. Şenyaylar’ın gitarı ve Gürkey’in perküsyonuyla başladığı, sonrasında tamburun da girişiyle sözlü versiyondaki başlangıcın geldiği eserde önce Bilgi’nin kemençesi, ardından Gül’ün duduğu ve Dedeler’in tamburu sırayla ön plana çıkıyor, enstrümanların uyumunu da yeniden dinleyicinin hissetmesini sağlayarak albüme güzel bir final oluyor.

Başlıkta, 3Hisar’ın kartonet yazısından alıntıladığım gibi ‘Aynı duyguda buluşan’ kendi alanlarının 3 başarılı virtüözünün, kendileri gibi alanlarında virtüöz olan müzisyenlerle yaptığı bu albüm, ülkemizde olduğu kadar diğer ülkelerde de ilgi göreceğini düşündüğüm arşivlik bir çalışma.