Bağımsız Sahne köşesinin yüz otuz ikinci konuğu, lise döneminden beri kendi şarkılarını yazan ancak profesyonel bir tekli olarak uzun zaman bir ilk adım atmayan, şimdi ise kendi eseri ilk teklisi “Yağmur”u dinleyicilerle buluşturan Dilan Kara oldu. Kara ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Yağmur”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Çocuk yaştan beri müziğe ilgim vardı. Yağmur’u Güzel Sanatlar lisesinde okurken yazmıştım. 15 yaşındaydım ve ailemden uzakta yeni hayatım başlamıştı. O günden sonra duygularımı yazarak ifade etmeye başladım; yeni hayat yeni duygular… Sonra Opera bölümüne girdim, ancak son sınıfta okulu bırakmak durumunda kaldım. Ancak Yağmur’dan sonra besteciliğim tabii ki devam etti.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Yağmur’un oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Alper Bagana ile yollarınız nasıl kesişti?
-Karar verme sürecim devam ederken Hayko Cepkin’in Tüpraş konserine gitmiştim, çok uzun zamandır bu kadar etkilenmemiştim. Sahne performansı, sahnenin kalitesi ses sisteminin özeni ve aylarca çalışmanın verdiği meyve beni inanılmaz etkilemişti. Bu süreçte gerçekten kararım tamamen bu yöne evrildi. Alper Bagana müthiş bir müzisyen, iyi ki yollarımız kesişti. Ona sosyal medya üzerinden ulaştım ve isteklerimi duygularımı dile getirdiğimde tam olarak ne istediğimi anladı. Şarkılarım ve ses tonum için yorumları eleştirileri beni gerçekten besledi. Yaklaşık 2 hafta sonra stüdyoya girdik. Şarkıyı hazır hale getirdi ve “Haydi stüdyoya!” dedi.
Yağmur ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Ailem ve arkadaşlarım gerçekten çok etkilendiler! Sesimle ve müziğimle yeni tanışan birçok kişi olumlu geri dönüşler yaptılar.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmak size müziğiniz adına yapmak istedikleriniz bağlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Bağımsızlık her zaman her yerde çok olumlu sonuçlar doğurmuştur. İstediğin tarz müzik, giyim, klip, şarkı sözü her zaman bağımsızlığa bağlıdır! İyi işleri ortaya koymak istiyorsanız kafanızda sadece o işin yolunu düşünmek kalmalı. O ne der bu ne der bu geçer mi bu kalır mı? endişesi olmadan ilerlemek her zaman daha özgürce ve özgün olur.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Ben Şebnem Ferah ve Sertab Erener ile büyüdüm. Müzik eğitimime başlamadan önce sesimi onlarla eğittim diyebilirim. Bunun sonucunda pop-rock bir tarz oluştu. Böyle devam etmeyi düşünüyorum. Bazen çıldırmalı bir rock şarkısı yapmalıyım diyorum ki yapacağım!
Yağmur’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Bir sürü çalışma var! Çok fazla bestem var ve her geçen gün o şarkılar için planlarım birikiyor! (gülüyor) En yakın zamanda müzik severler ile buluşturacağım.
Dilan Kara’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yağmur”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle