Röportajlar

Bağımsız Sahne #22 : İlk EP çalışması “Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi”yi dinleyicilerle buluşturan Deniz Küçük ile bir röportaj…

Bağımsız Sahne köşesinin yirmi ikinci konuğu, müzik tutkusunun peşinden giderek kendi bestelerini oluşturan, yurtdışında bu alanda (ses mühendisliği ve bas gitar) eğitim de alan; bu bağlamda Gripin’in 2017 tarihli son albümü “Nasılım Biliyor Musun?”un kayıt asistanı olan ve bu doğrultuda müzisyen Haluk Kurosman prodüksiyonu olan ilk EP çalışması “Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi”yi geçtiğimiz günlerde dinleyicilerle buluşturan Deniz Küçük… Küçük ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, EP çalışmasını, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi’ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Bu sorunun cevabı anaokulundan başlıyor. Henüz 3 yaşındayken sene sonu müsameresinde herkes bir meslek seçmiş ve ben müzisyen olmaya karar verip elimde oyuncak gitarla şarkı söylemişim. Ardından ilkokul 4. sınıfta org dersi almaya başladım. 2 sene sonra da piyanoya geçiş yaptım. Lisede Robert Kolej’e girdim ve girer girmez bir müzik grubu kurmaya çalıştım. Bas gitarist bulamadığımız için bas gitar dersleri almaya başladım. Aynı zamanda okul orkestrasında şarkı söyledim. Üniversitede bu durum devam etti, Sabancı Üniversitesi Müzik Kulübü Müzikus’un başkanlığını da yaptım. Endüstri Mühendisliği okumama rağmen bu mesleği yapmak istemiyordum, müzisyenlik kariyerinde kararlıydım. Bunun için Sabancı Üniversitesi’nden mezun olur olmaz Los Angeles’taki Musicians Institute’a kaydoldum. Orada bas gitar ve ses mühendisliği bölümlerinde çift dal yaptım. 2016’da Türkiye’ye dönüp Haluk Kurosman ile tanışıp asistanlığını yapmaya başladım. İçinde Gripin’in “Nasılım Biliyor Musun?” albümünün de olduğu birçok kayıtta beraber çalıştık. Ardından 2017’de tekrar ABD’ye gidip bu sefer kompozisyon alanında eğitim aldım. 2019 Nisan’ında Türkiye’ye dönüp EP çalışmalarına başladım.

Bir EP yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi’nin oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Aslında 2019 Nisan’ında Türkiye’ye döndüğümde bir EP’den ziyade bir albüm yapma niyetindeydim. Önceden yapmış olduğum onlarca parça arasından Haluk Kurosman’la beraber eleyerek 10 tane şarkı seçtik. Bunların altyapısını oluştururken parçaların hepsinin oldukça değerli olduğunu, ve bunları bölerek yayınlamanın daha doğru bir hareket olacağını fark edip albümü birkaç bölüme ayırdım. Ve ilk 4’lü olarak “Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi” ile birlikte, “O Gün Bugün Değil”, “İlk Gülüşte Aşk” ve “Benim İsmimi Verecekler”i seçtik. İlk olarak altyapılar hazırlandıktan sonra üstüne vokal melodisini yazdık ve onun ardından da Haluk Abi sözleri yazmaya başladı. Sözler de oluştuktan sonra zaten artık sadece kayıtları yapmamız gerekiyordu. Gitarları Haluk Abi çaldı, basları ben çaldım. Yaylı kayıtları için İstanbul Strings, üflemeliler için de Mehmet Çelik ile çalıştık. Yaklaşık 5-6 ay süren kayıt sürecinin sonunda EP dinlediğiniz halini aldı.

Prodüksiyonunuzu üstlenen Haluk Kurosman ile yollarınız nasıl kesişti?

-2016 Şubat’ında ABD’den Türkiye’ye dönüş yaptım. Müzik sektöründe bir kariyer planlıyordum fakat pek tanıdığım olduğu da söylenemezdi. Bir süre boyunca “babamın arkadaşının arkadaşı” gibi birtakım insanlarla tanışıp görüştüm. Bu insanlardan biri de organizatör İsmail Yoğurtçu’ydu. İsmail Abi’yle tanışmamızın üstünden 2 ay geçtikten sonra, çok alakasız bir zamanda; bir akrabamızın cenazesinin çıkışında kendisinden bir telefon aldım. “Seksendört ile buluşuyorum, Mashattan’a gel” dedi bana. Gittim ve orada Tuna Velibaşoğlu ile tanıştık. Kendimi tanıttım, eğitimimden ve yaptığım işlerden bahsettim. O da bana stüdyosu olan bir arkadaşı olduğunu, ve asistan aradığını söyledi. Hemen yanımda Haluk Abi’yi arayarak ertesi gün buluşmak üzere randevu aldı. Stüdyosunda tanıştık ve ilk saniyeden kimyamız tuttu. Bunda ikimizin de çok Galatasaray’lı olmasının az da olsa bir payı olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Bugün bile her maç sonrası araşıp maç kritiği yapıyoruz.

Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Şimdiden oldukça olumlu geri dönüşler aldım. Aslında bu tür pozitif geri bildirimler bana 30 yıldır yürüdüğüm bu yolun, yaptığım tüm fedakarlıkların ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. EP çıktığı gibi tanımadığım insanlardan bile mesajlar almaya başladım ve onların hislerine dokunmuş olmak, biraz bile olsa duygularına tercüman olmak değişik bir gurur vesilesi oluyor benim için de. Sevgiliye gönderilecek şarkı yapmış olmak benim motivasyonumu daha da arttırıyor açıkçası.

Bununla birlikte müziğinizi kendi isminiz UDK Prodüksiyon ile bağımsız olarak buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?

-Elbette. Günümüzde şarkılarınızı yayınlayabilmek için pek çok farklı yol seçebilirsiniz. Ancak bağımsız bir şekilde bunu yapabilmek sizin o naif duygularla başladığınız işe kimsenin karışamamasını sağlıyor. Başkasının değil de kendi hayalinizi gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Sonuç olarak; özgür bir alan sağladığı tartışılamaz bir gerçek.

Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki fark nedir? Artıları, eksileri nelerdir?

-Bir önceki soruda da değindiğim gibi, bağımsız çalışmak size büyük oranda bir özgürlük sağlıyor. Kendi kararlarınızı kendiniz rahatça alabiliyorsunuz. Elbette kitlelere erişmek konusunda bir handikapınız olduğu söylenebilir, ancak doğru stratejiler izlerseniz bu handikapı minimuma indirmeniz çok mümkün.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Ben müzikte tür ve tanımlamalara çok inanan bir insan değilim. Benim için müzik tanımlamaları güzel ve güzel olmayan şeklinde ikiye ayrılıyor. Elbette ana müzik türlerinden (rock, pop, klasik, caz) bahsedebiliriz, ama alt-tür olayını pek de kavrayabildiğimi söyleyemeyeceğim açıkçası. Bütün dünyada herkes birbirinin üstüne etiketler yapıştırıyorken (sen siyahsın, sen göçmensin, sen farklısın gibi), birleştirici görevi ve gücü olan müzikte bu tarz tanımlara karşı olduğumu söyleyebilirim. Ancak sorunuza bir cevap vermem gerekirse, “rock enstrümanlarına melodik Türk müziği çaldırdığınızda oluşan müzik” diyebilirim kendi müziğim için.

Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

 –“Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi”den sonra bir tekli yayınlamayı düşünüyorum, parça hazır zaten. Ondan sonra da kalan tüm parçalarla birlikte bir albüm yayınlama planım var.

Deniz Küçük’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Neyse Hayal Kurmayalım Şimdi”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.