Bir dönemin sevilen şarkıları, bu şarkılarla büyüyen dinleyicilerin de içine sinecek bir yorumla bütünleşiyor : Aykut Gürel Presents Gökçe Bahadır…

Usta müzisyen Aykut Gürel, ilk olarak başarılı oyuncu Bergüzar Korel ile başladığı Aykut Gürel Presents Bergüzar Korel albümüyle hem başarılı bir müzisyen kadrosunu bir araya getirmiş hem de Korel’in müzikte de ne kadar başarılı bir performans sergileyebileceğini kanıtlamıştı. Şimdi ise Gürel, bu sefer bir başka başarılı oyuncu -ve aynı zamanda müzik alanında da tecrübeleri olan- Gökçe Bahadır ile bu serinin ikincisini kendi prodüksiyonuyla, DMC & İrem Records etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Aykut Gürel Presents Gökçe Bahadır…

Tüm düzenlemelerin Aykut Gürel’e ait olduğu albümde, bir dönemin sevilen 10 şarkısı bir araya geliyor.

İlk eser, Nilüfer’in 1982 yapımı albümüne isim olan, Marie Myriam tarafından seslendirilen Jouveaux Michel Jean Marie & Jeff Barnel bestesi ‘Los Olviados’un Ülkü Aker tarafından yazılan Türkçe sözleriyle bilinen versiyonu ‘Sensiz Olmaz’ Çağdaş Oruç’un saksafon solosunun esere caz tınılar katarak ön planda başladığı eserde Baran Çak’ın gitarı da eserin ilk halindeki gitar altyapılı versiyonu anımsatıyor. Arıkan Sırakaya’nın davulu enstrümanları dengelerken Yıldıran Güz’ün udu esere alaturka tınılar katıyor. Bekir Ezel ve Aykut Gürel’in piyano-klavye eşlikleri Gürel’in basıyla birlikte eserin altyapısını tamamlıyor. Bununla birlikte geri vokal eşliği de başarılı. Eser, aynı zamanda Bahadır’ın yıllar önce sunduğu radyo programının açılış eseri olduğu için Bahadır için de değerli bir hatıraya sahip. Albüme güzel bir başlangıç oluyor. Ardından, 1970’lerin sevilen genç sanatçılarından Funda’nın (Sevilay) ilk plağındaki bestesi ‘Çaresizim’ geliyor. Güz’ün udu ve Oruç’un saksafonunun uyumlu birlikteliğine Cengiz Ercümer’in perküsyonları ve Sırakaya’nın davulu da eklenirken Oruç’un saksafonu bu esere de caz tınıları katmaya devam ediyor. Gürel’in piyano ve bası da eserin altyapısını tamamlıyor. Son kısımda Gürel’in piyano solosu caz havasını devam ettiriyor. Gürel, eserin bildiğimiz yapısından farklı olarak daha ritmik bir düzenlemeye imza atıyor ve bu değişkenlik de esere güzel bir tını katıyor.

Albüm, bir başka aranjman eserle devam ediyor; Mia Martini’nin seslendirdiği Sahapiro David Norman & Berte Domenica bestesi ‘Quante Volte’nin Fikret Şenes tarafından Türkçe söz yazılan ve Ajda Pekkan’ın seslendirdiği ‘Sana Doğru’ ile devam ediyor. Oruç’un saksafonunun Çak’ın gitarı ve Gürel’in basıyla dengelendiği eserde Ercümer’in perküsyonları yer yer öne çıkıyor ve esere Latin tınıları katarken Çak’ın elektrosu da esere ara ara Rock tınıları katıyor. Çift ses vokal ve geri vokaller başarılı. Ezel’in klavyesi altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda Oruç’un saksafonu ve Sırakaya’nın davulu bir atışma halinde ilerliyor. Ardından, Sezen Aksu’nun Serçe albümünde yer alan eseri ‘Neye Yarar’ geliyor. Ercümer’in perküsyonları ve Oruç’un saksafonunun önde olduğu eseri Gürel, bildiğimiz versiyonundan farklı olarak Reggae olarak düzenlemiş ve bu durum da esere farklı bir hava katıyor. Çak’ın gitarı ve Ezel’in klavyesinin uyumu başarılı. Gürel’in bası da bu uyuma destek oluyor. Sırakaya’nın davulu da eseri tamamlıyor. Bu bağlamda 1980’lerde yapılmış bir yeniden yorum havası taşıyan eser, albümün düzenleme konusunda en başarılı çalışmalarından biri oluyor. Bahadır da yorumuyla bu farklı düzenlemenin altından kalkıyor.

Sırada, bir başka aranjman eser var, sözlerini Ali Kocatepe’nin yazdığı ve 1986 yılında aramızdan ayrılan Aylin Urgal tarafından seslendirilen (ilk albümüne de isim olan) yakın zamanda Zehra Su’dan da dinlediğimiz eser ‘Sen Yarattın Beni’ Ercümer’in perküsyonları ve Sırakaya’nın davulunun birlikteliğe başlayan eserde Çak’ın gitarı ön plana çıkıyor. Güz’ün udu da esere alaturka tınılar katıyor. Perküsyon, esere Bossa Nova ritmler de katıyor. Ezel’in klavyesi başarılı. Bahadır da eseri yorumlarken kendine özgü bir yorum çıkarabilmiş; bu bağlamda diğer yorumculardan etkilenmeden söylemesi de yorumu ayrı bir güzel kılıyor. Ardından bir başka Sezen Aksu klasiği ‘İçime Sinmiyor’ Çak’ın elektrosunun önde olduğu eserde Sırakaya’nın davulu ve Ezel’in klavyesi de elektroyu desteklerken Gürel’in bası da altyapıyı güçlendiriyor. Çift ses vokal başarılı. Ezel de klavyesiyle esere 1980’ler tınıları katıyor. Albümün sevilecek yorumlarından biri.

Sırada Ülkü Aker’in sözlerini yazdığı ve Nilüfer yorumuyla bildiğimiz bir aranjman eser var ‘Of Aman Aman’ Çak’ın gitar solosuna Ezel’in klavyesi ekleniyor ve Oruç’un saksafonu, Sırakaya’nın davulu ile birlikte bu eğlenceli yapıyı destekliyor. Çift ses vokal de eseri güçlendiriyor. Çak’ın elektrosu yer yer öne çıkıyor. Ardından bu sefer 1990 yılının en sevilen eserlerinden biri olan Ajda Pekkan yorumuyla anılan Eda & Metin Özülkü klasiği ‘Hayırdır İnşallah’ geliyor. Hakan Güngör’ün kanununun öne çıktığı eserde Çak’ın gitarı ve Sırakaya’nın davulu da eseri Gürel’in basıyla birlikte destekliyor. Geri vokaller başarılı. Gürel’in düzenlemesi esere güncel bir anlayış katmış. Uzun zamandır söylenmeyen ve unutulmuş bu eser, Bahadır’ın yorumuyla yeniden gündeme gelecektir.

Son iki eser ise, Türk Sanat Müziği’nin sevilen iki eseri oluyor. İlk önce Şemsettin Belli dizelerine Muzaffer İlkar’ın Hicaz bestesi ‘Gönül Penceresinden’ Güngör’ün kanununun Güz’ün uduyla dengelenerek başladığı eserde Çak’ın gitarı ve Sırakaya’nın davulu da eserin alaturka yanına rock dokunuşlar katıyor. Enstrümanların uyumu başarılı. Gürel’in bası da altyapıyı tamamlıyor. Ardından, Mehmet Erbulan dizelerine, Sadettin Öktenay’ın Acemkürdi bestesi ‘Aşkın Kanunu’ geliyor. Güngör’ün kanunu ve Güz’ün udunun Sırakaya’nın davuluyla uyumlu ilerlediği eserde Ezel’in klavyesi de esere güzel bir tını katıyor. Gürel’in bası da Ercümer’in perküsyonlarıyla birlikte eseri tamamlıyor. 

Bununla birlikte Bahadır’ın vokal koçluğu ve geri vokaller, bir başka başarılı müzisyen Yonca Kocadağ tarafından üstleniliyor. Projenin koordinatörlüğü de Ossi Müzik’ten Hakan Eren’e ve İrem Records’tan Gizem İrem Gürel’e ait.

Bir dönemin sevilen şarkılarının yer aldığı albüm, usta bir müzisyen kadrosu, Gürel’in yer yer başarılı denemelere imza attığı düzenlemeleri ve tabi ki Bahadır’ın epey emek verdiği her aşamasından belli olan yorumuyla, günümüz dinleyicisinin yanı sıra bu şarkılarla büyüyen dinleyicilerin de içine sinecek bir albüm oluyor.