Müzik

Eyüboğlu, ikinci albümüyle Karadeniz müziğine yine başarılı bir albüm kazandırıyor: Ezgi Eyüboğlu – Denizin Ezgisi…

Ezgi Eyüboğlu… Müziğin eğitiminden gelen ve Karadeniz kültürünün günümüzdeki önemli sanatçılarından biri haline gelen Eyüboğlu, Kalan Müzik’in 2014’te dinleyicilerle buluşturduğu “Karadeniz’e Kalan II” albümünde “O Vay Beni Ağlarum” ve “Gelino” yorumlarıyla dinleyicilerin beğenisini kazanırken nihayet 2017 yapımı Sony Müzik Türkiye / Arista etiketli ilk albümü “Naçizane” ile de başarısını bir kez daha kanıtlayan Eyüboğlu, ilk albümünde Fatih Söylemez eserleri ve Erman Seven düzenlemeleriyle de dikkat çekmişti. Üç yıl yeni bir çalışma yayınlamayan Eyüboğlu, Mart 2020 tarihli Kalan Müzik / DMC ortak yapımı “Türkülere Kalan 3’te “Mendilimin Yeşili” yorumuyla yeniden geri dönerken, öte yandan Kalan Müzik etiketli yeni albümünü de dinleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyordu : Denizin Ezgisi..

İkinci albümünde yine Söylemez ve Seven ile yola devam eden Eyüboğlu, ayrıca Kalan Müzik yapımlarının da karakteristik isimlerinden olan -ki onlarla bu proje albümlerinde de çalışabildi- müzisyenlerin de düzenlemeleriyle albümünü hazırlamış. Aycan Yeter düzenlemeleri Moda101 stüdyosunda tamamlanırken, diğer düzenlemeler ise Kalan ve Moda101 stüdyosunda tamamlanmış.

Albüm, art arda iki Fatih Söylemez eseriyle açılıyor. İlk önce Erman Seven düzenlemesi “Ne Dedun” geliyor. Mesut Kurt’un kemençesi ve Aycan Yeter’in tulumunun öne çıkarak hareketlendirdiği eserde Cengiz Tural’ın davulu ve elektronik ritmler de eseri canlı tutarken Serhan Yasdıman’ın klasik ve akustik gitarları da yer yer öne çıkarken Mehmet Demiray da geri vokaliyle eseri destekliyor. Birkan Şener’in bası ve klavye de eseri tamamlıyor. Eyüboğlu da tiyatral vokaliyle eserin bu yapısını destekliyor. Albüme neşeli bir başlangıç oluyor. Ardından Engin Arslan & Mayki Murat Başaran düzenlemesiyle “Yaş Kaldi Yanağumda” geliyor. Cem Tuncer’in klasik gitarı ve Mesut Kurt’un kemençesi, Engin Arslan’ın tanbur ve bendiriyle dengelenerek eserin duygusunu destekliyor. Başaran’ın klavyesi ve İsmail Soyberk’in perdesiz bası da eseri güçlendiriyor. Orta kısımda gitar-tanbur uyumu başarılı. Söylemez & Eyüboğlu müziksel ortaklığının sevilecek eserlerinden birisi haline gelecektir.

Sırada, Sezgin Sağlamer eseri Sunay Özgür düzenlemesi “Temel Aldi Takayi” var. Aykut Sütoğlu’nun klarnetinin Ediz Hafızoğlu’nun davulu ve Abbas Karacan’ın perküsyonunun uyumuyla canlandırdığı eserde Mesut Kurt’un kemençesi de klarnetle birlikte eseri hareketlendiriyor. Özgür’ün klavye-klasik gitar-bası da eseri destekliyor. Orta kısımda klarnet solo başarılı. Eyüboğlu da esere yine tiyatral bir yorum katarak o canlı yapıyı koruyor.

Albüm, art arda dört Aycan Yeter düzenlemesiyle devam ediyor. İlk önce Selçuk Balcı düetiyle bir Söylemez eseri “Unutamadum” geliyor. Can Tekin Alp’in klasik gitarının Çağatay Kadı’nın akustik gitarıyla uyumunun Selim Bölükbaşı’nın kemençesiyle birleşimiyle başlayan eserde Balcı’nın kemençesi de eserin duygusunu destekliyor. Alp Doğan Türeci’nin davulu ve Barış Cem Songur’un perküsyonu da bu uyumu sürdürüyor. Alkın Toy’un piyanosu ve Emrah Toğrul’un bas gitarı eseri tamamlıyor. Balcı da ilk kısımda vokaliyle dahil olurken ikinci kısımda ise solo olarak giriş yapıyor. İkili başarılı bir düet performansı gerçekleştiriyor. Ardından Erkan Ketenci eseri “Çıkma Kiraz Dalına” var. Poyraz Kılıç’ın bas gitarı ve Kadı’nın elektro ile klasik gitarlarının Türeci’nin davuluyla rock tınılarla başlayan eserde Yeter de tulumuyla öne çıkıyor. Lela Bekirishi de vokaliyle eserin canlı yapısını destekliyor. Sungur’un perküsyonu da klavye ile eseri tamamlıyor. Albümün düzenleme bakımından farklı bir örneği olarak öne çıkıyor. Ardından Sinan Akçal eseri “Alayim Sevduğumi” geliyor. Kadı’nın akustik gitarı ve Özen Özgürbüz’ün kemençesiyle akustik bir tınıyla başlayan eserde orta kısma doğru Alp’in klasik gitarı ve Yeter’in ritmleri de Doğrul’un bas ve perdesiz basıyla dengeleniyor. Son kısımda perdesiz gitar solo başarılı. Ardından Cemile Cevher Çiçek eseri “Anan Var Midur” geliyor. Türeci’nin davulu, Anıl Şallıel’in saksafonu ve Enes Nalkıran’ın trompetiyle birleşerek esere güncel bir altyapı katıyor. Barış Turan’ın elektrosu ve Doğrul’un bası da Kadı’nın akustik gitarıyla öne çıkarken Bölükbaşı da kemençesiyle eserin canlı yapısını geri vokallerle birlikte destekliyor, orta kısımda öne çıkıyor.

Albüm, Söylemez’e ait üç eserle sonlanıyor; ilk önce Başaran düzenlemesiyle “Kalkti Yaylalarun Karlari” geliyor.  Başaran’ın klavye fonu ve Eyüboğlu’nun vokalinin Arslan’ın askı davuluyla dengelendiği eserde Bülent Ay da davuluyla eserin duygusunu desteklerken Volkan Arslan’ın tulumunun davul-asma davul ile uyumu esere epik bir yapı katıyor. Ardından günümüze bir ağıt “Hidro Midro” Özgür düzenlemesiyle geliyor. Hafızoğlu’nun davulu ve Özgür’ün gitarlarının Mesut Kurt’un kemençesiyle dengelendiği eserde geri vokaller de öne çıkarak Özgür’ün klavyesi ve Sütoğlu’nun klarnetiyle dengeleniyor. Abbas Karacan da perküsyonuyla yer yer öne çıkarken Özgür’ün bası eseri tamamlıyor. Verdiği önemli mesajlarla da albümden öne çıkan bir eser oluyor. Son eser “O Yandan Bu Yandan” ise Yeter düzenlemesiyle geliyor. Kadı’nın elektrosu ve Özgürbüz’ün kemençesinin İlke Kızmaz’ın davuluyla birleşmesiyle oluşan rock tınıyla hareketlenen eserde Yeter de ritmleriyle eseri destekliyor. Kadı’nın akustik gitarı ve Eyüboğlu’nun çift ses vokali de eseri canlı tutuyor. Orta kısımda elektro solo başarılı ve son kısımda kemençe ile uyumlu ilerliyor. Emrah Doğrul’un bası da eseri tamamlıyor.

Eyüboğlu ikinci albümüyle hem Karadeniz müziğini hem daha da zenginleşen müziksel ortaklıklarla ilerleyen başarılı düzenlemeler hem de içten yorumuyla güncel tınılarla birleştirirken Karadeniz müziğine yine başarılı bir albüm kazandırıyor.