Her basamakta artan bir başarı : Yiğit Seferoğlu – Adem Histora…

İlk önce Kıvanç Kürkçü ile kurduğu Hay Bin Kunduz grubuyla tanıdığımız Yiğit Seferoğlu, grupla eş zamanlı olarak kendi solo çalışmalarını da dinleyicilerle buluşturuyordu. Kınay Production’dan çıkardığı ilk albüm ‘Karabesk’ sadece dijital olarak çıkmıştı. Ardından ‘Akrep Kadın’, ’Tetik’ ve ‘Sarhoş Panda’ single çalışmaları geldi. ‘Sarhoş Panda’dan kısa bir süre sonra Kınay Production etiketiyle yeni albümü ‘Adem Histora’yı önce dijital platformlarda sonra CD olarak dinleyicilerle buluşturdu.

Düzenlemeler Yiğit Seferoğlu ve Berkant Sözbilir tarafından yapılmış ve albüm genel olarak synth ağırlıklı ve özgün synth kullanımları içeren başarılı bir düzenlemeye sahip.

İlk eser; Seferoğlu & Sözbilir çalışması, ‘Sarhoş Panda’, albümün habercisi olan ikinci single çalışmasıydı. Seferoğlu’nun klavyesi, Ozan Öztürk’ün davulu ile birlikte Sözbilir’in basının uyumlu bir şekilde ilerlediği eser, Seferoğlu’nun kendine özgü söz yapısının da ön plana çıktığı güzel bir açılış eseri oluyor. Ardından yine bir Seferoğlu & Sözbilir çalışması; ’Tetik’, albümden yayınlanan ilk single çalışma olan eserde Seferoğlu’nun klavyesinin yanında Sözbilir’in sub eşliği ön plana çıkıyor. Hem Öztürk’ün davulu hem de elektronik ritm kullanımı esere farklı bir boyut katıyor.

Üçüncü eser, bir Seferoğlu eseri, ‘Neticede Ben De Bir İnsanım’, Seferoğlu’nun tüm enstrümanlarda yer aldığı bir eser ve Seferoğlu synth eşliği ile esere ‘retro’ bir havaya getiriyor. Seferoğlu’nun müzikal üslubunun da kendini gösterdiği eserlerden biri olarak albümden dikkat çeken eserlerden biri olacaktır. Ardından, bir başka Seferoğlu & Sözbilir çalışması; ‘Şimdi Ne Güzeldir Ankara’ Ankara fonlu başarılı bir aşk şarkısı, Sözbilir’in bası Seferoğlu’nun klavye ve elektronik ritm eşliği ile bütünleşiyor.

Beşinci eser Seferoğlu çalışması ’Düşmanın Benim’ Seferoğlu’nun synth eşliğinin özellikle orta kısımda ön plana çıkarak yine aynı retro havayı koruduğu bir eser; Arif Tunç Konak’ın gitarları yer yer ön plana çıkıyor.  Ardından Seferoğlu & Sözbilir çalışması ‘Dönsün Tersine’ Seferoğlu’nun klavye ve elektronik ritmiyle hareketli bir eser, Seferoğlu’nun hip-hop tarzı üslubu da esere güzel bir renk katıyor. Sözbilir’in bası da altyapıyı başarılı bir şekilde tamamlıyor.

Yedinci eser yine bir Seferoğlu & Sözbilir çalışması ‘Nasıl Çözerim’, Sözbilir’in bas girişine, Ömer Burak Üzer’in başarılı klavye eşliğinin eklenmesiyle başlıyor, Öztürk’ün davulunun eklenmesiyle hareketli havayı devam ettiriyor. Son kısımda Üzer’in klavye solosu eseri albümün öne çıkan çalışmalarından biri haline getiriyor. Ardından bir Seferoğlu çalışması ‘İnsandan Uzakta’ (Akustik), Seferoğlu’nun gitarları ve Sözbilir’in bası ile albümün synth havasından uzak farklı bir renk katıyor, vokaller başarılı.

Son eser, Seferoğlu’ndan bir çalışma ‘Ur’ Seferoğlu’nun başarılı hem tiz tem bas vokalinin bütünleşmesinin yanında klavye ve elektronik ritm eşliğinin gitarıyla güzel bir denge yakaladığı bir çalışma. Albümden uzun vadede ilgi göreceğini düşündüğüm bir çalışma. Albüm için de güzel bir final oluyor.

Ayrıca albümün mix ve masteringi de Seferoğlu tarafından yapılmış ve bu konuda da epey özenli bir masteringe sahip.

Başlıkta, her basamakta artan bir başarı dedim, ‘Sarhoş Panda’ eserine gönderme yaparak… Seferoğlu’nun hem solo hem grup çalışmalarını bilenler için her seferinde üzerine kademe kademe koyarak daha başarılı olmaya devam ettiği bir albüm olmakla birlikte kendisini ilk defa keşfedecekler için de diğer çalışmalarını da merak ettirip dinlettirecek başarıda bir albüm olmuş.