Mayıs’ın ortasında müzik endüstrisine giriş yapan ve dikkat çeken isimlerden birisi de, çocukluğundan beri müzikle ilgili olan, Arif Sağ Müzik Okulu’nda aldığı solfej ve bağlama dersleriyle kendisini geliştiren ve eğitim bağlamında Reklamcılık anlamında ilerlese de müzik tutkusunu da ihmal etmeyen Kerem Ayaz oldu. Alternatif tınılı ilk teklisi “Unutulur da Gider mi?”yi Garaj Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Ayaz ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Unutulur da Gider mi?”ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik yolculuğum aslında bağlama dersleriyle başladı. Daha sonrasında solfej dersleri ve gitar eğitimleri aldım. “Unutulur da Gider mi?” bizim için başlangıç gibi görünse de öncesinde yaşadığımız birikimlerimizin geri dönüşü olarak adlandırabiliriz.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda “Unutulur da Gider mi?”nin oluşum süreci nasıl gelişti? Sözleri birlikte yazdığınız, besteyi ve düzenlemeyi üstlenen Sinan Caner Vardal ile yollarınız nasıl kesişti?
-Öncelikle Sinan Caner Vardal ile ilkokuldan beri süregelen bir arkadaşlığımız var ve birbirimizi çok iyi tanıyıp gerçekçi bir tavırla doğru yolu bulma çabamız bizi bu yolda birleştiren ve ileriye taşıyan ana etken oldu. Başlangıçta tekli yayımlamak veya beste yapmak gibi bir durum yoktu. Hikayenin en başına ve sonuna baktığımız zaman sadece bulduğumuz güzel bir ritimle her şey başladı ve devamında “Unutulur da Gider mi?” ile devam eden ve edecek olan keyifli bir süreç geçirdik.
Garaj Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Şarkımızın ve bizim daha çok kişiye ulaşmamız için bir müzik şirketine ihtiyacımız vardı. Bu bağlamda belirli şirketlere e-mail yoluyla ulaştık. Sonrasında Garaj Müzik’i kendimize daha yakın bulduk ve tercih ettik.
Unutulur da Gider mi? ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Unutulur da Gider mi?” ye karşı genel anlamda pozitif bir tutum hep hissetmiştik. Bizim en büyük avantajımız bu yolda iyiye iyi, kötüye kötü diyebilen insanlardık. Zaten duygular hissediliyorsa karşı tarafta bu şekilde o hisleri alıyor ve kendi içinde yaşıyor.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Üzüntü ve mutluluğu bir arada tutmak derim. Ne çok karamsar, ne çok neşeli…
“Unutulur da Gider mi?”den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Başlangıcımız olan “Unutulur da Gider mi?” bizim için muhakkak çok değerli fakat şimdi yeni bir gözbebeğimiz var diyebilirim.
Kerem Ayaz’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Unutulur da Gider mi?”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle