Gökhan Yeniada ismini çoğu dinleyici O Ses Türkiye ve Rising Star’ın yanı sıra sahne performanslarıyla da hatırlayacaktır. Şimdi ise Yeniada, kardeşi Göktuğ Yeniada’nın yazdığı bir şarkıyı ilk teklisi olarak DGL etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Yok Diyemem… Aynı zamanda müziğin eğitiminden gelen Yeniada ile Bi’Kuble için müzik yolculuğunu, ilk teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Yok Diyemem’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz ve ardından O Ses Türkiye ile Rising Star tecrübeniz size müziksel anlamda neler kattı?
-Şöyle ki, zaten müzisyen bir aileden geliyorum. Küçüklüğümde babamın klavye çaldığını görerek özenmiş olmalıyım ki daha 3-5 yaşlarımda klavyenin başına saatlerce oturup kalkmayan bir çocukmuşum. Tabi zamanla kendi kendime çalmayı öğrenince babam da beni konservatuvara yazdırıyor ve böyle başlıyor müzik hayatım. Konservatuvar eğitimi benim müziği anlamamı sağladı, yaptığım şeyin ne olduğunu bilmemi, nasıl düşünmem gerektiğin, müziğin nasıl kuralları olduğunu yani kısacası müziğin anlamını aldığım eğitim ile anladım. Bu eğitimi aldığım için “müziğin ne olduğunu biliyorum” cümlesini çok rahat kurabiliyorum… Tabi öğrenim süreci, piyasaya atılma derken konserler vs bir sürü deneyim ve güzel hatıralar. Onların arasında da O Ses Türkiye ve Rising Star… Müzikal anlamda profesyonel müzisyenler ile birlikte şarkı söylemek ve o sahneye çıkmak tabi ki insanı bir aşama atlatıyor.
Profesyonel bir tekli çıkartmaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda Yok Diyemem’in oluşum süreci nasıl gelişti?
-Aslında böyle bir çalışma yapmayı çok uzun zamandır istiyordum. Hatta bundan 2 sene önce başka bir proje ile çıkmaya çok hazırdık ama ben o zamanlarda kendimden çok emin değildim ve o projeye inancım zamanla azalmıştı. Uzun bir süre bekledikten sonra kardeşim Göktuğ Yeniada bana “Bu şarkıyı yazdım!” dedi ve dinletti. Benimle birlikte çevremizde dinleyen herkes olumlu tepki verince biz de bunu yapmaya karar verdik.
DGL ile yollarınız nasıl kesişti?
-DGL ile iki ayrı yoldan bağlantı kurduk. Birincisi gitarcımız Burç Kaytanlı ile şirketin mix-mastering işlerini yapan Aliş Kaygusuz yakın arkadaş olduğu için şarkımızı ona verdik. O şarkıyı mixledikten sona Ozan beye (Doğulu) dinletti ve ortak olarak buradan yayınlama kararı aldık. İkincisi de sevgili Ece Seçkin’in annesi Lale ablam, sağ olsun İstanbul’daki neredeyse bütün sahnelerime gelir, bu konuda beni çok destekledi.
Düzenlemenizi yapan Samet Kılıç ile yollarınız nasıl kesişti?
-Samet aşırı iyi bir müzisyen. Zaten Türkiye çapında tanınıyor. Göktuğ ile ortak arkadaşları sayesinde tanıştık. Şarkıyı o da dinledi ve beğendi. Sonrasında onunla çalışmaya karar verdik.
Yok Diyemem ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Geri dönüşler çok olumlu oldu. İnsanlara kendimizi ve müziğimizi tanıtmaya başladık. Günden güne daha fazla kitleye ulaşma amacındayız. Maalesef ki ilk parçamız pandemi dönemine denk geldi. Belki bu durumda olmasaydık bizim için çok daha iyi olabilirdi. Yine de moralimizi bozmuyoruz çünkü ulaşabildiğimiz kitlelerin beğenisini aldığımız için mutluyuz.
Yok Diyemem’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabi ki, elimizde şu an hazırda olan 6 projemiz daha var. Doğru zaman geldiğinde onları da sizlerle buluşturmayı düşünüyoruz. İnşallah yakın zamanda yeni projeler ile tekrardan karşınıza çıkacağız.
Gökhan Yeşilada’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yok Diyemem”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle