La Diva Turca Gencer’in aramızdan ayrılışının 8. yıldönümünde kendisini Bi’Kuble ailesi olarak anıyor, ve bize eşsiz sesiyle bu eserleri dinlettiği için teşekkür ediyoruz.
Batı’da “La Diva Turca”, “La Gencer”, “La Regina” olarak ün yapan ve dünyanın belli başlı birçok sahnesinde sanatını ayakta alkışlatarak dinleten soprano Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008’de İtalya’nın Milano kentinde hayata veda etmişti. Opera repertuvarı 23 bestecinin 72 yapıtını kapsamış Devlet Sanatçısı Gencer’in cenazesi, 12 Mayıs günü Milano’da La Scala Operası’nın Santa Babila Kilisesi‘nde düzenlenen törenden sonra vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakılmıştı. Sanatçının külleri daha sonra İstanbul’a getirilmişti.
Kendi vasiyeti gereği, küller, 16 Mayıs günü Dolmabahçe Sarayı ile Dolmabahçe Camii arasındaki yapılan bir törenden sonra Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına dökülmüş ve törende, Mozart’ın Requiem’inden “Lacrimosa” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”’nun 5, 12 ve 13. bölümleri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu tarafından seslendirilmişti.
Adına yarışma düzenleniyor
Sanatçının kariyeri ve kişiliği onuruna, “Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışması” adıyla 1995’te de bir etkinlik başlatılmış, 1997’deki ikinci yarışmaya Gencer jüri üyesi olarak katılmıştı. Bu uluslararası prestije sahip yarışma, 2006’dan bu yana ise, iki yılda bir, La Scala Tiyatrosu Sahne ve Gösteri Sanatları Akademisi Vakfı işbirliğiyle İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenleniyor.
Diğer yandan, Avrupa Yakası’nın tek opera binası olma özelliğini taşıyan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi ise, 2013 yılında, Bakırköy Belediyesi tarafından inşa edildi. 10 bin metrekarelik alana kurulan merkezin giriş katında, mesai saatleri arasında ziyaret edilebilecek Leyla Gencer Anı Evi oluşturuldu. Gazetemiz yazarı Zeynep Oral, sanatçının kariyeri ve kişiliği ile ilgili olarak, İngilizce ve İtalyancaya da çevrilmiş olan, ‘Tutkunun Romanı’ isimli özel bir kitaba imzasını atmıştı.
Kaynak: Cumhuriyet
Yorum Ekle