Mini-Röportajlar

Mini-Röportajlar #18 : Burak Orhan, Merve Demirci, Esra Lora…

Mini-Röportajlar serisi, bir önceki çalışmalarında (tekli / EP / albüm) röportaj yaptığım isimlerle yeni çalışmalarını konuştuğum bir röportaj serisi olarak haftanın belli günlerinde devam edecek.

Mini-Röportajlar serimizin on sekizinci konukları; Burak Orhan, Merve Demirci ve Esra Lora oldu.

Burak Orhan, Melda Gürbey’in sözlerini yazıp aynı zamanda düzenlemeyi üstlenen Nurettin Çolak ile bestelediği yeni teklisi “Neyin Var?”ı DMC etiketiyle Özgür Aras prodüksiyonuyla dinleyicilerle buluşturdu.

Yeni tekliniz “Neyin Var”ın sahipleri Melda Gürbey, düzenlemeyi de üstlenen Nurettin Çolak ve prodüktörlüğünüzü üstlenen Özgür Aras ile yollarınız nasıl kesişti? 

-Melda Gürbey beraber proje yapmak istediğim uzun süreden beri tanıdığım yakın arkadaşım. Nurettin Çolak’la müziğini ortak yaptıkları “Neyin Var?” da bu ortak çalışma isteği için tam isabet oldu. Özgür Aras’la müzik piyasasında birçok ortak arkadaşımız vardı ama tam olarak tanışmamız, programına konuk olmamla başladı.

DMC ile yollarınız nasıl kesişti?

DMC ile ilk şarkımın dağıtımında çalıştık. Sonrasında diğer şarkılarımda da işbirliğimiz aynı şekilde devam etti.

Neyin Var ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Dijital platformlardaki izlenmeler, dinlenmeler ve yorumlar gayet mutlu ve motive edici. Giriş yaptığım müzik listeleri ve hem şarkımla hem de kliple ilgili geri dönüşler yeni işlerimi yayınlamak için şimdiden heyecan yaratıyor.

Neyin Var’ın klibini yöneten Merve Fatma ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Merve, moda dergilerine yaptığı çekimler ve farklı bakış açısından dolayı dikkatimi çekti. 90’lar ruhunu çok sevdiğim için hem o ruhu yansıtan VHS görüntüler kullanarak hem de şarkının hikayesini anlatan deneysel bir klip çektik. Farklı bir tarz olduğu icin dikkat çekiyor ve güzel yorumlar alıyoruz.

Neyin Var’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki üretmeye ve yeni işler yayınlamaya devam edeceğim. Yaz için yüksek enerjili; herkesi harekete geçirip, dans ettirtecek bir şarkının çalışmalarına başladık bile!

Merve Demirci, kendi eseri ve eşi Olcay Demirci’nin düzenleyip klibini de yönettiği yeni teklisi “Dertli Kul”u ETL Records etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

Yeni tekliniz “Dertli Kul”un oluşum süreci nasıl gelişti? ETL Records ile yollarınız nasıl kesişti?

-Dertli Kul, yakın zamanda ve bir anda ortaya çıktı. Biz de o heyecanla şarkımızı tamamlayıp hızla sunduk! ETL Records-Emrah Hocaoğlu ile yollarımız ortak tanıdıklarla ortamdayken kesişti.

Dertli Kul ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bence bu alternatif-pop tarzımı sevdiler. Herkesin benzer müziklerden sıkıldığı zamanlarda sürprizler yapmayı seviyorum! Şarkının hem nostaljik hem modern bir havası var. Hem eski hem yeni kuşağa hitap ediyor, bu anlamda aldığım tepkiler gerçekten harika.

Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Klip evde otururken bir anda “Haydi klip çekelim!”ile oluştu aslında! (gülüyor) Bir kısmını evde, bir kısmını dışarı çıkıp kar eşliğinde deniz kenarında çektik. Toplamda iki saati bulmamıştır ancak ortaya çok samimi bir iş çıktı şarkının ruhuyla bütünleşen.

Dertli Kul’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Evet, biz çalışmaya başladık bile! (gülüyor) Çok şarkım var; artık sandıklara kaldırmayayım, daha hızlı ve seri şekilde dinleyiciyle buluşturayım istiyorum.

Esra Lora, kendi eseri ve Zafer Paydaş & Serkan Özyurt düzenlemesi yeni teklisi “İnsan”ı ILS Vision Music etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

Yeni tekliniz “İnsan”ın oluşum süreci nasıl gelişti, düzenlemeyi üstlenen Zafer Paydaş & Serkan Özyurt ile yollarınız nasıl kesişti?

-İnsan’ın aslında 2017’de nakarat kısmını yazmıştım. Yeni şarkı düzenlemeleri yaparken bu sözleri tamamlamak ve çıkarmak istedim. Zafer Paydaş’ı Paydaş stüdyosuna giden arkadaşım üzerinden tanıdım ve aklıma aranje için o geldi; çünkü kafa olarak yakındı, daha önce konuşmalarımızdan biliyordum bunu. İskender Paydaş’ın stüdyosu da çok iyi bir stüdyo zaten ben de çalışmak istedim. Serkan ile de stüdyoda tanıştım. Çok emek verdikleri güzel bir süreç oldu. Şarkı ruh halime en uygun olduğu zamanda çıktı. Aslında insanlar için de öyle bence çünkü pandemi süreci; ekonomik ve psikolojik sorunlar biraz kendimizle hayatla yüzleşmemizi sağladı, ben de bunu aşka da yordum.

ILS ile yollarınız nasıl kesişti?

-Tamamen tesadüf. Menajer arkadaşımızın daveti ile gittik ve sohbet ederken birden anlaşmış olduk. ILS ailesinin müzisyene yaklaşımlarını, enerjisini de çok sevdim. Bu açıdan vizyonlu, yeni işlere açıklar ve bu önemli bir şey, her şirket böyle değil maalesef. Şarkıyı dinlediler ve beğendiler. Ben de ILS’den çıkarmaya karar verdim. 

İnsan ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-İlla ki eleştiren vardır ama ben hep güzel dönüşler aldım. Şarkı bence dinleyen her kişinin kalbine bir noktadan girdi. Dönüşler hep iyi yöndeydi, çevremde yeni tanıştıklarımdan da bu enerjiyi hissettim. Eski şarkımla da kıyaslandı tabi ama bence İnsan’ın yeri farklı oldu. 

İnsan’nın klibini yöneten Can Katipzade ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Kliple ilgili zaten daha kayıt aşamasında kafamda fikirler vardı. Sahil, yüzleşme sahneleri, renkler bile kafamda belliydi aslında. Yönetmen ile tavsiye sonucu çalıştık. 

Klip Aralık ayında Antalya’da çekildi. 3 gün sürdü çekimleri. Ekip olarak yorucu ama güzel bir süreçti. Klibi etkileyici buldular genelde ve renkler, sanatsal sahneler verdiği mesajlar açısından da sevdi insanlar, dönüşler genelde bu yöndeydi. Sanırım istediğimiz etkiyi yarattık. Çünkü klipte şarkının alt metnini de işledik. Sahil, kulüp sahnesi hepsi düşünülmüş şeylerdi. Bu şekilde şarkı klibe işlendi. 

İnsan’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Ara vermeden şarkılara devam edeceğim. Çalışmalarım devam ediyor zaten. Bestelerimi toparlıyorum, üzerine çalışıyorum. Belki biraz daha farklı bir işle de gelebilirim. Sürpriz! (gülüyor)

Burak Orhan, Merve Demirci ve Esra Lora’ya bu mini-röportajlar için teşekkür ediyorum. Üç sanatçıyla bir önceki çalışmalarında yaptığım röportajları aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.