Müzik

Süleyman Çelebi’nin ölümsüz eseri, Alaturka Records’un usta mevlîdhanları ile bir kez daha geleceğe kalıyor : Alaturka Records – Mevlîd-i Şerif…

1351 ile 1422 arası yaşadığı bilinen mutasavvıf, aynı zamanda Bursa’daki Ulu Cami’nin imamlığını da yapan Süleyman Çelebi, 1409’da Bursa’da Türkçe olarak yazılan ilk ve en bilinen mevlid “Vesîletü’n-necât”ı (Mevlîd-i Şerif) kaleme almıştı ve ardından kalan tek eser olarak onun hatırasını da yaşattı. Zaman içinde ilahilerin de eklendiği mevlidin bestesinin ise çeşitli kaynaklarda 17.yy’da Bursalı Sekban’ın bestelediği söylenmektedir. Zaman içinde pek çok farklı yerde; doğumda, sünnette, düğünde, cenazede okunması bir gelenek haline gelen eser, bu sefer Kalan Müzik etiketiyle çıkan bir albüm olarak, Alaturka Records tarafından icra edildi : Mevlîd-i Şerif…

Uğur Işık’ın sanat yönetmenliğinde ve Çiğdem Işık’ın koordinatörlüğünde hazırlanan albümün Alaturka Records Stüdyo’da yapılan kayıtları Uğur Işık’a, mastering çalışması ise Murat Tunalı’ya ait. Albümde, zaman içinde pek çok yerde mevlîd icralarıyla bilinen üç usta mevlîdhan; Bekir Büyükbaş, M. Hadi Duran ve Aziz Hardal yer alıyor. Albümde herhangi bir enstrüman kullanılmamış olup, Mevlîd-i Şerif’i sadece üç mevlîdhanımız icra ediyor. Bununla birlikte CD’de ve dijital platformlarda kısımlar bölünmeden tek kısım olarak yer alıyor.

Albüm, Bekir Büyükbaş’tan “Kur’an-ı Kerim Tilâveti” ile başlıyor. Ardından, Yunus Emre güftesi Sabâ İlâhi “İsm-i Subhân virdin mi var” geliyor. Büyükbaş’a Duran ve Hardal da eşlik ediyor. Sırada, M. Hadi Duran’dan “Tevhid Bahri” (“Allah âdın zikredelim evvelâ) ve Hacı Kişi güftesi Hüseyin Sebilci bestesi Rast İlahi “Gül yüzünü rüyamızda görelim ya Resûlallah” var. Duran ve Hardal’ın eşliğiyle icra edilen ilahinin ardından albüm, Büyükbaş’tan “Velâdet Bahri” (Âmine hatun Muhammed ânesi) ile devam ediyor. Ardından, Duran’dan “Kur’an-ı Kerim Tilâveti” geliyor. Ardından, Yunus Emre güftesine Uşşak İlâhi “Bu akl-ü fikr ile Mevlâ bulunmaz” geliyor. Sırada, Duran’dan “Merhaba Bahri” (Yâradılmış cümle oldu şâdumân) geliyor. Albüm, Aziz Hardal’dan Mi’râc Bahri (Söyleşürken Cebrâil ile kelâm) ile devam ediyor ve üç mevlîdhan, ara kısımda “Salât-ı Ümmiye”yi icra ediyor. Ardından, üç mevlîdhandan Cemâli güftesine Harun Baba bestesi Hüzzam İlâhi “Sevdim seni mabuduma” geliyor. Sırada, Büyükbaş’tan “Münacât Bahri” (İlâhî cennete evine girenlerden eyle bizi) ve “Kur’an-ı Kerim Tilâveti” var. Son olarak, Duran’ın “Dua”sı ile albüm sonlanıyor. 

Süleyman Çelebi’nin ölümsüz eseri olan “Mevlîd-i Şerif”, Alaturka Records’un usta mevlîdhanlarının başarılı icraları ile bir kez daha geleceğe kalıyor; bu bağlamda Alaturka Records, yine dinlenilmeyi hak eden bir çalışmaya imza atıyor.