Röportajlar

Yeni albümü “Jan U Tham / Dil Ve Tat”ı dinleyicilerle buluşturan Taylan Yıldız ile bir röportaj…

Müziğin içinden ve Dersim kültüründen gelen bir isim Taylan Yıldız… İlk albümü Reçhe / İz’i yayınladığında tarihler 2012’yi gösteriyordu. Dinleyicilerin ilgisini gören ilk albüm sonrası Aleviler’e Kalan albümünde de yer alan Yıldız, yeni albümü Jan U Tham / Dil Ve Tat’ı Kalan Müzik etiketiyle 2020’nin ilk günlerinde yayınladı. Ayrıca Verva Roz grubuyla da hatırlanan Yıldız ile Bi’Kuble için müzik yolculuğunu, yeni albümünü ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Reçhe albümüne kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? 

-Öncelikle merhaba; kendimi bildim bileli müzik hayatımın her döneminde yol arkadaşım oldu. Hem anne tarafı hem de baba tarafı Dersim geleneksel müziğinin içindeydi. Müzikle profesyonel temasım ise lise yıllarım sonrasına denk düşüyor. Kalabalık bir ekipten oluşan müzik grubunun solistlerinden biriydim. Albümden önceki dönemde müzik grubu ile çeşitli festival ve konserlerde performans sergileyerek iyi bir sinerji yakaladık. Bu sinerji içimizde beslediğimiz tınıların yavaş yavaş üretime evrilmesini sağladı. Benim için birçok açıdan birikim yaptığım zamanlardı. Bazen durağanlaşan bir hayat bazen de akışını arayan bir ırmak gibi yoluna soluksuz bir haz ile devam ediyor.

Reçhe albümünün oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda Kalan Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Çocukluktan bu yana hayalim aslında. Tam hatırlamıyorum ama galiba yurtdışından gelen bir kaset çalarımız vardı. Kaseti elime alıp teybe yerleştirdiğimde hayal ederdim, sanki söyleyen benmişim gibi… Bu hayalimin en büyük destekçileriyse ailem ve çevremde sedama kulak verenlerdi. Onların temenni ve destekleri albüm için manevi kaynaktı. Albümün finansmanı da sağlandığı zaman ise heyecanım tarifsiz bir hal almıştı. İlk albüme ve hayalime artık çok yakındım. Albüm için halihazırda grup döneminde yaptığım besteler vardı. Sürpriz finansman desteğinin heyecanıyla bir hafta, on gün gibi kısa bir sürede hazırladığım besteler ile repertuvarın da tamamlanmasıyla kayıtlara başladık. Kayıtlarımızı bitirdikten sonra yolumuzu Kalan Müzik’e düşürdük. Hasan Saltık’ın sıcak ve samimi yaklaşımı ile Kalan Müzik yolculuğumuza devam ediyoruz. 

Her iki albümünüzde de düzenlemenizi yapan Öner Gerçek ile yollarınız nasıl kesişti?

-İlk albüm için aklımda bir aranjör vardı fakat bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Öner ile tanıştık ve iyi de oldu. Benim için de daha önceden tecrübe edilmiş bir durum değildi. Dolayısıyla fikir alışverişlerinde frekans yakalamamız gerekiyordu. İkimiz de yeniydik, tecrübenin yanında dostluğa da ihtiyaç vardı. Reçhe ile beraber bir de dostum oldu.

Reçhe ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Albüm çıktıktan sonra; olumlu, güzel ve benim için anlamlı dönüşler oldu. Bunların içinden söylediklerine değer verdiğim Naim Dilmener’in Milliyet Kültür Sanat’taki yazısı ayrıca kıymetliydi ve bu yazıyı iyi yolda olduğumuza işaret saydık. Bunun dışında ulusal ve yerel basında da olumlu eleştirel dönüşler aldık. Bu dönüşler ve değerlendirmelerle ilk albümde karşılaşmam iyi bir motivasyon yaratmıştı. 

Reçhe ile Jan U Tham arasında 8 yıl var ve en son kaydınızı Aleviler’e Kalan albümünüzde dinlemiştik : Ey Sofi… Bu sekiz yılda neler yaptınız ve Jan U Tham’ın oluşum süreci nasıl gelişti?

-Sekiz yıl iki albüm arası uzun bir süre fakat ilk albümün akabinde gelişen toplumsal refleks ve aynı zamanda bozulan çözüm süreci bizleri ciddi anlamda etkiledi. Yasaklanan festival, konser ve etkinlikler ekonomik olarak bizlere nefes aldırmadı. Kalan Müzik Projesi olan Aleviler’e Kalan’da okuduğum deyiş, yani projeye dahi olmam, ikinci albüme köprü işlevi gördü. Jan u Tham albümü daha geniş zamana yayılan bir projeydi. Beste yapma aşaması Paris, İstanbul, Dersim hattında hayat buldu. Repertuvarımız tamamlandı. Hasan Saltık ile repertuvarımızı paylaştıktan ve desteğini aldıktan sonra süreci tamamladık. Böylece ikinci albümümüz Jan u Tham (Dil ve Tat) raflardaki yerini aldı. Buradan sizin aracılığınızla Hasan Saltık ve Kalan Müzik’teki dostlarıma tekrar teşekkür ediyorum. 

Albümde ayrıca kardeşiniz Serdar Yıldız de bir düetiniz var : Koyun Meler… Ortak bir çalışma yapma fikri nasıl gelişti?

-İlk albümde de kardeşime ait bir eser vardı kendisi seslendirdi. Bu albümde birlikte okuduğumuz eserin maneviyatı var. Sözleri Pir Sultan Abdal’a ait “Koyun Meler”i ilk defa halamın bizi derinden etkileyen sesinden dinlemiştik. Albüme alırken planımız birlikte okumaktı ve iyi ki repertuvara dahil etmişiz. Kardeşimle çocukluğumuzdan beri birlikte söylemek çok keyifli. Çünkü birbirimizi anlıyor ve tamamlıyoruz. 

Jan U Tham ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? Bu bağlamda albümde bir derleme de var “Ez Sebikeri” albümde yer alması nasıl gerçekleşti ve bu eserde Mikail Aslan ile çalışmanız nasıl gelişti?

-Jan u Tham albümümüz daha yeni çıktı. Yeni olmasına rağmen albüme dair güzel mesaj ve paylaşımlar doğru yolda olduğumuzu hissettiriyor. Sedamıza kulak verenlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Size de Bi’Kuble’deki tanıtıcı yazınızdan dolayı ayrıca teşekkür ederim.”Ez Sebıkeri” eseri bu albümün ruhu ve benim de beslendiğim kaynağın kendisi. Bu kültürün değerli ozanları varlıkları ile bize ulaştırdılar bu ruhu. Yine bir dost muhabbetinde teypte kasede kaydedilmiş tam haline ulaşınca deşifresini yaptık. Dedem Alişan Yıldız’a ait bu çalışmayı bu kültüre büyük katkıları olan ve hala devam eden kıymetli ağabeyim Mikail Aslan ile paylaştım. Aynı kaynaktan beslendik ve bu eseri ona teslim etmek istedim, ruhu değdi ve zenginleştik… Sesimizi duyurmamıza aracı olduğunuz için teşekkür ederim.

Ben de Taylan Yıldız’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. Jan U Tham albümünü tüm müzik marketlerde ve dijital platformlarda bulabilirsiniz.

Jan U Tham albümü ile ilgili yayınlanan inceleme yazım :