Nisa Nalan… Art arda iki tekli ile dikkat çeken Nalan, şimdi ise kendi eseri yeni teklisi “Ay Işığı”nı Bamy Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Nisa Nalan (Nalan Çakıcı) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Leyli Leyli”ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda koro deneyimleriniz size müziksel anlamda neler kattı?
-Öncelikle klişe bir cevap olacak ama çocukluğumdan bu yana müziğin içindeyim. Okul koroları, musiki cemiyetleri ve birbirinden değerli, bu işe gönül vermiş hocalardan dersler aldım ve tabii ki sahneler. Bu eğitimler tabii ki teknik ve repertuvar anlamında bana ve müzik kariyerime çok şey kattı.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda babanızın sözleri olan “Leyli Leyli”yi besteleyen ve hem düzenlemenizi hem de Bamy Müzik olarak yapımınızı üstlenen Bülent Ateş ile yollarınız nasıl kesişti? Leyli Leyli ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Bir tekli yayınlamak istediğim dönemde Bülent Ateş’in bu sektörde işini gerçek anlamda yapan biri olduğunu keşfettim. Birbirimize duyduğumuz güven ile rahmetli babama ait Leyli Leyli şiirini altyapısı kendisine ait fon müziği ile seslendirdim. Sonrasında söz ve müziği bana ait olan şarkım için çalışmalarımıza başladık.
İkinci tekliniz ise Bekir Canses ile düet olan ve Ateş düzenlemesi “Yapma Ne Olur” oldu. Bekir Canses ile yollarınız nasıl kesişti? Yapma Ne Olur’un kayıt süreci nasıl gelişti ve Yapma Ne Olur ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şöyle ki Bekir Canses ile sosyal medya üzerinden olan bir arkadaşlığımız vardı. Müziksel anlamda birbirimize fikir bağlamında destek veriyorduk. Bir gün yeni çıkaracağı albümde düet şarkı teklifiyle geldi. Ben de müzik camiasında parmakla sayılacak kadar güvenilir insan olduğundan ona destek verdim.
En son kendi eseriniz Ateş düzenlemesi yeni tekliniz “Ay Işığı”nı dinleyicilerle buluşturdunuz. Ay Işığı’nın kayıt süreci nasıl gelişti ve Ay Işığı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Ay Işığı 2006 senesinde yazdığım ilk söz ve bestem. Bülent Ateş aranjörlüğü ile çok müthiş bir esere imza attık. Türk ezgilerinin kaybolduğu bu dönemde uzun ve titizlikle çalıştığımız bir süreç sonrasında da eseri müzikseverlere sunduk.
Ay Işığı’nın klibini yöneten Veysi Akkaya ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüş aldınız?
-Veysi Akkaya ile ilk klip çalışmamız oldu. Kendisini Bülent Ateş sayesinde tanıdım. Öncelikle yer ve mekan tamamen benim tercihimdi. Veysi Akkaya yönetmenliği ile klipte bana emeği geçen birçok ismini sayamadığım insanlar da oldu tabii ki. Klibimize ilgi çok memnun edici gerçekten. Şarkı konseptimize uygun en olabilecek bir çalışma yaptık birlikte. Öte yandan bu sektördeki ciddi anlamda kapıları açan, çok inandığım bir proje oldu Ay Işığı.
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Şöyle ki sanat müziği kökenlidir, fakat içimde haykırışları müziğe dökmüş bir kadın var. Bazen acı kahve bazen orta şekerli kahve tadında, ne hissedersem öyleyim aslında.
Ay Işığı’ndan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Allah izin verdiği sürece de devam edecek. Yeni çalışmalarımızla sizlerle olacağım.
Nisa Nalan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Ay Işığı”nı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle