Güneş Kerpiççi… Zaman içinde yaptığı şarkıları doğrultusunda art arda yayınladığı teklileriyle alternatif ve akustik tınıların izinden giden Kerpiççi, en son geçtiğimiz günlerde kendi eseri yeni teklisi “Gözünü Kapattığında”yı Alfa Müzik Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Kerpiççi ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Yaz”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik serüvenime bundan yaklaşık on yıl önce lise hayatımda başladım. İlk demolarımı rap müzik türünde kaydettim ve üniversiteye gidene kadar devam edip eğitim nedeniyle ara verdim.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Yaz”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Atakan Kemal ile yollarınız nasıl kesişti? “Yaz” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Eğitim hayatım bittiğinde büyük bir boşluğa düştüm diyebilirim. Bu boşluğu müzikle doldurmaya karar verdim. Atakan Kemal, ortak arkadaşlarımızın çok olduğu bir arkadaşım. Uzun bir aradan sonra yaptığım besteyi dinlediğinde prodüksiyon anlamında yardımcı olmak istedi ve yolumuz böyle kesişti. Genel anlamda iyi dönüşler alsam da yeterli bulduğumu söyleyemem.
İkinci tekliniz “Yolların Sonu” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti, besteyi birlikte yaptığınız ve düzenlemeyi üstlenen Afil Azur (Ümit Özoğul) ile yollarınız nasıl kesişti? Yolların Sonu ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Afil Azur (Ümit Özoğul) daha önce söylediğim gibi rap yıllarımdan beri arkadaşım. Zaten o da rap müzik alanında prodüksiyonlar yapmaktaydı. Yani uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız var. Bu dönemler hala kendi tarzımı bulmaya çalıştığım bir dönemdi. Hareketli ama duygusal yapısıyla güzel geri dönüşler aldığım bir parça diyebilirim.
Üçüncü tekliniz akustik bir tekli “Sevesim Yok” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve Sevesim Yok ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Sevesim Yok başta free beate yazılmış bir besteydi. Gitarı çalan kişi de Ümit (Özoğul). Beate yazılan halindense gitarla okunan hali çok daha hoşumuza gitti ve böyle yayınlamaya karar verdik. En çok beğenilen şarkılarımdan biri diyebilirim.
Dördüncü tekliniz “Bile Bile” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve Bile Bile ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Bile Bile şarkısı tüm prodüksiyon işlemlerini kendim hallettiğim ilk şarkım. Bu anlamda kendimi geliştirmeye çalıştığım bir süreçti. Yani kalite anlamında kusurları olsa da benim için bir dönüm noktası diyebilirim.
Beşinci tekliniz “Martı Sokak” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve Martı Sokak ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Martı Sokak duygusal anlamda en önemli şarkılarımdan biri benim için. Prodüksiyon anlamında da kendimi geliştirmeyi hızlandırdığım şarkım diyebilirim. Bu teklide çok farklı geri dönüşler aldım diyebilirim. Bir kesim var ki hala bu şarkının üstüne çıkamadığımı söylüyor. Tabii dinlenen müzik keyif meselesi! (gülüyor)
Altıncı tekliniz Sayka ile “Yüzüme Bak” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti, Sayka ile yollarınız nasıl kesişti ve Yüzüme Bak ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yüzüme Bak şarkısının nakaratı şarkıdan çok önce oluştu aslında. “Bu nakarata bir şarkı yapmalıyım!” fikri etrafında gelişti süreç. Sayka, rap müziğini çok beğendiğim, rap yaptığım yıllardan da ekip arkadaşım aynı zamanda. Bu parçaya bir verse rap’in çok yakışacağını düşündüğüm için şarkının ikinci kısmını ona ayırdım. Hem kalite hem tarz anlamında işlerin yoluna girmeye başladığı şarkı diyebilirim. Dinlenme -stream- anlamında da baş sıralarda yerini aldı.
Yedinci tekliniz “Eyvah” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve Eyvah ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Eyvah, artık daha derli toplu prodüksiyonlar yapmaya başladığım ilk solo şarkım. Fakat tam olarak istediğimi yansıtabildiğim parçalarımdan diyemem. Duygusal olarak daha dolu olduğum zamanlarda hazırladığım bir parça, öyle hissettiğimde de içimi dökebilmek için rap müziğe daha çok başvuruyorum.
Sekizinci tekliniz “Yangınlara At” oldu. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti, düzenlemeyi üstlenen Orkun Karamanoğlu ve Future Production ile yollarınız nasıl kesişti? Yangınlara At ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yangınlara At yaklaşık bir sene önce yazılmış bir şarkı. Henüz Eskişehir hayatım bitmemişti. Öğrenci evimde yazdığım son şarkı ve benim en beğendiğim bestem aynı zamanda. Orkun Karamanoğlu Çorlu’dan arkadaşım, yine uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız var. Birlikte bir iş yapma niyetimiz hep vardı ve o süreçte kendisi de Future Production bünyesinde işler yapıyordu. Şarkıyı dinlediklerinde hoşlarına gitti ve Future Production ile de yollarımız böyle kesişmiş oldu. Çok büyük oranda beğenilen bir şarkı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Dokuzuncu tekliniz olarak “Yirmi Sekiz”i yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Alfa Müzik Yapım ile yollarınız nasıl kesişti? Yirmi Sekiz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şu ana kadar geçen süreçte bestelerimi beatler üzerine yapıyordum. Aynı zamanda gitar öğrendiğim süreç. Yirmi Sekiz, gitarla bestelediğim ve tam anlamıyla kendimi özgür hissettiğim ilk şarkım. Alfa Müzik yapımcıları ile “Martı Sokak” şarkısında tanışmıştık. İlerleyen muhabbetimiz üzerine yeni tekliyi Alfa Müzik etiketiyle yayınladık. Yirmi Sekiz beni tanıyanları ağlatan bir şarkı oldu sanırım.
En son yine Alfa Müzik Yapım etiketiyle “Gözünü Kapattığında”yı yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve tekliniz hakkında nasıl geri dönüşler aldınız?
-Sözü, müziği ve düzenlemesi bana ait olan ve dinlenme kaygısıyla değil, yazmaya ihtiyacım olduğu için ürettiğim bir şarkı “Gözünü Kapattığında”… Kendime ait küçük bir kitlem olduğu için de geri dönüşler yüksek oranda iyi oluyor.
Genellikle düzenlemelerinizi ve prodüksiyonunuzu kendiniz üstleniyorsunuz. Bu durum size yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Kafamdakileri tam anlamıyla oturtmak açısından her şeyimi kendim yapmam bana daha rahat bir çalışma alanı sunuyor. Tabii ki müzik bilgisine ve zevkine güvendiğim birkaç kişiden oluşum sürecinde fikirler alıyorum fakat en önemlisi iş bittiğinde benim içime sinmesi ve bunu tam anlamıyla yakalamaya başladım.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kişiler, zamanlar, mekanlar değişse de herkesin bir hikayesi var ve bu hikayelerde çok fazla ortak noktalar var. Ben de kendi hikayemi bazen laf cambazlıklarıyla, bazen en sade haliyle aktarmaya çalışıyorum. Müziğimi, alternatif ve rap karışımı prodüksiyonlar üzerine kurulu, en çok da liriğe önem verilen bir tarz olarak tanımlayabilirim.
Gözünü Kapattığında’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki. Hala prodüksiyonlarını hazırlamadığım onlarca bestem var kenarda. Malum her şeyi kendiniz yapınca işler biraz daha yavaş ilerleyebiliyor. Fakat serüvenin başındayız diyebilirim.
Güneş Kerpiççi’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Gözünü Kapattığında”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle