Röportajlar

Yeni teklisi “Gurur”u dinleyicilerle buluşturan Rıdvan Narin ile bir röportaj…

Rıdvan Narin… Öncelikle sosyal medya kanallarında yorumlayıp paylaştığı şarkılar, kendi bestelerine doğru evrilince zaman içinde büyük bir kitleye ulaşan Narin, öte yandan teklilerini de dinleyicilerle buluşturmaya devam ediyor. En son geçen ay yeni teklisi “Gurur”u Avrupa-Süper Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Rıdvan Narin ile ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Sevda”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda YouTube üzerinde şarkılarınızı yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu şarkılarınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Kendimi bildim bileli müzikle iç içeyim ama müzik yolculuğum; lise yıllarımda, ilk şarkımı yazdığımda başladı diyebilirim… Paylaşımlarımı internete bir şeyler yüklemenin günümüzdeki kadar yaygın olmadığı dönemlerde Facebook, SoundCloud ve daha sonra YouTube’da yaptım. İlk zamanlar sadece arkadaş çevreme ve aileme ulaştırabilsem de gelen olumlu yorumlar, müziğe olan ilgimi besleyip beni bu günlere getirdi diyebilirim. Hatta o dönem YouTube’da yayınladığım “Sen düş’tün, Ben Kırıldım” üniversite yıllarımda evimde yazıp Cem Coşkun’un aranjesine kaydettiğim duygusal bir şarkıydı, kapak fotoğrafı Taha Baş tarafından çekilip hazırlandı. Keşfet FM YouTube kanalında da epey ilgi gördü, birçok insan şarkıda kendilerini bulabildi, anlam yükledi. Tarafıma dönüşler de (hem de şarkının devamı “Sen Gül’dün, Ben Soldum için) beni fazlasıyla mutlu etti, gururlandırdı. İzlenme olarak da geldiği yer bir zamanlar hayaldi benim için… İnandığım yolda daha umutlu yürümemde dönüm noktam olabilir bu şarkı. Ulaşılan kitleyle konserlerde buluşmak da nasip olsun!

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Sevda”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Uğur Çetin ile yollarınız nasıl kesişti? “Sevda” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Tekli yayınlamak için bir karar sürecim olmadı aslında, Sevda’ya kadar onlarca şarkı kaydedip sosyal medyada paylaştım ama sanırım tekli çıkarmam sadece zamanını bekliyormuş. O da ilk Sevda’ya nasip oldu. Müzik kariyerim de bu yönde devam ediyor. Aranjörüm Uğur Çetin ile yollarımız üniversite okuduğum şehir Zonguldak’ta kesişti. Ayaküstü tanıştık ama İstanbul’a yerleşmeme etkisi olacak kadar dostluğumuz pekişti. Müzik dışında da görüşür birlikte vakit geçiririz. Sevda şarkım da hem pop hem rap bir şarkı; zor olur diye düşünüyordum fakat Uğur Çetin düzenlemesini yaparken çok rahat üstesinden geldi. Dönüşlere göre de ne mutlu ki “Sevda” halen bir kesimin favorisi...

İkinci tekliniz “Geber”in oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi ve yapımı Mediaplus Productions olarak üstlenen Koray Güler ve Ramazan Çiçek ile yollarınız nasıl kesişti? “Geber” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Ramazan Çiçek ile tanışmam müzik hayatımın önemli dönüm noktalarından… Onunla abim Aykut Narin sayesinde sosyal medya üzerinden tanıştık. Müzik tarzımız, zevklerimiz ve beklentimiz fazlaca benzer. Geber’i de ilk Ramazan Çiçek’e emanet ettim, daha sonra şarkı için Koray Güler öncülüğünde Media Plus Production’la anlaştım. Yapımcı şirketin son düzenlemeleri klip ve fotoğraf çekimleriyle dinleyicilerime sunma fırsatı buldum. Şarkı yakın çevrem tarafından ismiyle eleştirilse de beni motivasyon açısından epey yükseltti.

En son Çiçek düzenlemesi ile “Gurur”u dinleyicilerle buluşturdunuz. “Gurur”un oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Gurur’un kaydını arkadaşım Doğancem Özdemir’in kayıt atölyesinde aldık. Tüm düzenlemeleri Ramazan Çiçek tarafından yapıldı. Her aşamasında ince eleyip sık dokuduk ve içimize sindirdik. Oluşum süreci gayet keyifliydi.

Avrupa-Süper Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Avrupa Müzik yıllardır bildiğim takip ettiğim bir dağıtım şirketi, Gurur’u onlarla çıkarmayı uygun gördük. Sağ olsunlar gereken ilgiyi gösterdiler. Mutluyuz.

Gurur ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Gerçekten çok olumlu, hiç eleştiri almadık diyebilirim. Bu durum çok rastladığım bir şey değil. Şaşırtıcı, darısı bir sonraki şarkılarımın başına! (gülüyor)

Gurur’un klibini yöneten Taha Baş ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti? Klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Taha Baş ile mazimiz çok eski. Klip çalışmalarıma ilk onunla başladım; birçok klip çektik, yayınladık ve hala da çekmeye devam ediyoruz. Vizyonumuz, hedeflerimiz, iş ahlakımız, enerjimiz çok uyumlu. Umarım böyle de devam eder. İstanbul’a yerleşmemde payı olan, cesaret veren ikinci kişidir Taha Baş. Gurur’un senaryosunu birlikte düşünüp karar verdik, oyuncularımız Alpgiray Çakar ve Özlem Yılmaz’la içimize sinen bir işe imza attığımızı düşünüyorum. Klibe dönüşler de güzel, gayet sevindirici.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Müziğimi tanımlayamıyorum, şarkılarımın türü de değişken duygusu da değişken. Enstrümanımı elime alıp üretirken de ne çıkacağını çok kestiremiyorum. Projeye başlarken de ekibimle birlikte ruh halimizi en çok hangisi doyuruyorsa onun üzerine gidiyoruz. Son çıkardığım “Gurur” pop, ama bir sonraki pop mu olur bilemiyorum! Müziğimi kalıba sokmamak da beni daha keyifli, özgür ve özgün hissettiriyor. Seven dinleyen herkes de böyle hissetmeli.

Gurur’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki, söylenecek şarkı çok. Hatta önümüzdeki ay yeni kliple geliyorum tekrar, bu yıl yeni şarkılar arka arkaya gelecek… İsterim ki Bi’Kuble ile bu tatlı röportajımız yolumuzda bize şans getirsin. İlginiz ve değerli sorularınız için teşekkür ediyorum. Saygılar, sevgiler!

Rıdvan Narin’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Gurur”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.