Röportajlar

Yeni teklisi “Serüven”i dinleyicilerle buluşturan Ali Özsoy ile bir röportaj…

Ali Özsoy… İçindeki müzik tutkusuyla genç yaşta kendi şarkılarını oluşturmaya başlayan Özsoy, iki tekli ve bir ortak çalışma sonrası kendi eseri yeni teklisi “Serüven”i Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Özsoy ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Kalır Mısın?”a kadar olan müzik yolcuğunuzda neler yaptınız? 

-Küçüklüğümden beri müzik ile ilgileniyordum. Çocukluk dönemlerimde koroda görev aldım. Daha sonrasında gitar ile tanışıp odağımı tamamen gitara çevirdim. Lise dönemindeyken yarışmalara katıldım ve önemli dereceler elde ettim. Kalır Mısın bu çalışmalarımın bir toplamıydı aslında. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Kalır Mısın?”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Tüm teklilerinizde düzenlemeleri üstlenen Yiğit Yeşildağ ile yollarınız nasıl kesişti? İlk teklinizle ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bir tekli yayınlamak büyük bir hayalimdi. Şarkı söylemeyi çok seviyordum ve bir gün kendi şarkımı çıkarmayı çok istiyordum. Bir gün öylesine gitar çalarken Kalır Mısın’ın akorlarını çaldım, daha sonra melodisini buldum ve olaylar bundan sonra şekillenmeye başladı.Yiğit abi İzmir’de çok önemli bir stüdyonun işletmeciliğini yapıyordu ve biz de o stüdyoya provalar için gidiyorduk. Ardından şarkı kaydettiğini öğrendim. Bir süre sonra Kalır Mısın için bir araya geldik ve şarkıyı şu anki haline getirdik. İlk teklim ile ilgili çok güzel mesajlar aldım ve hala alıyorum. Kalır Mısın benim ilk şarkım, bu yüzden bende yeri apayrı. Sağ olsunlar dinleyicilerim hala el üstünde tutuyorlar Kalır Mısın’ı. 

İkinci olarak Enkaz’ı yayınladınız. Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti? Gar Müzik Yapım ile yollarınız nasıl kesişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?

-Enkaz benim için çok özel bir projeydi. Proje dememin bir sebebi var aslında. Enkaz içinde barındırdığı ögeler ile birlikte günümüzün en büyük sorunlarını ve aslında ne kadar acı bir dünyada yaşadığımızı belirtiyor. Hem klibiyle, hem de içerdiği konular itibariyle çok özel bir proje. Oluşum sürecine gelirsek aslında çok uzun bir sürede gelişen bir şarkı oldu. Sözlerini 1 yıl içinde farklı zamanlarda yazdım. Aranjesi 1 ay sürdü. Gar Müzik Yapım ile OnAir Sahne’den Beyza Cumbul hanım sayesinde tanıştık. Bu süreçte bana çok yardımcı oldu. Buradan da kendisine teşekkür ederim. Enkaz hakkında çok özel ve güzel geri dönüşler aldık. İnsanların kalbine dokunan bir şarkı oldu.

Üçüncü tekliniz ise Kuzey Işıkları ile ortak çalışma “Kaybeden” oldu. Grup ile yollarınız nasıl kesişti? Teklinin oluşum süreci nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?

-Kuzey Işıkları grubundan Çağan ile iletişime geçtik ve bir şarkıları olduğunu ve onlara eşlik etmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Ben de şarkıyı dinledikten sonra kendimi içinde hissettim ve şarkıyı seslendirdim. Aranjesini birlikte yaptık ve yine Yiğit Yeşildağ’ın dokunuşlarıyla güzel bir şarkı oldu. Şarkının sonundaki trompet solosunu çalan Efe Gazi’ye de burada teşekkürlerimi sunuyorum. Bize çok destek olmuştu. Bu şarkı da çok güzel tepkiler aldı. 

En son “Serüven”i yayınladınız. “Serüven”in oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Instagram üzerinden takipçilerimle birlikte bir günde şarkı yapma konseptim var. Bir gün yine bu konsepti yaparken Serüven ortaya çıktı. Aslında takipçilerim en başta Serüven’in akor yürüyüşünü seçmeseydi bu şarkı ortaya çıkmayacaktı. O yüzden böyle de bir özel yanı var şarkının. Şarkının aranjesini belirledikten sonra Yiğit Yeşildağ ile iletişime geçip son dokunuşları yaptık. Ardından mix ve mastering süreçleri başladı. Bu süreçlerin tamamı Hollanda’da tamamlandı.

Prodüksiyonunuzu üstlenen Derya Lebi ve Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

-Derya Lebi ile tanışmamız Caston Factory adlı bir platform sayesinde oldu. Caston Factory’e birkaç şarkımı yüklemiştim ardından Derya Lebi Instagram üzerinden bana ulaştı ve birlikteliğimiz başladı. Avrupa Müzik ile bağlantılarımı kuran da Derya Lebi idi.

Serüven ile nasıl geri dönüşler aldınız?

-Serüven için güzel geri dönüşler aldık. Alışılmış tarzımın biraz dışına çıktım ve dinleyenler bunu sevdi. 

Serüven’e bir de Önder Yalçın yönetmenliğinde bir klip çektiniz. Kendisiyle yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Önder Yalçın ile Derya Lebi sayesinde tanıştık. Klibin oluşum sürecine gelirsek; Evsiz birinin pandemi dönemindeki sıkıntılarını anlatmak istenildi. Ardından klipte oynayan Asım abi ile tanıştık ve klip çekildi. Kliple ilgili iyi geri dönüşler alındı.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Herhangi bir kalıba sokamadığım bir tarzım var. Müzik herhangi bir kalıba sokulduğu zaman doğallığını kaybediyor diye düşünüyorum. Sürekli aynı tarzda ve aynı şekilde şarkılar yapmaktansa sürekli daha da gelişen ve değişen şarkılar üretmeyi hedefliyorum. Kendi müziğimi iç dünyamla bağdaştırıyorum. Ve dönemsel olarak değişen ruh halime göre çıkıyor şarkılarım. 

Serüven’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki. Şu an yolda olan bir şarkı var. Çok farklı bir tarzda. Dinleyenleri eski zamanlara götürecek bir şarkı. Şarkının prodüktörlüğünü Nurettin Çolak yapıyor. İlk defa çalıştığım bir prodüktör. Onun dışında akustik olarak düşündüğüm projeler de var. Kısacası bir sürü şarkı var yolda olan.

Ali Özsoy’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Serüven”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.